T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/202

KARAR NO   : 2019/306      

KARAR TR    : 29/04/2019

 

ÖZET: Davacı şirketin "lisanssız elektrik üretimi" için yaptığı bağlantı başvurularının reddine ilişkin davalı şirket işleminin iptali ve tazminat istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

          Davacı                           : Z.S. Mühendislik Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

          Vekilleri : Av. E.B.  Av. İ. T.

          Davalı                           : Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

          Vekili                             : Av. A. K.

 

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı       şirket tarafından, lisanssız elektrik üretimi izni için "Bağlantı Anlaşmasına Çağrı Mektubu " verilmesi istemiyle yapılan 27/10/2015 tarihli ve 89789, 89794, 89796, 89797, 89799 ve 89801 sayılı başvuruların reddine ilişkin 12/01/2016 tarih ve 929, 931, 932, 933, 934 ve 940 sayılı davalı şirket işlemlerinin; lisanssız elektrik mevzuatına göre hiçbir kimse arasında ayırım yapmaksızın işlem tesis etme mecburiyeti olan davalı firmanın bu eşitlik ilkesi kapsamında, davacı şirkete alternatif bağlantı görüşü sunma mecburiyetinin olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle 14/03/2016 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

          ANTALYA 2. İDARE MAHKEMESİ: 15.02.2018 gün, E:2016/322, K:2018/177 sayılı dosyada "Uyuşmazlığının çözümü açısından davalı kuruluşun hukuki yapısı incelendiğinde, Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), Elektrik sektöründeki yapının yeniden düzenlenmesi amacıyla 1970 yılında çıkarılan 1312 sayılı Kanun ile kurulmuş; özelleştirme politikaları çerçevesinde, Bakanlar Kurulunun 12.08.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararı ile, Türkiye Elektrik Üretim-İletim A.Ş. (TEİAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) adı altında iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülü olarak yeniden yapılandırılmış ve 1994 yılında tüzel kişiliklerine kavuşmuşlardır. Daha sonra, dağıtım bölgeleri baz alınarak Kamu mülkiyetindeki elektrik işletmelerinin yeniden yapılandırılması suretiyle elektrik enerjisi dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesine karar verilmiş ve Yüksek Planlama Kurulu’nun 17.03.2004 tarih ve 2004/3 sayılı Kararı İle kabul edilen “Elektrik Sektörü Reformu ve Özelleştirme Stratejisi Belgesi” çerçevesinde Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih, 2004/22 sayılı kararı ile davalı şirketin de bağlı olduğu TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, dağıtım bölgeleri yeniden belirlenerek, Türkiye 21 dağıtım bölgesine ayrılmıştır.

          28.05.2013 tarihinde Başbakanlık Özelleştirme İdaresi ile imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi sonucunda Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (TEDAŞ) Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş.'ndeki %100 oranındaki hissesinin Akden Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.'ne satıldığı ve bu yolla 28.05.2013 tarihinden itibaren davalı şirketin kamu kurumu yani idare olma vasfını kaybederek, bu tarih itibariyle özel bir şirket statüsüne dönüştüğü açıktır.

          İdari yargıda bir işlemin iptal davasına konu edilebilmesi için o işlemin "idari işlem" niteliğini haiz olması gerektiği hususunda tartışma bulunmamaktadır. İdari işlem ise diğer vasıflarının yanı sıra ve her şeyden önce "bir kamu idaresinin işlemi" olmak durumundadır.

          Bu durumda, dava konusu işlemi tesis eden Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin kamu kuruluşu niteliği taşımayan ve faaliyetleri özel hukuk hükümlerine tabi bir özel hukuk tüzel kişisi olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

          Öte yandan; benzer bir uyuşmazlığa dair Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün 28/11/2016 tarih ve E:2016/103, K:2016/531 sayılı kararı da bu yöndedir.

          Açıklanan nedenlerle, davanın 2577 sayılı Yasa’nın 14/3-ave 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine" dair verdiği karar istinaf başvurusunun Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin 20/06/2018 tarih ve 2018/764 esas, 2018/1103 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine kesinleşmiştir.

          Davacı vekili aynı taleple ve 301.000,00 TL tazminat istemiyle 27/08/2018 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

          ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ: 18/02/2019 gün, ve E:2018/546 sayılı ara kararında " Dava; Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamında, lisanssız olarak (güneş enerjisi ile) elektrik üretimi ve ticareti yapmak amacıyla davalı şirket ile bağlantı anlaşması yapmak üzere başvuruda bulunan davacı şirketin başvurusunun yapılan teknik değerlendirme neticesinde reddine ilişkin işlemlerin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile, hukuka aykırı işlemler nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.

          2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin l/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, l/b bendinde; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları İdarî dava türleri arasında sayılmıştır.

          Bu bağlamda, idareler tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlere karşı açılacak davalarda, idari yargı yerinin görevli olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır.

