Ceza Bölümü 2010/50 E., 2010/50 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : K.H.

Maktül : C. K.

Sanık : E. Y.

O L A Y : Bursa/Gemlik As. Vet. Ok. ve Eğt. Mrk. Loj. Des. İtfaiye Ekip Komutanlığı emrinde görevli sanık İs. Onb. E. Y.'ın, askeri itfaiye aracının şoförü olarak görevli olduğu 19.6.2009 günü, kışla içersinde yangın çıktığının haber alınması üzerine, araç ve itfaiye ekip komutanı E. A.'nun aracın önünde, aracın arka kısmında itfaiye erleri olarak görevli İs. Erler M. B., C. K., K. T. ve İs. Çvş. A. D. olduğu halde yangın bölgesine intikal halindeyken, Devriye Takım Komutanlığı nizamiyesinden geçebilmek için geri manevra yaptığı sırada, arkasında bulunan ağaca çarptığı, bu esnada aracın arkasında ayakta dikilen ve muhtemelen yan tarafa bakmaya çalışan ve kafasını yana doğru eğen maktül C. K.'nın kafasının ağaç ile itfaiye aracının arkasında bulunan demir boru şeklindeki metal tutamak arasında kaldığı ve buraya sıkıştığı, maktülün yere düştüğü, olaydan sonra düzenlenen otopsi raporuna göre maktülün künt beden travmasına bağlı gelişen omur omurilik yaralanması sonucu ölümünün meydana geldiği, böylece sanığın taksirle ölüme sebebiyet vermek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 85/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 22.10.2009 gün ve E:2009/586, K:2009/663 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

MUHAREBE HİZMET DESTEK EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 22.12.2009 gün ve E:2009/1088, K:2009/774 sayıyla, sanığa yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın 9 ve 17. maddeleri uyarınca sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

GEMLİK 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 26.4.2010 gün ve E:2010/120, K:2010/190 sayıyla, asker kişi sanığı, askeri mahalde ve askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ'in, katılımlarıyla yapılan 01.11.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Tamer ISIR'ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanığın yüklenen eylemi askeri mahalde ve askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlediği gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu'nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin "askeri suç" olmadığı açıktır.

Öte yandan, sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 26.4.2010 gün ve E:2010/120, K:2010/190 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 01.11.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.