Hukuk Bölümü         2013/454 E.  ,  2013/674 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                 Davacı     : O.K.

                 Davalı     : İstanbul Valiliği 

 O L A Y : Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan incelemede 34 HV…. ve 34 RKM …. plaka sayılı araçların yasa dışı taşımacılık yaptıklarının tespit edildiğinden bahisle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca,sırasıyla sürücü belgesi sahibi İ.E. ve Z.G. adına 16.8.2012 tarih ve GN-969835,10.8.2012 tarih ve GN-717125 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanakları düzenlenerek ayrı ayrı 1.950,00 TL idari para cezası verilmiş,ayrıca 16.8.2012 tarih ve GN-969836 ile 10.8.2012 tarih ve GN-717126 ve GN-717127 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanakları düzenlenerek, davacı adına sırasıyla aynı Kanun’un Ek 2/3 ve 36.maddeleri uyarınca 1.950,00 ve 319,00 TL idari para cezası verilmiş ve bu tutanaklara istinaden davacı adına düzenlenen 16.8.2012 tarih ve 191157,10.8.2012 tarih ve 188489 sayılı Araç Trafikten Men Tutanakları ile araçlar 60 gün süre ile trafikten men edilerek muhafaza altına alınmışlardır.

                Davacı, araç trafikten men tutanaklarının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ: 31.10.2012 gün ve E:2012/1452, K:2012/2018 sayıyla; 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara Trafik Mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde ise yetki verilen Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılacağının düzenlenmesi karşısında, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar kesinleşmiştir.

           Davacı, bu kez, adına düzenlenen 10.8.2012 tarih ve GN-717126, GN-717127 ile 16.8.2012 tarih ve GN-969836 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanak-larının iptali  istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.

                BÜYÜKÇEKMECE 2. SULH CEZA MAHKEMESİ: 7.1.2013 gün ve D. İş:2013/88 sayıyla; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesine göre idari para cezası yanında idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması nedeniyle davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin benzer kararlarına da dayanılarak davanın görev yönünden reddine ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönde-rilmesine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

                İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülten  Fatma BÜYÜKEREN’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık  Mahkemesi Genel Kurulu’nun  11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı

İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…”açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölü-münde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

                Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

                (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca adına ayrı ayrı verilen 1.950,00 TL ile aynı Kanun’un 36.maddesi uyarınca  verilen 319,00 TL tutarındaki idari para cezalarının kaldırılması istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunduğu ve Mahkemece görevsizlik kararı verildiği, bu işlemler ile ilgili olarak idari yargı yerine dava açılıp açılmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı, söz konusu Trafik İdari Para Cezası karar Tutanaklarına istinaden düzenlenen araç trafikten men tutanaklarının iptali istemiyle de idari yargı yerinde dava açtığı, Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bu işlemler ile ilgili olarak adli yargı yerine dava açılıp açılmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, adli yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı da olmadığı, ancak Mahkemece, İstanbul 3. İdare Mahkemesi ile Mahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden bahisle dosyanın  Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, adli ve idari yargı yerlerince, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, başvurunun aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ    : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, BAŞVURUNUN aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 13.5.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.