Hukuk Bölümü 2009/136 E., 2010/100 K.

"İçtihat Metni"

Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'nün 7.12.2004 gün ve 10/1008 sayılı işlemi ile, Teşkilatlarının 126803 nolu bayisi olarak çalıştığı İpek Yolu Üzeri No:8 Silopi/ŞIRNAK adresindeki bayi terminalinde illegal yollardan bahis oynattığının tespit edildiğinden bahisle bayiliğinin iptal edildiği davacıya bildirilmiştir (Bayilik Sözleşmesinin Madde-5 Cezai Şartlar ( c ) fıkrasına istinaden iptal edilmiş).

Davacı vekili, davacı ilIegal bahis oynatmadığından, hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı bir biçimde bayiliğinin iptal edildiğinin tespiti ile öncelikle bayiliğinin mağduriyete ve haklılığa binaen tedbiren açılmasına, çekişmenin önlenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 4.5.2005 gün ve E:2005/109, K:2005/186 sayı ile, davacı vekili tarafından Mahkemelerine verilen 18.3.2005 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin Şırnak Silopi İpekyolu üzerinde 126803 nolu spor toto bayisi iken davalı Müdürlüğün 7.12.2004 gün ve 10/1008 sayılı yazısı ile, "Bayi terminalinde illegal yollardan bahis oynattığı" iddiasıyla bayilik sözleşmesinin iptal edildiğini, müvekkilinin bayiliğinin iptal edilmesiyle bakmakta olduğu 22 nüfusun perişan olduğunu bildirerek müvekkili ilIegal bahis oynatmadığından, hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı bir biçimde bayiliğinin iptal edildiğinin tespiti ile öncelikle bayiliğinin mağduriyete ve haklılığa binaen tedbiren açılmasına, çekişmenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı vekili tarafından Mahkemelerine verilen 6.4.2005 tarihli cevap dilekçesinde, davacının hukuka, sözleşme hükümlerine aykırı biçimde bayiliğinin iptal edildiğinin tespiti talebinin reddine karar verilmesini savunduğu, davanın, bayiliğin iptaline ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunun tespitine ve çekişmenin önlenmesine ilişkin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan spor toto bayilik sözleşmesinin genel şartlar başlıklı 2. maddesinde, "Futbol Müsabakalarında Müşterek Bahisler Tüzüğü, Futbolda Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliği, bunlara ait tebliğler ve talimatlar sözleşmenin vazgeçilmez parçası olup, bunların bayilere ait hükümlerine, bayi aynen uymakla yükümlüdür" denildiği, bu hüküm gereğince davacı, davalı idare tarafından verilen bayilik ruhsatına dayanarak faaliyette bulunmakta olup, dava konusu işlem, idare tarafından tek taraflı olarak düzenlenip yayımlanan Yönetmelik hükmüne göre tesis edildiğinden, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği, nitekim, benzer bir olayda Danıştay 10. Dairesi'nin, 1997/6404 Esas ve 2000/470 Karar sayılı ve 16.2.2000 tarihli kararında, davanın çözüm yerinin idari yargı olduğunu açıkça belirttiği, bu itibarla, davaya bakma görevinin idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez, bayiliğin iptaline ilişkin 7.12.2004 gün ve 10/1008 sayılı işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ; 13.6.2007 