T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

           ESAS NO      : 2015 / 48

           KARAR NO  : 2015 / 270

           KARAR TR   : 4.5.2015

ÖZET:Davacı Site yönetim planı değişikliğinin tapuya şerhi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan   ve  634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklanan davanın, aynı Yasanın Ek.1 maddesi kapsamında ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesinin gerektiği hk.                                        

 

                                                          

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı            : Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Site Yönetimi

Vekili              : Av.C. K.K.

            Davalı              : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

          

O  L  A  Y      : Davacı vekili dilekçesinde; 20.01.2008 tarihli Genel Kurulunda tadil olan yönetim Planının tapuya şerhi için; Ümraniye Tapu Müdürlüğü’ne yazmış oldukları 24.05.2012 tarihli ve 3173 kayıt numaralı dilekçe ile; İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah. 38 pafta, 189 ada, 27 parsel numarası ile kayıtlı bulunan Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesinin 13 bloktan 895 adet bağımsız bölümden oluştuğunu, Yönetim Planının 16.maddesi gereği 13 bloktan her bir blokta kendi içerisinde 3 kişilik bir blok temsilcisi seçerek, 3 bloğun 39 temsilcisinin katılımı ile Kat Malikleri Genel Kurulunun yapılmasının belirtildiğini;  20.01.2008 tarihinde 39 site temsilcisinden oluşan Ana Taşınmaz Kat Malikleri Kurulu’nun tapuya kayıtlı mevcut Yönetim Planının 15. Maddesinin kanunun aradığı 4/5 çoğunlukla yani 39 kişinin 34’ünün olumlu oyu ile tadil olduğunu, Ankara Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne iş bu hususun sorulduğunu ve Ankara Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün İstanbul Genel Müdürlüğü ile iş bu hususta yazışmaları sonucu “Bölge Müdürlüğünce 4/5 imza çokluğu aranmaksızın temsilcilerin imzası ile tescil yapılabileceği, taleplerinde haklı olduklarının beyan edildiğini; aynı zamanda Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/479 E sayılı davasında şerhe konu olan yönetim planına ilişkin olarak 2011/70 sayılı karar ile “Yönetim planı değişikliğinin de yeterli çoğunlukla usulüne uygun yapıldığı, yapılan bilirkişi incelemesi ve toplanan delillerden anlaşılmıştır.” şeklinde olduğunu, yani Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne delil olarak ibraz edilen yönetim planının geçerli olduğuna dair ilamda beyanın yer aldığına dilekçelerinde yer verilerek; 20.01.2008 tarihinde 39 site temsilcisinden oluşan Ana Taşınmaz Kat Malikleri Kurulu’nun tapuya kayıtlı mevcut Yönetim Planının 15. Maddesinin, kanunun aradığı 4/5 çoğunlukla yani 39 kişinin 34’ünün olumlu oyu ile tadil olan Yönetim Planının, 24.05.2012 tarihli, K.3173 sayı numaralı dilekçeleri ile Tapu Sicil Müdürlüğüne tescilinin (şerhi) talep edildiğini;  Ümraniye Kaymakamlığı / Tapu Müdürlüğünün  gönderdiği 13.6.2012 tarihli B021TKG4348402/3410 sayılı, Yönetim Planı Değişikliği Hk. Konulu cevap dilekçesi ile; “Dilekçemiz ve ekindeki yönetim planı değişikliği için ibraz ettiğimiz evraklarımızın incelendiği 4/5 imza çoğunluğu olmadığından talebin karşılanamadığını, İlgili sayılı dilekçede Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve İstanbul Tapu Kadastro 2.Bölge Müdürlüğü’nün bu hususta yazıları olduğunun belirtildiği, bahsi geçen yazıların Müdürlüğe gönderilmesi durumunda işlem tekrar incelenecektir.” denildiğini; TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II.Bölge Müdürlüğünün 16.11.2012 tarihli B.09.1.TKG.4.34.0.01-104.01/481 sayılı Yönetim Planı değişikliği konulu cevabi yazısı ile ; "Ümraniye ilçesi, Çakmak Mah. 38 pafta, 189 ada, 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 13 Bloklu, 895 adet bağımsız bölümden oluşan taşınmazın (Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi) yönetim planı değişikliğinin talep edildiğini, / Müdürlüğe ibraz edilen yönetim planı değişikliği evrakları ve ana gayrimenkul üzerinde 25/04/2000 tarihli mevcut yönetim planının 5711 sayılı yasaya uyarlanması konulu toplantı tutanaklarının incelendiği, buna göre kat malikleri adına blok yöneticilerinin, 13 Bloktan her bir blok kendi içerisinde 3 kişilik bir blok temsilcisi seçtiği, 39 temsilcisinin katılımı ile kat malikleri genel kurulunun yapıldığı, 39 temsilcinin katılımı ile yönetim planı hazırlandığı ve bu kişiler tarafından imza altına alındığı, yönetim planının 20/01/2008 tarihinde 39 site temsilcinin 34'ünün olumlu oyu ile hazırlandığının anlaşıldığı, / Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi yönetimi vekili Av.C. K.K. tarafından Ümraniye Tapu Müdürlüğüne ibraz edilen yönetim planı değişikliği evrakları ile daha önce 20/03/2008 tarihinde 2008/7670 nolu başvuru ile aynı evraklarla Soyak Yenişehir Palmiye Evler Sitesi yönetimi vekili S.G.tarafından 20/03/2008 yılında yönetim planı değişikliğinin talep edildiği, / Av.S.G.'ın 2008/7670 nolu yönetim planı değişikliği başvurusunun Ümraniye 1.