T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 1001

            KARAR NO   : 2014 / 1043

            KARAR TR   : 17.11.2014

 

ÖZET : Davalı belediye ile aralarında imzaladıkları taşımacılık sözleşmesine istinaden şehir içi toplu taşımacılık işi yapan davacı şirketin taşımacılık sözleşmesine aykırı hareket ettiğinden bahisle sözleşme ve genel şartname hükümleri uyarınca toplam 1960 tam abonman bileti ile cezalandırılmasına ilişkin davalı belediye işleminin iptali istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : A.İnsan Kaynakları Reklamcılık Taşımacılık Otomotiv

                                      Sanayii Tic.Ltd.Şti.

            Vekili              : Av. İ. F.

            Davalı            : Zonguldak Belediye Başkanlığı

                                                           

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak ile Merkez Mahallesi hatlarında şehir içi toplu taşımacılık işi yapan davacı şirketin Birlik Mahallesi Alttamaşarlık ve Kokaksu servislerini yapmadığından ve AVM hattına 3. araç çalıştırdığından bahisle, davalı belediye tarafından sözleşme ve genel şartname hükümleri uyarınca toplam 1960 tam abonman bileti ile cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, söz konusu cezalandırmaya ilişkin davalı belediyenin 12.03.2014 gün ve 36964220-93 sayılı işleminin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Zonguldak İdare Mahkemesi: 16.04.2014 gün ve E:2014/464, K:2014/732 sayı ile özetle; “… davalı idare ile davacı arasında imzalanan Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hatların Kiralanmasına Dair Sözleşmenin tarafların serbest iradesine dayalı ve ticari nitelikte, kamu hukuku çerçevesinde yapılmayan bir sözleşme olduğu açıktır.

Buna nedenle, idari sözleşme ve idari işlemden kaynaklanmayan bu uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı yerlerine ait olduğundan Mahkememiz görev alanı dışında kaldığı sonucuna varılmıştır.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

Zonguldak 3.Sulh Ceza Mahkemesi: 07.07.2014 gün ve E:2014/341 D.İş nolu kararı ile özetle, kaldırılması talep edilen kararın yasada kabahat olarak nitelendirilen bir eylem olmadığı ve sözleşme hükümlerine dayanarak verildiği, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa da dayanılmadığı cihetle başvuru konusu kararın Sulh Ceza Mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 28/1-b maddesi gereğince başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar vermiştir.

İş bu karara karşı yapılan itiraz üzerine Zonguldak 2.Asliye Ceza Mahkemesi 11.08.2014 gün ve E:2014/368 D.İş nolu kararı ile özetle; “...Her ne kadar Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararında yargı yolu hakkında açık bir değerlendirme ve ifade bulunmasa da, karar içeriği ve sonucundan adli yargının görevli olmadığı gerekçesine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla aynı konuda idari yargı ve adli yargı mercileri arasında bir görev uyuşmazlığı olduğu ortadadır.

Bu nedenle dosyada karar verilirken bu uyuşmazlık dikkate alınarak dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar verilmesi gerektiği halde bundan kaçınılmış olması doğru bulunmamıştır.” diyerek, itirazın reddi ile, dosyanın 2247 Sayılı Yasanın 15. maddesi gereğince işlem yapılarak Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmesine, bu konudaki işlemlerin Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine karar vermiş, Zonguldak (Kapatılan) 3.Sulh Ceza Mahkemesi de 19.09.2014 gün ve E:2014/566 Muh. sayılı yazısı ile dosyayı Mahkememize göndermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 17.11.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

1- 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

            Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir” hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

            2- 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesindeki “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki,  başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

            Yasakoyucu, 14. maddeye göre hukuk alanında olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağını tanımıştır.

Olayda, Sulh Ceza Mahkemesi’nce, kaldırılması talep edilen kararın yasada kabahat olarak nitelendirilen bir eylem olmadığı, kararın sözleşme hükümlerine dayanılarak verildiği, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa da dayanılmadığı belirtilmiş, başvuru konusu kararın Sulh Ceza Mahkemesi’nde incelenebilecek kararlardan olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 28/1-b maddesi gereğince başvurunun reddine karar verilmiştir. İş bu karara karşı yapılan itiraz üzerine ise, itirazı inceleyen Asliye Ceza Mahkemesi’nce, aynı konuda adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan dosyada karar verilirken bu uyuşmazlık dikkate alınarak dosyanın Uyuşmalık Mahkemesi’ne gönderilmesine de karar verilmesi gerekirken bundan kaçınılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle dosyanın 2247 Sayılı Yasanın 15. maddesi gereğince işlem yapılarak Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı’na gönderilmesine, bu konudaki işlemlerin Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine karar verilmiş, sonrasında Sulh Ceza Mahkemesi’nce görevli merciin belirtilmesi için dosya re’sen Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