gün ve E:2005/1421, K:2007/1450 sayı ile, davacının illegal yollardan bahis oynattığından dolayı davacıya ait spor toto bayiliğinin iptal edilmesine ilişkin Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'nün 7.12.2004 tarih ve 10/1008 sayılı işleminin iptalinin istenildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/a maddesinde, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal olanlar tarafından açılan iptal davalarının idari yargıda görüleceğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, davacının sayısal oyunlar oynatmak üzere idare ile özel hukuk hükümlerine göre yapmış olduğu sayısal oyunlar bayilik sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklere uymak şartıyla düzenlenen bayilik ruhsatına göre faaliyette bulunduğu, bahsi geçen sözleşmenin cezai şartlar başlıklı 5-c fıkrasında, bayilik mahallinde gayrı kanuni yollarla oyun oynandığının ve oynatıldığının tespit edildiği takdirde bundan bizzat bayinin sorumlu olacağı ve bayilik ruhsatının iptal edileceği kuralı uyarınca bayilik ruhsatı iptal edildiğinden bahisle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine göre yapılmış olan sayısal bayilik sözleşmesinin davacı tarafından ihlal edildiğinden bahisle sözleşmenin 5-c maddesi uyarınca bayilik ruhsatının iptalinden, bir başka ifadeyle dava konusu bayilik ruhsatının dayanağı olan ve bayilik ruhsatının iptali halinde kendiliğinden feshedilmiş sayılan sayısal oyunlar bayilik sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın görümü ve çözümünün adli yargının görev alanında bulunduğunun anlaşıldığı, nitekim, Danıştay 10. Dairesi'nin 13.12.2006 gün ve E:2003/4350, K:2006/7105 sayılı kararının da bu görüşü teyit ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Coşkun GÜNGÖR'ün katılımlarıyla yapılan 3.5.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği, Başkanlıkça, adli yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği, başkaca usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Dava, Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü ile davacı arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 5-c maddesine istinaden bayiliğin iptali yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesine göre, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Başbakanlığa bağlı ve tüzelkişiliğe sahip bir kamu kurumudur. Aynı Kanunun 4. maddesine göre, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Genel Müdürlüğe bağlı bir birim olup, tüzelkişiliği bulunmamaktadır. Söz konusu Kanunun 2. maddesinin (i) bendi uyarınca, Türkiye'de düzenlenecek futbol ve diğer spor müsabakaları üzerine sabit ihtimalli ve müşterek bahisler ile şans oyunlarının düzenlenmesi ve yürütülmesi yetki ve görevi Genel Müdürlüğe ait olup; Genel Müdürlük bu yetkisini, 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca Spor Toto Teşkilat Başkanlığı kanalı ile kullanmakta; Başkanlık ise kendisine ait olan bu faaliyetini, sözleşme imzaladığı ve bayilik ruhsatı verdiği bayileri aracılığı ile yürütmektedir.