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü'nce incelendiği, istenilen işlemde 13 adet blokta 3'er adet yöneticinin kat malikleri adına yönetim planı değişikliği yapıldığı, Yasada öngörülen toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri 4/5 oyun kat maliklerince kendilerine hangi yolla devredildiğine dair bir açıklama olmadığı, temsil edildiği belirtilen çoğunluk kat maliklerince verilen vekaletnamelerin de ibraz edilmediği ve 634/5711 sayılı Kat Mülkiyeti yasasının yönetim planı değişikliğini düzenleyen 70. ve geçici i. maddesinde temsil şartlarına uyulmadığı, ana gayrimenkulün yönetimini sağlayan yönetim planındaki değişikliklerin kat maliklerince 4/5 oranındaki bir katılımla yapılmadığından dolayı 2008/7670 başvuru nolu yönetim planı değişikliği talebi 20/10/2008 tarih ve 31143 yevmiye ile RET edildiği, / Ümraniye 1.Bölge Müdürlüğü'nce bahsi geçen ret kararı 27/10/2008 tarihinde Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi yönetimi temsilcilerinden A.C.Y.’a imza karşılığı verildiği, / Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi yönetimi vekili Av. S. G.’ın 06/11/2008 tarihli dilekçesi ile Bölge Müdürlüğüne ret kararının iptali ve işlemin yapılması yolunda mukteza yazılmasının talep edildiği, / Bölge Müdürlüğünce de 17/11/2008 tarih ve 15778 sayılı yazısı ile ret kararı ve ret kararına havi dosya ile taşınmazın tapu kaydının tasdikli bir suretinin istendiği, / Sancaktepe Tapu Müdürlüğünce yeni yönetim planı, ret kararı ve taşınmazın tapu kaydı 01/12/2008 tarih ve 5750 sayılı yazı ile Bölge Müdürlüğüne gönderildiği, Ümraniye Tapu Müdürlüğünün 03/07/2009 tarih 3978 sayılı yazısı ile bu taşınmazın mevcut 25/04/2000 tarihli yönetim planının tasdikli bir suretinin Bölge Müdürlüğüne gönderildiği, / Bu konu ile ilgili son olarak 03/07/2009 tarihinde yazışma yapıldığı, 3 yıl aradan sonra aynı evraklarla 24/05/2012 tarihli 7173 kayıt nolu dilekçe ile Av. C.K.K. tarafından yönetim planı değişildiğinin talep edildiği, / Müdürlükçe yapılan inceleme neticesinde, yönetim planı değişikliği istenilen işlemde ana taşınmaz üzerinde 13 adet Blokta 3'er adet yöneticinin kat malikleri adına yönetim planı değişikliği yapılarak imza altına alındığı, yasada öngörülen toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri 4/5 oyun kat maliklerince kendilerine hangi yolla devredildiğine dair bir açıklama olmadığı, temsil edildiği belirtilen çoğunluk kat maliklerince verilen vekaletnamede ibraz edilmediği, 634/5711 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının yönetim planı değişikliğini düzenleyen ve geçici 3. maddesinde temsil şartlarına uyulmadığı ve bu madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Ana gayrimenkulün yönetimi sağlayan yönetim planındaki değişikliklerin kat maliklerince 4/5 oranındaki bir katılımla yapılmadığı, her ne kadar 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesi ve 5711 sayılı kanun ile yapılan değişikliklere ilişkin T.KG.M. Tasarruf İşleri Daire Başkanlığının J008/1 sayılı genelgesi, yönetim planlarına ilişkin değişikliklerin 4/5 çoğunluk ile yapılacağı belirtilmişse de ilgililerin redde konu ilk müracaatları olan 20/03/2008 tarihinden sonra 634 sayılı kanuna eklenen geçici 2.maddesinde yapılan değişiklik ve değişikliğe ilişkin T.K.G.M. Tasarruf İşleri Daire Başkanlığının 2009/14 sayılı genelgesinde “Toplu Yapılarda ise: 634 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesine göre 5912 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 07/07/2009 tarihinden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planlarının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanun hükümlerine uyarlanması amacıyla yapılacak ilk değişiklik taleplerinde: değişiklik için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu ile karar alınması ve yeni yönetim planı mevcut kat maliklerinin imzalarının bulunması halinde tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki eski yönetim planının tarih ve yevmiyesi terkin edilerek yeni yönetim planının tarih ve yevmiyesi alınmak sureti ile düzeltme işlemi yapılması gerekmektedir. ” hükmünü içerdiği, / Yukarıda bahsi geçen genelgelerden de anlaşılacağı üzere Ümraniye Tapu Müdürlüğüne ibraz edilen yönetim planı değişikliği evraklarında blok temsilcilerinin 39'undan 34'ünün olumlu oyu ile değişiklik talebinde bulunulduğu, kat maliklerinin 4/5 oranında katılımıyla yapılmadığı ve bu nedenle daha önce bu yönetim planı değişiklik talebinin Ümraniye 1.Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünce ret edildiğinden yönetim planı değişikliği isteminizin Ümraniye Tapu Müdürlüğünce karşılanamayacağı hususunun 13/06/2012 tarih ve 3410 sayılı yazısında bildirildiğinin ifade edildiğini, / Konu hakkında Bölge Müdürlüğünce oluşturulan dosya üzerinde yapılan incelemede; Ümraniye 1.Bölge Tapu Müdürlüğünün 20/10/2008 tarih ve 31143 yevmiye ile bu hususta ret kararı verdiği, bu ret kararına karşı 06.11.2008 tarihli dilekçeyle taraf avukatı S.G.tarafından itiraz edildiği, / Bölge Müdürlüğü inceleme Kurulunca ret kararı ve itiraz evrakının irdelenmesi aşamasında taraf avukatı S.G.tarafından Bölge Müdürlüğüne verilen 28.07.2009 tarihli dilekçesinde (04.08.2009 tarihli 57547 sayıyla kayda alınan) tapuya tescilini talep ettikleri yönetim planının iptali hususunda Ümraniye Mahkemelerinde davalar açıldığından sıhhatli bir karar alınabilmesi için bu davalara ilişkin Yargılamanın biterek karara bağlanmasına kadar Yüce Makamca yapılan incelemenin şimdilik işlemden kaldırılmasını, incelenmemesini talep ettiğinin görüldüğünü, / Sonuç olarak inceleme konusu hakkında Ümraniye I. Bölge Müdürlüğünce verilmiş 20.10.2008 tarih ve 31143 yevmiyeli ret kararının yerinde durduğu, bu ret kararında belirtilen eksikliklerin giderilmeden aynı evraklarla işlemin kabulünün mümkün olamayacağını, ancak taraf avukatı Av. Süleyman Günay’ın 1.10.2012 tarihli dilekçesinde ibraz ettiği Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/479 E , 2011//70 Karar sayılı ilamının konu hakkında doğurduğunun kabulü halinde, Mahkemece, yeterli çoğunlukla