T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/133

            KARAR NO : 2018/189

            KARAR TR: 26.03.2018

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR

 

 

 

Davacı        : A. Sigorta A.Ş.

Vekili         : Av. K.Ç.

Davalı        :  Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili         : Av. D.G.Ç.

 

O L A Y         :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan 06 BT…. plakalı aracın, 10.03.2013 tarihinde Kozluk istikametinden Batman istikametine seyir halinde iken Ulaşlı Köyü kavşağında tek taraflı trafik kazasında hasarlandığı; kaza tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda yolun yapım ve bakımından sorumlu karayollarının 1. derecede kusurlu olduğu; araç sürücüsü Abdurrahim Gözen'in 2. derecede kusurlu olduğu belirtildiği; müvekkili şirket tarafından düzenlenen Ekspertiz raporuna müsteniden 23.000,00 TL hasar tazminatının 2.4.2013 tarihinde ödendiği; ödenen hasar tazminatından sovtaj değeri 9.200,00 TL düşürüldükten sonra kalan meblağdan %75 kusura denk gelen 10.350,00 TL ödemenin yapıldığı tarihten işleyecek faizi ile rücuen tahsili için borçlu kurum aleyhine Van 2. icra Müdürlüğünün 2013/14267 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı; icra takibine borçlunun borca ve faize itiraz etmesi sebebiyle İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği iddialarıyla, Anayasanın 125. Maddesinin son fıkrasında idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür denildiğini; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 7. Maddesinde de yapım ve bakımdan sorumlu olduğu Karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almanın ve aldırmanın Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri arasında sayıldığını, bunların ihmali durumunda meydana gelen zararı tazminle yükümlü olduğunu; öte yandan uyuşmazlık mahkemesinin yol kusuru olsa dahi trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu yönündeki bir çok kararı doğrultusunda icra takibi başlatıldığını; borçlu kurumun takibe itirazı üzerine itirazın iptali için iş bu davayı açtıklarını; müvekkili tarafından ödenen 10.350,00 TL hasar tazminatı ile tazminata ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 622,70 TL faizin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlu kurumun Van 2. İcra Müdürlüğünün 2013/14267 E. Sayılı icra takibine yaptığı tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

VAN 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 11.7.2014 gün ve E:2014/33, K:2014/217 sayı ile, davaya konu karayolu yapımının, bakım ve korunmasının Karayolları Genel Müdürlüğünün görevleri arasında bulunduğu, bir kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğünün yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülük olduğu, O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya korunmasındaki kusurdan doğan zararların; idari işlem ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan ödetilmesi isteklerinin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının II. Bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturduğu anlaşılmakla; yargı yolu yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Van 3.İdare Mahkemesi: 17.9.2014 gün ve E:2014/902, K:2014/979 sayı ile, 2577 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesinde düzenlenmiş bulunan yetki kuralı uyarınca, iş bu davanın görüm ve çözümünün, kaza yerinin bağlı bulunduğu yer idare mahkemesinin yetkisinde bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca davanın yetki yönünden reddine, dava dosyasının yetkili Batman İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Batman İdare Mahkemesi: 2.10.2014 gün ve E:2014/1860, K:2014/2474 sayı ile, 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanun'un 110. maddesi uyarınca adli yargı hukuk mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlığın Mahkemelerince esastan incelenerek çözümüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.

Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesi: 20.2.2015 gün ve E:2015/346, K:2015/267 sayı ile, uyuşmazlık, yolun bakım ve onarımından sorumlu olan idarenin hizmet kusuru oluşturduğu iddia edilen eylemi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin bir tam yargı davası niteliğinde olup, hizmet kusuru nedeniyle açılan davalarda da görevli yargı yerinin idari yargı mercileri olduğu açık olduğundan, görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılan davada işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, itiraz istemlerinin kabulü ilekararının bozulmasına karar vermiştir.

Batman İdare Mahkemesi: 2.6.2016 gün ve E:2015/907, K:2016/799 sayı ile, bozma kararına uyarak, alınan bilirkişi raporu ile davalı idarenin, meydana gelen kazada %60 oranında kusurlu olduğunun sabit olması nedeniyle, yolun bakımından sorumlu olan idarenin yürüttüğü hizmetin kötü işlemesi ve işlememesi nedeniyle, davacının sigortalısına ait araçta meydana gelen zarar nedeniyle sovtaj bedeli mahsup edildikten sonra ödemesi yapılan toplam 13.800 TL'nin %60'ı olan 8.280,00 TL'nin davalı idarece tazmini gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle; 10.350,00 TL tazminat isteminin; 8.280,00 TL maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, anılan miktarı aşan kısmı yönünden ise davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı davalı idare vekilinceistinaf isteminde bulunulmuştur.

Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi: 3.5.2017 gün ve E:2016/3415, K:2017/849 sayı ile, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle; davalı idarenin yaptığı itirazın kabulüne, idare mahkemesi kararın bozulmasına karar vermiştir

BATMAN İDARE MAHKEMESİ: 19.6.2017 gün ve E:2017/923, K:2017/863 sayı ile, bozma kararına uyarak, 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanun'un 110. maddesi uyarınca adli yargı hukuk mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlığın Mahkemelerince esastan incelenerek çözümüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.

Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi: 13.12.2017 gün ve E:2017/3323, K:2017/3044 sayı ile, Batman İdare Mahkemesi'nce verilen karar hukuka uygun bulunduğundan, istinaf başvurusunun reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Batman İdare Mahkemesine vermiş olduğu 25.1.2018 tarihli dilekçesiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasını talep etmiş olmakla, Batman İdare Mahkemesinin 14.2.2018 tarih ve E:2017/923 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 20.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.    

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 26.03.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı aracın, 10.03.2013 günü Kozluk ilçesinden Batman isitikametine doğru seyir halinde iken karışmış olduğu tek taraflı maddi hasarlı kaza nedeniyle oluşan hasar tutarının davalının kusuru oranındaki 10.350,00 TL'nin sigortalıya ödenmesi nedeniyle, anılan miktarın tazmini istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

  İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.7.2014 gün ve E:2014/33, K:2014/217 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.7.2014 gün ve E:2014/33, K:2014/217 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.03.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                     Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                      Şükrü                          Mehmet                   Ahmet Tevfik        

NECİPOĞLU             BOZER                         AKSU                     ERGİNBAY

 

 

   

 

                                      Üye                                  ÜyeÜye

                                Alaittin Ali                 Süleyman Hilmi                    Birgül

                                  ÖĞÜŞ                             AYDIN                          KURT