          Doğal tekel niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti 4628 sayılı Kanun öncesinde TEDAŞ tarafından gerçekleştirilmekte iken, 4628 sayılı Kanun uyarınca, dağıtım sektörünün, EPDK tarafından verilen dağıtım lisanslarıyla bölgesel tekeller olarak işletilmesi öngörülmüştür. TEDAŞ, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02/04/2004 günlü, 2004/22 sayılı kararıyla özelleştirme programına alınmış, dağıtım bölgelerinin şirketleştirilmesi tamamlanarak TEDAŞ'ın hissedarı olduğu ve dağıtım, perakende satış hizmeti yürüten 20 dağıtım şirketi oluşturulmuş, TEDAŞ ile % 100 hisselerine sahip olduğu 20 elektrik dağıtım şirketi arasında dağıtım varlıklarının işletilmesine yönelik "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imzalanmış ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 07/11/2005 günlü, 2005/125 sayılı kararıyla da; sermayesinin % 100'ü TEDAŞ'a ait olan ve elektrik dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansı ile TEDAŞ'ın uhdesinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkına sahip olan veya ileride sahip olacak dağıtım şirketlerinin hisselerinin blok olarak satış yöntemi ile özelleştirilmesine karar verilmiştir.

          Dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesinde "İşletme Hakkı Devri"ne dayalı "Hisse Satış Modeli" uygulanmakta olup, bu modele göre yatırımcı, işletme hakkı çerçevesinde vereceği hizmeti ve üstlendiği yükümlülükleri, 4628 sayılı Kanun ve ilgili alt düzenlemeler uyarınca ve EPDK’nın denetimi altında gerçekleştirmektedir.

          Davalı dağıtım şirketinin de belirli bölgeler dâhilinde bölgesel tekel olarak elektrik enerjisinin dağıtımıyla görevli olduğu söz konusu kamusal hizmet kapsamında, lisanssız elektrik üretimine ilişkin bağlantı başvurularının 02/10/2013 günlü, 28783 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik ve Yönetmelik uyarınca çıkarılan Tebliğ çerçevesinde dağıtım şirketlerine yapılacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin "Bağlantı ve Sistem Kullanımına İlişkin Hükümler" başlıklı bölümünde bağlantı esasları, bağlantı başvuru süreci, bağlantı başvurularının değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması ve bağlantı ve sistem kullanımı süreci, bu süreçte dağıtım şirketinin yetki ve sorumluluğu, her aşamada hangi idari işlemlerin nasıl tesis edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

          Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin yapmış olduğu bağlantı başvurusu bahse konu Yönetmelik uyarınca yapılan teknik değerlendirme sonucunda, olumsuz sonuçlandırılmış, bunun üzerine söz konusu işleminin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

          Bu durumda; davalı şirket özel hukuk tüzel kişisi olmakla birlikte, özel faaliyetler için söz konusu olamayacak üstün ayrıcalıklara sahip olan, yükümlülükler rejimine tabi tutulan ve sorumluluğu ile denetimi nihai olarak bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olarak değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade açıklamasıyla tesis edilen dava konusu işlemin yargısal denetiminin idari yargı merciine ait olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. (Emsal Danıştay İdari Davalar Kurulu'nun 2017/2939 E-2018/3629 K sayılı bozma ilamı)

          Anlatılan nedenlerle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Antalya İdare Mahkemesi olduğu kanısına varıldığından; Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununun 19.maddesi uyarınca (yazılacak gerekçeli karar ile birlikte) görevli merciin belirtilmesi için, Antalya 2. İdare Mahkemesinin 2016/322 Esas 2018/177 Karar sayılı dosya aslı da temin edilerek, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine" karar vererek, her iki dava dosyasını, 01/03/2019 tarih ve E:2018/546 sayılı yazı ile Mahkememize göndermiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 29/04/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Asliye Ticaret Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli yargı dosyasının, kesinleşmiş idari yargı kararı ve dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, davacı şirketin yapmış olduğu "lisanssız elektrik üretimi" için bağlantı başvurularının reddine ilişkin davalı şirket işleminin iptali ve tazminat istemiyle açılmıştır.

          Davalı Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ( Akdeniz EDAŞ), Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ( TEDAŞ) Özelleştirme Yüksek Kurulunca özelleştirme kapsamına alınmıştır. Bu doğrultuda Akdeniz Edaş’ın TEDAŞ’a ait olan %100 oranındaki hissesinin özelleştirilmesi için 12.11.2012 ‘de yapılan ihaleyi Cengiz Kolun Limak Ortak Girişim Grubu kazanmış ve 28.05.2013 tarihi itibari ile özelleştirme işlemleri tamamlanarak Akdeniz Edaş Cengiz Holding, Kolin İnşaat ve Limak Holding Ortaklığı bünyesinde hizmetlerine başlamıştır. Bu itibarla davalı şirketin özel hukuk tüzel kişisi sıfatında bir tereddüt yoktur.

          2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

          “a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

          b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

          c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

          Buna göre, davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ( Akdeniz EDAŞ) ’nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

          Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün, ve E:2018/546 sayılı başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

          S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2019 gün, ve E:2018/546 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE29/04/2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