usulüne uygun yapıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi ve toplanan delillerden anlaşıldığı kabul edilen yönetim planı değişikliği ile tescil için Tapu Müdürlüğüne ibraz edilen yönetim planı değişikliğinin aynı olup olmadığı hususunun Ümraniye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden tedarik edilerek ibraz edilmesi halinde yeni bir talep olarak işlemin değerlendirilmesinin uygun olacağına karar verildi şeklinde karar alındığı”nın bildirilmiş olduğunu;  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğü’nün bu yazısı sonrası 17.12.2012 tarihli Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğüne gönderdikleri dilekçeleri ile; Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/479 Esas, 2011/70 Karar sayılı dosya Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nde inceleme aşamasında iken yönetim planı Yargıtay kalemine aslı gibidir yaptırılarak tasdikli örneği ibraz edilerek bu karara göre işlemin tekrar değerlendirilmesinin talep edildiğini;  17.12.2012     tarihli dilekçelerine cevaben Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğü’nün 17.01.2013 tarihli 97605107-622.02/237 sayılı, Yönetim Planı Değişikliği yazısı ile; Bölge Müdürlüğü’ne gönderilen Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/479 Esas, 2011/70 Karar sayılı dosyasında ki yönetim planının tasdikli örneğinin Ümraniye Tapu Müdürlüğü’ne gönderildiği, Tapu Müdürlüğü’ne başvurmaları halinde işlemlerinin tekrar değerlendirileceğinin kendilerine bildirildiğini;        25.01.2013 tarihli, yazı ile tekrar Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müracaat edildiğini;  Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğü ile yazışmalar devam ederken Yönetim Planı değişikliğine konu Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/479 Esas, 2011/70 Karar sayılı ilamı Yargıtay 18.Hukuk Dairesi tarafından 15.01.2013 tarihinde Onandığından 12.03.2013 tarihli dilekçeleri ile söz konusu Yargıtay Onama ilamının Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğü’ne gönderildiğini ve Yönetim Planının Tapu Siciline şerh edilmesinin tekrar talep edildiğini;  bu iki dilekçelerine cevaben TC. Ümraniye Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 22.04.2013 tarihli 31665777-106.01.01/2174 sayılı dilekçe ile; ilgili, dilekçelerinde bahsi geçen yönetim planı değişikliğine ilişkin evraklarının yeniden incelenmek üzere Tapu ve Kadastro 2.Bölge Müdürlüğü’ne gönderildiği, gelecek cevabi yazıya göre işleme yön verileceğinin bildirildiğini; Ümraniye Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 08.07.2013 tarihli 31665777-106.01.01/3501 sayılı dilekçesi ile; Yönetim Planı değişikliğine ilişkin evraklarının Tapu Müdürlüğü ve Tapu ve Kadastro 2. Bölge Müdürlüğü’nce incelendiği, istemin karşılanamayacağı hususuna ilişkin Tapu ve Kadastro 2.Bölge Müdürlüğü’nün 02.07.2013 tarihli 97605107-106.03/4066 sayılı yazının dilekçe ekinde sunulduğunun belirtildiğini; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğü’nün 02.07.2013 tarihli 97605107-106.03/4066 sayılı dilekçesi ile;….. “konu hakkında Bölge inceleme Kurulunun 18.12.2008 tarih ve 111 sayılı kararında Ümraniye 1.Bölge Tapu Müdürlüğünün 20.10.2008 tarih ve 31143 yevmiye sayılı red kararının ONANMASI gerektiği, / Ancak red kararına karşı itirazda bulunanın ibraz edeceği mahkeme kararı sonucuna kadar bekletilmesi talebinde bulunulduğu, Bölge Müdürlüğüne ibraz edilen Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/479 Esas, 2011/70 Karar sayılı ilamın red kararını etkileyip etkilemediği hususunda yeniden incelenmesi için ilgili Tapu Müdürlüğüne gereğinin yapılması hakkında 14.11.2012 tarih 115 sayılı Bölge İnceleme Kurulu Kararının Bölge Müdürlüğünce 16.11.2012 tarih ve 481, 17.01.2013 tarih ve 237 sayılı yazılar ile bilgi verildiği, / Ayrıca 16.11.2012 tarih ve 481 sayılı yazının muhatabı Av. Cansel Kabaoğlu Kural’ın 17.12.2012 tarihli dilekçesi Bölge Müdürlüğünce 17.01.2013 tarih ve 236 sayılı yazı ile Ümraniye Tapu Müdürlüğüne konunun değerlendirilerek tereddüde düşülmesi halinde Müdürlük görüşü ile bildirilmesinin istenildiği, / Ümraniye Tapu Müdürlüğü 22.04.2013 tarih ve 2173 sayılı yazısında anılan mahkeme kararı işletme projesinin iptaline yönelik olup yönetim planı değişikliği hükmü içermediğinden mevcut red kararının verinde olduğu bildirildiğinden 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda 5711 ve 5912 sayılı Yasalar ile yapılan değişikliklerde toplu yapılarda bu yasaya göre yapılacak uyarlamanın kat maliklerinin salt çoğunluğuna tabi olduğu hüküm altına alındığından uyarlamaya ilişkin yönetim planı değişikliğinin kat maliklerinin salt çoğunluğu sağlanmadan blok yöneticileri tarafından talep edilmesi nedeniyle istemin karşılanmasının uygun olamayacağına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar alındığından talebe başkaca bir sakıncası bulunmaması halinde alınan karar doğrultusunda yön verilmesinin istenildiğini;  Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah. 38 pafta, 189 ada, 27 parsel numarası ile kayıtlı bulunan Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesinin 13 bloktan 895 adet bağımsız bölümden oluştuğunu; Yönetim Planının 16.maddesi gereği 13 bloktan her bir blokta kendi içerisinde 3 kişilik bir blok temsilcisi seçerek, 3 bloğun 39 temsilcisinin katılımı ile Kat Malikleri Genel Kurulunun yapılması gerektiğinin belirtildiğini; kısacası, Genel kurullara her kat maliki değil, ilgili kat malikinin ikamet ettiği bloka ait seçilen üç temsilcinin katıldığını ve temsil ettiği kat maliki sayısınca kat malikleri