Bu haliyle, her ne kadar 2247 sayılı Yasa’da öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, Zonguldak 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nce re’sen yapılan başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 19.  maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile Uyuşmazlık Mahkemesi’nin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlığının çözüme kavuşturulması, gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kuruluş amacına uygun olacağından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Zonguldak ile Merkez Mahallesi hatlarında şehir içi toplu taşımacılık işi yapan davacı şirketin Birlik Mahallesi Alttamaşarlık ve Kokaksu servislerini yapmadığından ve AVM hattına 3. araç çalıştırdığından bahisle sözleşme ve genel şartname hükümleri uyarınca toplam 1960 tam abonman bileti ile cezalandırılmasına ilişkin 12.03.2014 gün ve 36964220-92 sayılı davalı belediye işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Dosya kapsamında yapılan incelemede, davacı şirketin davalı belediyenin ihale ettiği, ‘’ Zonguldak Özel Halk Otobüsleri ‘’ ihalesini kazanarak 23.10.2012 tarihinde 2 yıllığına taahhütlü olmak üzere Merkez Mahallesi hatlarında şehir içi toplu taşımacılık işini yapmaya hak kazandığı anlaşılmıştır.

Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün 12.03.2014 gün, 36964220-92 sayılı yazısında özetle; “ 07 - 08 Mart 2014 tarihlerinde yapmış olduğumuz denetimlerde Özel halk otobüsü işleticisi Yenimahalle Otobüsünü 7 Mart 2014 tarihinde hizmetten çekerek AVM hattına 3.araç olarak çalıştırarak İnağzı Otobüsünü de Yenimahalle’den turlu olarak çalıştırarak hizmet sunmaktadır. 8 Mart 2014 tarihinde ise Birlik Mahallesi Alttemaşarlık ve Kokaksu hattını çalıştırmayıp bu araçları AVM hattına çalıştırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı,

Yenimahalle hattına 8 servis Birlik Mahallesi Alttemaşarlık ve Kokaksu hatlarına 9 servis yapılmadığından toplam 17 servis yapılmamıştır. Genel Şartname 13-C 1’e istinaden 1 servis için 100 Tamabonman X 17 servis = 1700 tam abonman bilet cezası ve ayrıca 7 - 8 Mart 2014 tarihlerinde yapılan tespitlerde AVM hattına 3. araç çalıştırıldığından Genel Şartname 13-C 4’e istinaden zaman tarifeleri haricinde fazla araç çalıştırdığından 130 Tamabonman X 2 gün tespit = 260 tam abonman bileti olmak üzere toplam 1960 tam abonman bileti ile cezalandırılması ” hususunun Belediye Başkanlığı’nın oluruna sunulduğu, Belediye Başkan vekilinin 12.03.2014 tarihinde bu işleme olur verdiği anlaşılmıştır.

Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün ARTUR LTD. ŞTİ. ne hitaben yazmış olduğu 12.03.2014 gün, 36964220/93 sayılı yazısında özetle; şirketin, 12.03.2014 gün ve 92 sayılı başkanlık oluru ile 1960 tam abonman bileti cezası ile cezalandırıldığının belirtildiği anlaşılmıştır. 

Dosya kapsamında yer alan Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hat Kiraya Verme İşine Ait Teknik Şartnamenin “Kontrol ve Cezalar” başlıklı 13/C maddesinde;

            C-Fen İşleri Müdürlüğünce taşıyıcının, taşıma hizmetine ilişkin olarak kontrol veya şikayet sonrası aşağıda belirtilen eylemlerinin tespit edilmesi halinde taşıyıcı:

            1-Mazeretsiz aksattığı her sefer için 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            2-Ücretsiz taşıma kartı olanları almamak 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            3-Yolculara saygılı davranmamak 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            4-Zaman tarifelerine uyulmaması halinde her bir tespit için 130 (yüzotuz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            5-Kendisi içi muayyen güzergah dışında yolcu taşındığının tespiti halinde 150 (yüzelli) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır

            6-Bu şartnameye uygun olmayan şoför çalıştırıldığının tespiti halinde 150 (yüzelli) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            7-Araç personelinin uygun kıyafet giymediğinin tespiti halinde 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            8-Yolcu denetim ve yürütüm yetkililerine fiilen tecavüz ve darp halinde 2000 (ikibin) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır..