Olay tarihinde yürürlükte bulunan 14.8.2002 tarih ve 24846 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Futbolda Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliği (Mülga) hükümleri ile Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'nca, futbol müsabakaları üzerine düzenlenecek müşterek bahis oyunlarının uygulama şekli ile usul ve esasları belirlenmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 22. maddesinde, bayilerin bayilik ruhsatının iptalini gerektiren fiil ve hareketlerinin tespit edilmesi halinde, Teşkilatın takdir hakkını kullanarak iptal kararı verebileceği; 37. maddesinde, bayinin bu Yönetmelik hükümleriyle Teşkilat tarafından yürürlüğe konulacak diğer yönetmelik, genelge ve emirlere uymak zorunda olduğu; "Ruhsatın İptali" başlıklı 38. maddesinde, Teşkilatın itibarını zedeleyecek veya Teşkilata olan güvenin sarsılmasına neden olacak davranış, yayın veya faaliyetlerde bulunması, verilen talimat ve kurallara riayet etmemesi, uyumlu çalışmayı bozması halinde bayilik ruhsatının, Teşkilat tarafından tek taraflı olarak ve herhangi bildirim süresine uyulmaksızın iptal edileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü ile davacı arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesi ile sayısal loto bayiliği davacıya verilmiştir.

Söz konusu Sözleşmenin 2. maddesinin (a) bendinde, Futbol Müsabakalarında Müşterek Bahisler Tüzüğü, Futbolda Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliği, bunlara ait tebliğler ve talimatların, sözleşmenin vazgeçilmez parçası olduğu, bunların bayilere ait hükümlerine, bayinin aynen uymakla yükümlü bulunduğu; (e) bendinde, bayiliğin her türlü adli, idari, cezai ve mali sorumluluğunun bizzat bayiye ait olduğu; "Cezai Şartlar" başlıklı 5. maddesinin (b) bendinde, bu sözleşmenin 2, 3 ve 4. maddelerine uyulmaması halinde bayilik ruhsatının iptal edileceği, (c) bendinde, bayilik mahallinde gayri kanuni yollarla oyun oynandığı ve oynatıldığı tespit edildiği takdirde bundan bizzat bayinin sorumlu olacağı ve bayilik ruhsatının Teşkilat tarafından iptal edilebileceği ve (d) bendinde, bayilik ruhsatının iptali halinde iş bu sözleşmenin kendiliğinden fesh edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Uyuşmazlık konusu sözleşmenin hukuki niteliği incelendiğinde;

İdare, özel hukuk kişileri gibi özel hukuk sözleşmeleri yapabildiği gibi; kamusal yetkisinin verdiği üstünlük ve ayrıcalıklara dayanarak konusu, hüküm ve koşulları bakımından özel hukuk sözleşmelerinden farklı olan sözleşmeler de yapabilir. İdare hukuku esaslarına tabi bulunan bu sözleşmeler "idari sözleşme" olarak adlandırılırlar. İdarenin, genel ehliyetini kullanarak, sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerin tamamen özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılmasına karşılık, 2577 sayılı Yasa'nın idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c maddesinde belirtildiği üzere "genel hizmetlerden birinin yürütülmesi" amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise, idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Anılan düzenlemeler uyarınca, müşterek bahisler ile şans oyunları düzenleme hak ve yetkisi sonuçta Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'na ait olduğuna ve bu hak, bir sözleşme ile bayilik ruhsatı alma koşullarını taşıyanlara devredilebildiğine göre, buna ilişkin bayilik sözleşmesinin, bir genel hizmetin yürütülmesi için yapılan idari sözleşme olduğu açıktır.

Olayda, bayi terminalinde illegal yollardan bahis oynattığının tespit edilmiş olduğundan bahisle bayilik sözleşmesi hükümleri uyarınca davacının bayiliğinin iptal edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, idarece, kamu gücüne dayanılarak ve tek yanlı irade ile yapılan bayilik sözleşmesinde yer alan yaptırımların uygulanmasına ilişkin işlemin iptali isteminden doğan uyuşmazlığın çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Ayrıca, dava konusu işlem, bayilik sözleşmesine dayanılarak tesis edilmiş olmakla birlikte, Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'nün, ilgililerin bayilik ruhsatını, Futbolda Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliği'nin anılan hükümleri uyarınca tek taraflı olarak iptal etme yetkisi göz önüne alındığında, sırf sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan bir uyuşmazlıktan söz etme olanağı da bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ

: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 13.6.2007 gün ve E:2005/1421, K:2007/1450 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.5.2010 gününde Üye Mahmut BİLGEN'in KARŞI OYU ve OYÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

KARŞI OY

Dava, Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü ile davacı arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 5-c maddesine istinaden bayiliğin iptali yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacı ile davalı arasındaki sözleşme özel hukuk sözleşmesi olup, benzer uyuşmazlıkların da (Davacı eczacı ile Davalı Bağ-kur Genel Müdürlüğü, T.C Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Başkanlığı, SSK. Genel Müdürlüğü arasındaki ilaç satımı sözleşmesinin kurum tarafından feshedilmesinden kaynaklanan davalar) adli yargı yerinde görüleceğine ilişkin Yargıtay kararlarının bulunduğu (Y13HD.nin 17.04.2007, 2007/77,5389; 4.12.2007, 2007/9876-14633;10.12.2007, 2007/12566-14962 vb; YHGK. 'nun 28.9.2005 , 2005/ 13-535 2005/528 kararları ) gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı yeri olması gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun aksi yöndeki görüşlerine katılamamaktayım.