adına oy kullanmakta olduğunu; 20.1.2008 tarihinde 13 bloka ait toplam 39 blok temsilcisinden oluşan Ana Taşınmaz Kat Malikleri Kurulu’nda yönetim planının tadil edilmesinin gündeme alındığını ve Yönetim Planının 15. Maddesinin, kanunun aradığı 4/5 çoğunlukla yani 39 blok temsilcisinin 34 ‘ünün olumlu oyu ile tadil olmasına karar verildiğini; gerek TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Bölge Müdürlüğü gerekse Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğünün,  895 adet kat malikinin karar vermesi gerektiği yönünde görüşü ile taleplerini reddettiğini; halbu ki zaten 895 adet kat malikinin 4/5 ü ile karar verilmiş olduğunu; şöyle ki; yönetim planına uygun olarak karar alınmış olduğunu; yönetim planına uygun hareket ile kat maliklerinin temsilen blok temsilcileri katılımıyla 39 adet temsilcinin 34 ü ile olumlu karar alındığını, bu hususun,  şuan tapuya şerhli olan yönetim planında da bu yönde olduğunu; Kat Mülkiyeti Kanununa Uygun Karar Alındığını; Kat Mülkiyeti Kanunun 14.11.2007 tarihinde değişen ve eklenen 69. maddesi “Toplu yapı kapsamında bulunan parsel ve parsellerdeki birden çok bağımsız bölümü kapsayan ana yapıda ortak yerleri bulunan blok yapıların her biri, kendi sorunlarına ve yalnız o bloğa ait ortak yerlere ilişkin olarak, o blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan blok kat malikleri kurulunca yönetilir. Bir parselde blok niteliğinde olmayan yapılar varsa veya bu nitelikteki yapılarla blok yapılar aynı parselde yer alıyorsa, kendi sorunlarına ve o parsele ait ortak yerlere ilişkin olarak, o parselde bulunan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan kat malikleri kurulunca yönetilir. Yönetim planında blokların ve blok niteliğinde olmayan yapıların idare tarzı ayrıca belirtilir. / Bir adada birden çok parsel yer alıyorsa, adayı oluşturan parsellere ait ortak yerler, o adada bulunan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan ada kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır. Bu yetki, yönetim planında ada temsilciler kuruluna verilebilir. Yönetim planında başka türlü düzenlenmemişse, ada temsilciler kurulu, blok yapılarda her blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerince seçilen blok yöneticileri ve blok niteliğinde olmayan yapıların bağımsız bölüm maliklerince seçilen temsilcilerden oluşur. Ada temsilciler kurulu üyelerinin sayısı ve nasıl seçileceği toplu yapının özelliği dikkate alınarak yönetim planında belirtilir. Ada temsilciler kurulunda bu yöneticiler ve temsilciler yönettikleri ve temsil ettikleri bağımsız bölüm sayısı kadar oy hakkına sahiptirler. / Toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler, bu kapsamda yer alan bağımsız bölüm maliklerinden oluşan toplu yapı kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır. Bu yetki, yönetim planında toplu yapı temsilciler kuruluna verilebilir. Yönetim planında başka türlü düzenlenmemişse, toplu yapı temsilciler kurulu, blok yapılarda her blokta bulunan bağımsız bölüm maliklerince seçilen blok yöneticileri ve blok niteliğinde olmayan yapıların bağımsız bölüm maliklerince seçilen temsilcilerden oluşur. Toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin sayısı ve nasıl seçileceği toplu yapının özelliği dikkate alınarak yönetim planında belirtilir. Toplu yapı temsilciler kurulunda bu yöneticiler ve temsilciler yönettikleri ve temsil ettikleri bağımsız bölüm sayısı kadar oy hakkına sahiptirler.”; 71.maddesinin ise; “Yönetim planında başka türlü düzenlenmedikçe, blok kat malikleri kurulu blok için, blok niteliğinde olmayan yapıların yer aldığı parseldeki kat malikleri kendilerine özgülenen ortak yer ve tesisler için, toplu yapı temsilciler kurulu ise toplu yapı kapsamındaki bütün ortak yapı, yer ve tesisler için yönetici ve denetçi atar. / Blok yöneticisi ve denetçisi, bloktaki kat maliklerinin; blok niteliğinde olmayan yapıların ortak yer ve tesisleri için yönetici ve denetçi, bu yapılardaki kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından seçilir. Toplu yapı kapsamındaki bütün ortak yapı, yer ve tesisler için yönetici ve denetçi ise, toplu yapı temsilciler kuruluna katılan yönetici ve temsilcilerin, yönettikleri ve temsil ettikleri bağımsız bölüm sayısının salt çoğunluğunun oyu ile atanır.” şeklinde olduğunu; mezkur Yönetim planının kanuni duruma uygun olarak değiştirildiğini ve bu cihetle tapuya şerh edilebileceğini; mahkemenin yönetim planının geçerli olduğuna dair karar verdiğini ve bu doğrultuda hüküm tesis ettiğini; delil olarak sundukları Yargıtay 18.Hukuk Dairesi tarafından 15.01.2013 tarihinde ONANAN Ümraniye 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/479 Esas, 2011/70 Karar sayılı ilamına esas dava her ne kadar işletme projesinin iptali istemli olsa da, Mahkemenin dosyaya taraf vekilleri tarafından ibraz edilen her iki Yönetim planından şerhini talep ettikleri yönetim planının geçerli olduğu kanaati ile iş bu yönetim planı üzerinden karar verdiğini; bu durumda Adalet Sîsteminin Yargı Mahkemelerinin Kabul Ettiği Yönetim Planını Tapu Sicil Müdürlüğünün Kabul Etmediğini ve Tapuya Şerh Etmediğini, bu hususun Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade ederek;  TC. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün hukuka aykırı 02.07.2013 tarihli, 9700510.7-106.03-4066 sayılı Yönetim Planı Değişikliği konulu kararının iptaline yönelik idari işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İdare, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde davanın adli yargının görev alanına girdiğini öne sürerek görev itirazında bulunmuştur.