            9-Alkollü araç kullanmak veya kullanılmasına müsaade edildiğinin tespiti halinde 2000 (ikibin) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            10-İdare den yazılı izin almaksızın otobüslerin dış cephesine reklam alındığının tespit edilmesi halinde, reklam alınan her bir araç için 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır..

            11-Tek hatta vardiyalı iki şoför çalıştırmamak 200 (ikiyüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            12-Şartnamenin 11 / J maddesine aykırı davranıldığının tespiti halinde, her bir tespit için 100 (yüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            13-Geçici yedek araç hariç olmak üzere; çalışma izin belgesi bulunmayan herhangi bir araçla toplu taşımacılık faaliyetinde bulunulduğunun tespiti halinde, her bir tespit için 500 (beşyüz) tam abonman bileti bedeli kadar cezalandırılır.

            Yukarıda maddeler olarak sıralanan fiillerin tekrarlanması halinde aynı cezalar her tekrar da yeniden uygulanır. denilmiştir.

Öte yandan; hangi fiil ve eylemlerin kabahat niteliğinde olduğu, idari yaptırım türleri ve bu türler arasında sayılan İdari Para Cezalarının neler olduğu ve bunlara itiraz yolları 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlemiştir.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2.maddesinde; ‘’ Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır. ‘’ hükmü yer almakta ve bu maddede kabahatin tanımı yapılmaktadır. ‘’ Kanunilik İlkesi ‘’ başlıklı 4.maddesinin 2.fıkrasında da ‘’ Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenebilir. ‘’ hükmü yer almakta, böylece işlenen bir kabahatin karşılığı olan yaptırımın türü, süresi, miktarının ancak kanun ile belirlenebileceği ifade edilmiş olmaktadır.

‘’ Çeşitli Kabahatler ‘’ başlıklı 32 ve devamı maddelerinde ise, hangi fiillerin ve eylemlerin kabahat oluşturduğu belirtilerek kabahat çeşitleri sayılmış, ‘’ İdari Para Cezası ‘’ başlıklı 17.maddesinde de idari para cezası türleri belirtilmiştir.

Belirtilen yasal düzenlemeler ışığında, somut olayda davaya konu yapılan Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hat Kiraya Verme İşine Ait Teknik Şartnamenin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’ndaki kabahat tanımına uygun olmadığı gibi, eylemin karşılığı olan ‘’ 1960 tam abonman bilet cezası ‘’ şeklindeki yaptırım da anılan kanunda sayılan yaptırım türlerinden olmayıp,yine kanunda sayılan idari para cezası niteliğine de uygun değildir. Ayrıca, davaya konu olayda iptali istenilen yaptırımın kaynağı yasada belirtilenin aksine kanun değil, Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hat Kiraya Verme İşine Ait Teknik Şartnamedir.

Bu değerlendirmeler neticesinde, davaya konu edilen ceza ve bu cezanın sebebi olan eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun konusuna girmeyip, Zonguldak Belediye Başkanlığı’nın, dayanağı Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hat Kiraya Verme İşine Ait Teknik Şartname olan tek taraflı bir işlemi olduğu anlaşılmıştır.

2577 sayılı “İdari Yargılama Usulü Kanunu”nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2.maddesinde İdari dava türleri sayılmış olup,

a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri olarak sayılmıştır.

Belirtilen tüm bu hususlara göre, Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün 12.03.2014 gün ve 36964220-93 sayılı yazısı ve belediye başkan vekilinin oluru ile, Kent İçi Toplu Taşımacılık Faaliyetine İlişkin Hat Kiraya Verme İşine Ait Teknik Şartnamenin 13/C maddesi gereğince 1960 tam abonman bilet cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 2.maddesinin a bendinde belirtilen ‘’ İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları ‘’ kapsamında idari yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde idari yargı görevli olmakla, Zonguldak (Kapatılan) 3.Sulh Ceza Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Zonguldak İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Zonguldak (Kapatılan) 3.Sulh Ceza Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Zonguldak İdare Mahkemesince verilen 16.04.2014 gün ve E:2014/464, K:2014/732 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 17.11.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT