Ceza Bölümü         2007/10 E.  ,  2007/10 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :K.H. 

Yakınan        :M.Ç.

Sanık             :O.B.

 OLAY             : Erzincan İl Jandarma Alay Komutanlığı emrinde görevli sanık J. Er O.B.’ın, 7.11.2004 günü, Erzincan Er Merkez Ticaret ünvanlı alışveriş merkezinin içerisinde bulunan bir işletmede kahvaltı ettiği sırada, bir ara tuvalete giden yakınan M.Ç.’ın sandalyenin arkasına astığı montunun cebinden Nokia 3100 marka cep telefonunu çalıp egemenlik alanına girecek şekilde icra-i hareketlerini neticelendirdiği, böylece, niteliksiz hırsızlık suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 491/4, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.12.2004 gün ve E:2004/1673, K:2004/602 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın 5237 sayılı Yasa’nın 142/1-b ve 145. maddeleri uyarınca cezalandırılması için görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası Erzincan Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 ERZİNCAN 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ:26.9.2006 gün ve E:2005/668, K:2006/646 sayıyla; yüklenen eylemin Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 3. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 3. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 28.11.2006 gün ve E:2006/570, K:2006/455 sayıyla; yakınan ve sanık anlatımları, Turkcell HTS raporu birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yakınana ait telefonu çaldığına dair dosyada delil bulunmadığı, suça konu telefonun valizlikte bulunup yakınana iade edildiğine dair sanık beyanının aksine dosya kapsamında delil bulunmaması hususları karşısında, yüklenen suçun oluşmaması, şartlarının bulunması durumunda 5237 sayılı Yasa’nın 160. maddesinde düzenlenen “kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf” suçunu oluşturabileceği, bu durumda da sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 3. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca Mahkememize gönderilmiştir.     

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, Nuri NECİPOĞLU’nun, katılımlarıyla yapılan 05.03.2007 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME :   Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR’ün adli yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı Yardımcısı Birol DİNLER’in  davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.    

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 

            Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

            Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, yüklenen eylemin askeri suç olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, dosyada sanığın ifadesinin aksini kanıtlayacak bilgi ve belge bulunmadığı anlaşıldığından, eylemin suç oluşturması durumunda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlar kapsamında kalacağının kabulü gerekmiştir.

 Sanığın  yargılama  aşamasında  terhis  edildiği  dosya  içindeki  bilgi  ve  belgelerden anlaşılmaktadır. 

Açıklanan nedenlerle, yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.           

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Erzincan 1. Asliye Ceza  Mahkemesi’nin 26.9.2006  gün ve E:2005/668, K:2006/646 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.03.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.