İSTANBUL 3.İDARE MAHKEMESİ: 20.6.2014 gün ve E:2013/1850 sayı ile, “(…)2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde; "idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.

İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari dava türlerinden biri olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, İstanbul İli Ümraniye İlçesi Çakmak Mahallesi 38 Pafta, 189 Ada,27 Parsel sayılı yerdeki, Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi sakinlerinin, 20.01.2008 tarihinde kat malikleri genel kurul toplantısı yaptıkları, toplantıda yönetim planını değiştirdikleri, yeni planın tapuya şerh edilmesi için Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğü'ne müracaat ettikleri, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 02.07.2013 tarih ve 4066 sayılı yazısı ile, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa istinaden yönetim planında yapılacak değişikliklerde kat maliklerinin salt çoğunluğunun aranması gerektiği, salt çoğunluk sağlanmadan toplanan genel kurul tarafından alınan kararın yasaya aykırı olması nedeniyle talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.

İptali istenen işlem Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 02.07.2013 tarih ve 4066 sayılı işlemidir. Her ne kadar 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun görevli mahkeme başlıklı ek 1 maddesinde, bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın, Sulh Hukuk Mahkemelerinde çözümleneceği kuralı yer alsa da, olayda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından doğan bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü davacının tapuya şerh isteğini tek taraflı iradesi ile ret ederek idari bir işlem tesis etmiştir. Denetlenmesi gereken husus Tapu Kadastro Müdürlüğü'nün işlemi olduğundan uyuşmazlığın çözüm ve görüm yeri İdare Mahkemeleridir.

