T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 624

            KARAR NO  : 2016 / 650

            KARAR TR   : 26.12.2016

ÖZET : Davalı Şirkette çalışırken Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil bildiriminin ilgili mevzuata uygun düzenlenmemesi nedeniyle uğradığı parasal kaybın giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

                                                          

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

            Davacı             : C.S.

            Vekili              : Av. A.T.

Davalı             : Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Vekili              : Av. A.D.Y.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de çalışmakta iken, davalı kurumun özelleştirilmesi üzerine,  01.04.2010 tarihinde Karabük Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne atamasının yapıldığını ve burada göreve başladığını; ancak nakil sırasında düzenlenen maaş nakil ilmühaberinin eksik ve hatalı düzenlendiğini belirterek; maaş nakil ilmühaberinin 04.01.2010 tarihi itibari ile davalı kurumdan alması gerekli olan 112 günlük ikramiye tutarının sabit bir değer olarak eklenmesi sureti ile Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi gerektiğinin tespitine ve davacının 01.04.2010 tarihinden itibaren eksik ücret alması nedeni ile uğradığı zarar bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL’nin 01.04.2010 tarihinden itibaren bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemi ile adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 35. İŞ MAHKEMESİ: 14.06.2016 gün ve E:2016/662, K:2016/129 sayı ile, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.12.2012 gün ve 2012/9-1518-1388 Esas-Karar sayılı kararında denge tazminatından kaynaklanan fark ücreti alacağına ilişkin uyuşmazlıkta ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2012 gün ve 2012/27071-32336 Esas-Karar sayılı kararında maaş nakil bildiriminin 4046 sayılı Yasanın 22. Maddesi ve 406 sayılı Yasa’nın ek 29. Maddesine uygun düzenlenmemesi nedeniyle dava konusu artış ve zamların eklenerek düzenleme tarihi itibariyle yeniden tespitine ilişkin uyuşmazlıkta davalı kurum işleminin idari işlem niteliğinde olup uyuşmazlıkta görevli yargı yolunun idari yargı yeri olduğunu, bu görüşlerin mahkemece de benimsendiğini belirterek; davanın görev nedeni ile reddine karar vermiş, bu karar taraflarca temyiz edilmeksizin 03.08.2016 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili, aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 11. İDARE MAHKEMESİ: 09.11.2016 gün ve E:2016/3523 sayılı kararı ile özetle; davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz edilemeyeceğinden; uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğunu, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin benzer olaylara ilişkin olarak verdiği 05.07.2010 gün ve 2010/56 Esas, 2010/157 Karar ve 09.02.2012 gün ve 2012/8 Esas, 2012/67 Karar sayılı kararlarının da aynı yönde olduğunu gerekçe göstererek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi hükümleri uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar dava dosyasının incelenmesinin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.12.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Sinem USTA’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nde kapsam dışı personel olarak çalışmakta iken kurumun özelleştirilmesi nedeni ile başka kuruma atanan davacının, nakil sırasında hatalı düzenlenen maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve maaş nakil ilmühaberinde belirtilmeyen 112 günlük ikramiye tutarının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak uğradığı zararın yasal faizi ile  davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.

Olayda, davalının hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı kuruluşta çalışmakta iken 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacının vekili tarafından; maaş nakil bildiriminin yeniden düzenlenmesi istemiyle 27.03.2015 tarihinde dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, dava açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Ankara 35. İş Mahkemesi’nin 14.6.2016 tarih ve E:2016/662, K:2016/129 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 35. İş Mahkemesi’nin 14.6.2016 tarih ve E:2016/662, K:2016/129  sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.12.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN