Ceza Bölümü         2006/4 E.  ,  2006/4 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanık             : A.K. 

            O L A Y          : Malatya/Pütürge İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı Tepehan J.K. Komutanı olarak görevli sanık J. Astsb. Kd.Çvş. A.K.’ın, 2.2.2003 tarihinden 3 ay kadar önce, Uzuntaş köyünde elektrik çarpması sonucu bir kişinin ölümü ile ilgili olarak, taziye için İstanbul’dan gelen dört beş kişi ile birlikte karakola gelen köy muhtarından, Karakolun Digitürk şifreli kanalının aidatının ödenmesi için para yardımında bulunmasını istediği, bunun üzerine İstanbul’dan gelen kişiler arasında bulunan M. isimli kişinin sanığa 100 ABD doları verdiği ancak sanığın herhangi bir ödeme yapmadığı, daha sonra hakkında başlatılan tahkikat sırasında bu parayı aldığı kişiye vermesi için köy muhtarına teslim ettiği, böylece, sanığın memuriyet görevini kötüye kullandığı ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 240. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Pütürge Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.6.2003 gün ve E:2003/61, K:2003/32 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

PÜTÜRGE ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 16.6.2005  gün ve E:2004/67, K: 2005/53 sayıyla; asker kişi sanığı, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            2. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 30.12.2005 gün ve E:2005/1081, K:2005/747 sayıyla; yüklenen eylemin jandarmanın adli ve mülki görevleri sırasında işlendiği, askeri suç olmadığı açıklanarak yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi  üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece,  Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, AHMET AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, M. Hasan DENGİZ’in, katılımlarıyla yapılan 6.3.2006 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin adli yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Önder BAŞOĞUL’un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:                       

            353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada:

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

Ancak, sanık Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir. 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a)     Mülki görevleri;

Emniyet  ve  asayiş  ile  kamu düzenini  sağlamak,  korumak  ve   kollamak, kaçakçılığı

men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)     Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla  ilgili olarak  kanunlarda belirtilen işlemleri  yapmak ve  bunlara  ilişkin

adli hizmetleri yerine getirmek,

c)      Askeri görevleri;

Askeri  kanun  ve  nizamların  gereği  görevlerle  Genelkurmay  Başkanlığı'nca  verilen

görevleri yapmak, 

d)     Diğer görevleri;  

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam  hükümlerinin icrası

ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır. 

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, mülki görevin esasları ve başlıca mülki görevleri 45-80; adli görevin esasları 81-130; askeri görevleri ise 131-141. maddelerinde düzenlenmiş ve açıklanmıştır. Bu hükümlere göre, halkın can, ırz ve malının korunması jandarmanın mülki görevleri arasındadır. 

            Dosyanın incelenmesinden, Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yapan sanığın, köyde elektrik çarpması sonucu meydana gelen ölüm olayı ile ilgili olarak karakolda bulunan köy muhtarından, Karakola daha önce kurulan dijitürk şifreli kanalın aidatının ödenmesi için para istediği iddia edilerek, memuriyet görevini kötüye kullanmak suçu nedeniyle açılan kamu davasında, adı geçenin yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleşen eyleminin askerlik görevi ile ilgili olmayıp mülki görevi ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. 

            2803 sayılı Kanun’un 15 ve Yönetmeliğin 186. maddelerine göre jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları kuşkusuzdur. 

Açıklanan nedenlerle, asker kişi sanığın mülki görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Pütürge Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

            SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Pütürge Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.6.2005 gün ve E:2004/67, K:2005/53 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.3.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.