Açıklanan nedenlerle davalı idarenin görev itirazının reddine…” demek suretiyle görevlilik kararı vermiştir.

Davalı İdare tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dilekçe dava dosyasının onaylı örneği ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; “(…) Davacı, Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi 13 bloktan 895 adet bağımsız bölümden oluşmaktadır. Yönetim Planının 16.maddesi gereği 13 bloktan her bir blokta kendi içerisinde 3 kişilik bir blok temsilcisi seçerek, 3 bloğun 39 temsilcisinin katılımı ile Kat Malikleri Genel Kurulunun yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kısacası, Genel kurullara her kat maliki değil, ilgili kat malikinin ikamet ettiği bloka ait seçilen üç temsilci katılmakta ve temsil ettiği kat maliki sayısınca kat malikleri adına oy kullanmaktadır. 20.01.2008 tarihinde 13 bloka ait toplam 39 blok temsilcisinden oluşan Ana Taşınmaz Kat Malikleri Kurulu'nda yönetim planının tadil edilmesi gündeme alınmış ve Yönetim Planının 15. Maddesi kanunun aradığı 4/5 çoğunlukla yani 39 blok temsilcisinin 34 'ünün olumlu oyu ile tadil olmasına karar verilmiştir. Site Yönetiminin yönetim plan değişikliğinin tapunun beyanlar hanesine tescili talebi davalı idare tarafından 634 sayılı Yasada aranan çoğunluk ile karar alınmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasında, “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.” hükmü ile kat maliklerinin, bina yönetimine esas olarak bir yönetim planı hazırlayacakları hususu düzenlenmiş bulunmaktadır. Taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklarda 634 sayılı Yasanın 9. Maddesine göre “Kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıklar, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre karara bağlanır.” hükmü ile aynı yasanın 28. Maddesinde kat malikeri arasında bir çeşit sözleşme vasfı olan yönetim planına atfen de çözümleneceği belirlenmektedir.

634 sayılı yasanın “Hakimin Müdahalesi” başlığını taşıyan 33. maddesinde, “{Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./17.mad.) Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir. /Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder. /(Değişik fıkra: 14/11/2007-5713 S.KJ17.mad.) Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. 25 inci madde hükmü saklıdır.'1'' hükmü ile yönetim planının taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda adli yargı yerinde dikkate alınacağı belirlenmektedir.

Aynı Yasanın “Görevli Mahkeme” başlıklı Ek 1.maddesinde ise, “(Ek madde: 13/04/1983-2814/15 md.) Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükmü ile de, 634 sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde görüm ve çözümü gerektiği belirlenmiş bulunduğundan, açılanan uyuşmazlıkta adli yargı yerinin görevli olduğu düşünülmektedir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine…” karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’ndan yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; “(…) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 9. maddesinde, kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıkların, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre karara bağlanacağı; 18. maddesinin birinci fıkrasında, kat maliklerinin, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlü oldukları; 28. maddesinde, yönetim planının yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenlediği, yönetim planının, bütün kat maliklerini bağlıyan bir sözleşme hükmünde olduğu, yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde, anagayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıkların bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanacağı, yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyunun şart olduğu, kat maliklerinin 33. maddeye göre mahkemeye başvurma haklarının saklı olduğu, yönetim planı ve bunda yapılan değişikliklerin, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağladığı; 32.maddesinde, anagayrimenkulün kat malikleri kurulu tarafından, sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetileceği, bütün kat malikleriyle külli ve cüzi haleflerinin, yönetici ve denetçilerin, kat malikleri kurulunun kararlarına uymakla yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır.

Kanunun “Hakimin Müdahalesi” ballığını taşıyan 33. maddesinde, “(Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./17.mad.) Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder.

(Değişik fıkra: 14/11/2007-5713 S.K./17.mad.) Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. 25 inci madde hükmü saklıdır.”;

Geçici 2. maddesinde, “( Ek madde: 23/06/2009-5912 S.K./5.mad. ) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planlarının, bu Kanun hükümlerine uyarlanması amacıyla yapılacak ilk değişiklik için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterlidir. Mevcut toplu yapı yönetimleri, değiştirilen yönetim planına göre yeni yöneticiler seçilinceye kadar geçici yönetim olarak görevini sürdürür. Toplu yapı yöneticisi seçimi, en geç yönetim planının değiştirilmesini takip eden üç ay içinde yapılır.”;

“Görevli Mahkeme” başlıklı Ek 1.maddesinde ise, “(Ek madde: 13/04/1983-2814/15 md.) Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükümleri yer almaktadır.

