Hukuk Bölümü 2003/36 E., 2003/41 K.

  • ÖĞRETMEN EVİ ÜYESİ
  • İDARİ İŞLEM NİTELİĞİ
  • ÜYELİK AİDATI
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 65 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 3797 S. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ... [ Madde 32 ]
  • 3797 S. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ... [ Madde 37 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Bayramiç Adliyesinde mübaşir olarak görev yapan ve Kaymakamlık tensibi ile Öğretmen Evi üyesi olan davacı, 2002 yılı için öğretmen olmayan üyelerden 75,000,000.- TL. aidat alınması yolunda Yönetim Kurulunca alınan kararın Kaymakamlıkça onaylanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

    BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ'nce; 8.5.2002 gün ve E: 2002/666, K: 2002/509 sayı ile, 2577 sayılı Yasa'nın 2. maddesinde, idari dava türleri olarak, iptal, tam yargı ve idari sözleşmelerden doğan davaların sayıldığı; idari sözleşmelerin idarenin kamusal yetkilerine dayanılarak, kamu yararı amacıyla yapılan ve idareye ayrıcalıklı üstün hak ve yetkiler tanıyan sözleşmeler olduğu; bu nitelikte olmayan sözleşmelerin ise, idarenin özel hukuk kurallarına göre akdettiği sözleşmeler olup, bunlardan doğan uyuşmazlıkların adliye mahkemelerinde görülüp çözümlendiği; olayda, idarenin kamusal yetkilerini kullanmasıyla ilgili olmayıp, dayanağı davacı ile davalı arasında tarafların serbest iradesine dayalı, ticari nitelikte, karşılıklı ve özel hukuk hükümlerine göre yapılan üyelik sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı, bu kez, aynı istekle, 16.7.2002 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    BAYRAMİÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 12.12.2002 gün ve E: 2002/116, K: 2002/186 sayı ile, davacının, kanun dairesinde öğretmenler lokaline üye olabilecek ve Kaymakamlık kararıyla üye olan bir kamu personeli olduğu; Öğretmen Evi ile davacı arasında özel hukuk kurallarına göre akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi bir sözleşmenin varlığından da bahsedilemeyeceği; çünkü, davalı yönetim kurulunun ve daha sonra Kaymakamlık makamının, tamamen davacının iradesi dışında ve onun hiçbir şekilde etkisinin olmadığı kararlarla üyelik aidatlarının belirlendiği; bu durumda, idarenin kamusal yetkisine dayanarak ve tek taraflı olarak üyelik aidatını belirlemesi idari bir işlem olduğundan uyuşmazlığın çözümleme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 16.6.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ'in davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, 2002 yılı Öğretmen Evi üyelik aidatını öğretmen olmayan üyeler için 75,000,000.- TL. olarak tespit eden Yönetim Kurulu kararının Kaymakamlıkça onaylanmasına ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir.

    3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 32. maddesinde, Milli Eğitim Bakanlığının yardımcı birimleri arasında "Öğretmene Hizmet ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı"na yer verilmiş olup, görevlerine işaret edilen 37. maddenin ( a ) bendinde, "Öğretmenevleri, öğretmen lokalleri, öğretmen eğitim merkezi ve tatil köyleri ile diğer sosyal tesisleri açmak, kurmak, bu tesislerin yönetimi ile ilgili hizmetleri düzenlemek ve yürütmek" adıgeçen Daire Başkanlığının görevleri arasında sayılmış; aynı Yasa'nın "Bakanlığın Düzenleme Görev ve Yetkisi" başlıklı 59. maddesinde, Bakanlığın kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

    Anılan Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan "Öğretmen Evleri, Lokaller ve Eğitim Merkezleri Sosyal Tesisleri Yönetmeliği"nin 1. maddesinde, "Bu Yönetmeliğin amacı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Öğretmen Evleri, Lokaller ve Eğitim Merkezleri Sosyal Tesislerinin kuruluş, yönetim, işletme ve denetim esaslarını düzenlemektir." denilmiş; 4. maddesinde yapılan "Üye" tanımında, "mülki amirin o il için tensip ettiği şahıslar" da sayılmış; 32. maddesinde, Kurumun gelirlerinin; Bakanlık bütçesine konulacak ödeneklerden, üye aidatlarından, kurumun işletme gelirlerinden ve bağışlardan teşekkül ettiği belirtilmiş; 33. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde "Üye aidatı, öğretmen evi veya lokalin bulunduğu mahalde görevli üyelerden o yerin yönetim kurulunca tespit edilip mahallin mülki amirinin onayı ile kabul edilen miktar üzerinden ve bütün üyelerden eşit olarak alınır." denilmiştir.

    Anılan Yasa hükmü ile, Öğretmen Evleri, Lokaller gibi sosyal tesisleri açmak, kurmak, yönetimi ile ilgili hizmetleri düzenlemek ve yürütmek idareye bir görev olarak verilmiş olup; idarenin yerine getirmekle yükümlü olduğu bu hizmet alanını düzenleyen Yönetmelik ile, kamu hizmetinin giderlerine hizmetten yararlananların üyelik aidatı adı altında bir ölçüde katılımının istenmesi bu hizmetin satışı sayılamayacağına göre, ortada ticari nitelikte bir özel hukuk sözleşmesine dayanan hukuki ilişkiden söz etmek olanaksızdır.

    Anayasa, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler konusunda Devleti öncelikle görevlendirmiştir. Ancak, Devlet bu görevlerini yine Anayasa'nın 65. maddesinin çizdiği sınır içinde, mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirecektir. Bu anlayışın sonucu olarak, klasik idare hukukunun "bedelsiz-meccani" olmasını ilk koşul saydığı kamu hizmeti kavramı, giderek değişiklik görmüş ve günümüzde hizmetin karşılığında yararlananlardan ödeme güçleri oranında giderlere katılımlarının istenmesi uygulaması yaygınlık kazanmıştır.

    Bu itibarla, idarenin, görev alanına ilişkin düzenleme yetkisi kapsamında olmak üzere, kurulan hizmetten yararlananlardan alınacak üyelik aidatlarını belirleyen işlemi, kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliğini taşıdığından, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesinde sayılan "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları" kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Bursa 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi'nin 8.5.2002 gün ve E: 2002/666, K: 2002/509 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.6.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.