634 sayılı Yasanın yukarıda yer verilen hükümleri değerlendirildiğinde, site yönetim planının, anagayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ilişkin diğer konuları düzenleyen, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yönetim planının değiştirilmesine ilişkin koşullar ve usulleri de anılan yasa ile belirlenmiş olup, bu konuda uyuşmazlık çıkması halinde yasanın ilgili hükümlerinin uygulanması suretiyle uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı sitenin kat maliklerince, yönetim planının 16. maddesi uyarınca 13 bloktan her blok için seçilen 3 kişilik temsilciden oluşan 39 temsilcinin katılımı ile 20.01.2008 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurulu toplantısında 39 blok temsilcisinin 4/5'inin çoğunluğuyla alınan kararla site yönetim planının değiştirildiği, bu değişikliğin tapu siciline tescil edilmesi istemiyle Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğüne yapılan başvuruların kabul edilmemesi üzerine konunun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğünce itirazen incelenmesi sonucunda, mevcut ret kararının yerinde olduğu, 634 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler uyarınca toplu yapılarda bu yasaya göre yapılacak uyarlamada kat maliklerinin salt çoğunluğunun aranması gerektiği, salt çoğunluk sağlanmadan alınan karar nedeniyle istemin karşılanmasının uygun olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin 02.07.2013 günlü, 4066 sayılı dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, uyuşmazlık, site yönetim planı değişikliğine ilişkin kararın 634 sayılı Yasanın öngördüğü oranda çoğunlukla alınıp alınmadığı noktasından kaynaklandığından, uyuşmazlığın 634 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenerek sonucuna göre tapuda tescil isteminin kabulüne veya reddine karar verilmesine yönelik davanın, 634 sayılı Yasanın Ek 1. maddesi hükmü uyarınca adli yargı yerlerinde görülmesi ve çözümlenmesi gerekeceği sonucuna varılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Başsavcılığınca 2247 sayılı Kanunun 10'uncu maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulü ile İstanbul 3. İdare Mahkemesi'nin E:2013/1850 sayılı görevlilik kararının kaldırılmasının uygun olacağı…” yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler:  Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 4.5.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarenin, anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. ve 13. maddelerinde öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Çakmak Mahallesi, 38 pafta, 189 ada, 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, Soyak Yenişehir Palmiye Evleri Sitesi'nin yönetim planı değişikliğinin tapuya şerhi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

23.6.1965 tarih ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 9. maddesinde, “Kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıklar, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre karara bağlanır.”;

18. maddesinin birinci fıkrasında, “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.”;

“Yönetim Planı” başlığını taşıyan 28. maddesinde, “Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime alt diğer hususları düzenler. Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlıyan bir sözleşme hükmündedir.

Yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde, anagayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır.

(Değişik fıkra: 13/04/1983 - 2814/11 md.) Yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır. Kat maliklerinin 33 üncü maddeye göre mahkemeye başvurma hakları saklıdır.

Yönetim planı ve bunda yapılan değişiklikler, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağlar.

Yönetim planının ve onda sonradan yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün (Beyanlar) hanesinde gösterilir ve bu değişiklikler yönetim planına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır.”;

32.maddesinde,  “Anagayrimenkul kat malikleri kurulu tarafından, sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetilir.

Bütün kat malikleriyle külli ve cüzi halefleri, yönetici ve denetçiler, kat malikleri kurulunun kararlarına uymakla yükümlüdürler.

Anagayrimenkulün kullanılmasından veya yönetiminden dolayı kat malikleri arasında veya bunlarla yönetici ve denetçiler arasında veya denetçilerle yöneticiler arasında çıkan anlaşmazlıklar, kat malikleri kurulunca çözülür ve karara bağlanır.

Kat malikleri kurulu kararları 1'den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mühüriyle tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda, bulunan bütün kat maliklerince imzalanır karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar.

Bir husus hakkında ilerde çıkan anlaşmazlıklar, karar defterinde aynı hususa dair daha önce verilmiş bir karar varsa kaide olarak ona göre çözülür.”;

“Hakimin Müdahalesi” başlığını taşıyan 33. maddesinde, “(Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./17.mad.) Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir.

Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder.

(Değişik fıkra: 14/11/2007-5713 S.K./17.mad.) Tespit edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. 25 inci madde hükmü saklıdır.”;

Geçici  2. maddesinde,  “( Ek madde: 23/06/2009-5912 S.K./5.mad. )

Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kurulan toplu yapılara ait yönetim planlarının, bu Kanun hükümlerine uyarlanması amacıyla yapılacak ilk değişiklik için mevcut kat malikleri kurulunun salt çoğunluğu yeterlidir. Mevcut toplu yapı yönetimleri, değiştirilen yönetim planına göre yeni yöneticiler seçilinceye kadar geçici yönetim olarak görevini sürdürür. Toplu yapı yöneticisi seçimi, en geç yönetim planının değiştirilmesini takip eden üç ay içinde yapılır.”; 

“Görevli Mahkeme” başlıklı Ek 1.maddesinde ise, “(Ek madde: 13/04/1983-2814/15 md.) Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.”

            Hükümlerine yer verilmiştir.

            Olayda, davacı sitenin kat maliklerince, yönetim planının 16. maddesi uyarınca 13 bloktan her blok için seçilen 3 kişilik temsilciden oluşan 39 temsilcinin katılımı ile 20.01.2008 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurulu toplantısında, 39 blok temsilcisinin 4/5'inin çoğunluğuyla alınan kararla site yönetim planının değiştirildiği; bu değişikliğin tapu siciline tescil edilmesi istemiyle Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğüne yapılan başvuruların kabul edilmemesi üzerine, konunun Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü II. Bölge Müdürlüğünce itirazen incelenmesi sonucunda, anılan İdarece, 02.07.2013 tarihli, 9700510.7-106.03-4066 sayılı Yönetim Planı Değişikliği konulu işlemle;  mevcut ret kararının yerinde olduğu, 634 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler uyarınca toplu yapılarda bu yasaya göre yapılacak uyarlamada kat maliklerinin salt çoğunluğunun aranması gerektiği, salt çoğunluk sağlanmadan alınan karar nedeniyle istemin karşılanmasının uygun olmadığı gerekçesiyle davacı Site Yönetiminin talebinin reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri ve somut olay birlikte irdelendiğinde:           Anagayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma maksadını, şeklini ve yönetime ait diğer hususları düzenleyen ve kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıkların çözümünde dikkate alınan yönetim planının, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Yönetim planının değiştirilmesine ilişkin usullerin ve uyulması gereken koşulların; yönetim planına ilişkin diğer düzenlemelerin ve anlaşmazlıkların çözüm yerinin anılan Yasa’da belirlenmiş olması gözetildiğinde, “Yönetim Planı değişikliğinin tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi”  isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusunun kabulü ile, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nce verilen görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İstanbul 3.İdare Mahkemesi’nin 20.6.2014 gün ve E:2013/1850 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.5.2015 gününde, Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

           

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

Davacı sitenin kat maliklerince, yönetim planının 16. maddesi gereğince 13 blokdan her blok için seçilen 3 kişilik temsilciden oluşan 39 temsilcinin katılımı ile 20.01.2008 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurulu toplantısında 39 blok temsilcisinin 4/5'nin çoğunluğuyla alman kararla site yönetim planının değiştirildiği, bu değişikliğin tapu sicilen tescili istemi ile Ümraniye Tapu Sicil Müdürlüğüne yapılan başvurun kabul edilmemesi üzerine bölge müdürlüğü nezdinde itiraz sonucunda itirazın reddine ilişkin 02.07.2013 günlü 4066 sayılı dava konusu işlemin tesis edildiği iddiası ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle idari yargıda işlemin iptali istemi ile dava açılmıştır.

Davalı süresi içinde verdiği dilekçe ile davanın adli yargının görev alanına girdiğini öne sürerek görev itirazında bulunmuştur.

İstanbul 3. İdari Mahkemesi uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevlilik kararı vermiş,

Davalı idarece olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemi ile başvuruda bulunması üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda başvurunun kabulü ile İstanbul 3. İdare Mahkemesinin görevlilik kararınım kaldırılmasına karar verilmiştir.

Uyuşmazlıkta adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

Davacı, husumeti tapuya kayıt ve tescil işlemini gerçekleştirecek olan davalı idareye yönelterek, tüm yasal presödürün tamamlanarak gerçekleştirildiği yönetim planı değişikliğinin tesicili isteminin reddi nedeniyle eldeki davayı açmıştır.

Uyuşmazlık bu niteliği itibari ile 2577 sayılı İ.Y.U.K 2. maddesinde düzenlenen idari işlemin iptaline yönelik olup idari yargının görev alanına girmektedir, j

Zira, idarenin red işlemini denetleyecek olan yargı kolu idari yargıdır.

İdare mahkemesi, davacı site yönetiminin tescil için gerekli yasal prosedürü tamamlamadığı kanatma varması durumunda idarenin red işlemi hukuka uygun bulunacağından idari yargıca açılan dava red edilecektir.

Aksi halde, tescil için yasal prosederün tamamlandığının anlaşılması durumunda idarenin red işlemi hukuka aykırı bulunacağından idari yargıca dava kabul edilecek, idari işlemin iptaline karar verilecek ve bu karar üzerine artık idarece yönetim planı değişikliği tapuya tescil edilecektir.

Diğer taraftan yönetim planı değişikliği için kat maliklerinin yasada öngörülen çoğunluğunun sağlanması için açılacak davanın da kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğinden idare aleyhine açılan eldeki davada bu konuda bir karar verilmesi de mümkün değildir.

Keza davanın idare aleyhine ve idari işlemin iptali istemi ile açılması nedeni ile de uyuşmazlıkta 634 sayılı Kat Mülküyeti Kanunun geçici 1. maddesi hükümlerinin uygulama yeri de bulunmamaktadır.

Sonuç olarak dava, idarenin tescil başvurusunun reddine ilişkin işleminin hukuka uygunluk noktasında denetlenmesine yönelik bulunduğundan idare aleyhine açılan eldeki davada idari yargının görevli kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlıkta adli yargıyı görevli kabul eden sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

 

ÜYE

EYÜP SABRİ BAYDAR