T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO        : 2015 / 709

            KARAR NO  : 2015 / 712

            KARAR TR    : 26.10.2015

ÖZET : Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen köy sınırlarının iptali ve yeniden tesbiti istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI yerinde görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı             : Yarpuzlu (Birimşe) Köyü Hükmi Şahsiyetine izafeten Köy Muhtarı

  H.A.

            Vekili               : Av. O.T.

Davalılar         : 1-Karaköse Köyü Muhtarlığı

Vekili              : Av. H.D.             (Adli Yargıda)

                          2-Hüseyinli Köyü Muhtarlığı

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman İli, Sincik İlçesi, Yarpuzlu, Karaköse ve Hüseyinli köylerinin bulunduğu alanlarda 2003 yıllarında arazi üzerinde yapılan kadastro çalışmalarında köyler arasında sınır çalışması ve tespiti yapıldığını; yapılan sınır tespiti ve çalışmasının hatalı ve yanlış yapılması sonucu davacı köy hükmi şahsiyetine ait olması gereken bir hayli arazinin mer'a, boşluk olarak diğer davalı her iki köy sınırları içinde gösterildiğini, bu durumun ise Yarpuzlu Köyü aleyhine bir durum yarattığını belirterek; davalı Karaköse ve Hüseyinli köyleri lehine yapılan tespit ve buna dayalı olarak oluşturulan sınırların iptaliyle üç köyün sınırlarının yeniden belirlenerek özellikle mer’aların davacı Yarpuzlu Köyü adına tespit ve tahdit ile tescil işlemlerinin yapılması istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

KAHTA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 07.11.2012 gün ve E:2011/61 K:2012/579 sayılı kararında; “…Köy Kanunu "Madde 1 - Nüfusu iki binden aşağı yurtlara (köy) ve nüfusu iki bin ile yirmi bin arasında olanlara (kasaba) ve yirmi binden çok nüfusu olanlara (şehir) denir. Nüfusu iki binden aşağı olsa dahi belediye teşkilatı mevcut olan nahiye, kaza ve vilayet merkezleri kasaba itibar olunur. Ve Belediye Kanununa tabidir.

Madde 5 - İki köy arasında nizalı sınırların çizilmesi için Hükümetin emriyle iki köy heyeti ihtiyariyesi bir araya toplanarak işin kendi aralarında düzeltilmesi için çalışılır. Gene uzlaşamadıkları halde idare meclisi tetkikat ve tahkikat yaparak altı ay içinde doğrudan doğruya sınırı çizer ve bu kati olur. Beş sene müddetle değiştirilemez.

Bir köy sınırı; bu kanun mucibince çizildikten beş sene sonra hasıl olacak lüzum ve ihtiyaç üzerine ihtiyar meclisi sınırın büyültülüp küçültülmesi için müracaatta bulunabilir. Şayet bu sınırın büyütülmesi veya küçültülmesi başka bir köye dokunmuyorsa vilayet veya kaza idare meclisleri kararıyla sınır tashih olunur ve tasdikli deftere yazılır.

Sınırın büyültülmesi veya küçültülmesi başka bir köye dokunuyorsa bu maddenin birinci fıkrasına göre mesele halledilir.

Belediye Kanunu Madde 7 - Bir il dâhilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması hâlinde ilgili belediye meclisi ve köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır.

İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uygulanır.

İl İdaresi Kanunu Madde 2 - İl, ilçe ve bucak kurulması, kaldırılması, adlarının, bağlılıklarının, merkez ve sınırlarının belirtilmesi ve değiştirilmesi aşağıda gösterilen şekilde yapılır:

A) İl ve ilçe kurulması, kaldırılması, merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, bir ilçenin başka bir İl'e bağlanması kanun ile;

B) Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının tasdiki ile;

C) Yeniden köy kurulması veya yerinin değiştirilmesi Bayındırlık ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının mütalaası alınmak suretiyle;

Ç) Köy ve kasabaların aynı ilçe içinde bir bucaktan başka bir bucağa bağlanması, köy adlarının değiştirilmesi, köylerin birleştirilmesi ve ayrılması, bir köy, mahalle veya semtin o köyden ayrılıp başka bir köy ile birleştirilmesi İçişleri Bakanlığının tasvibiyle yapılır.

D) (Değişik bent: 11/05/1959 - 7267/1 md.) Kaza kurulmasında ve kaldırılmasında, bir kazanın başka bir vilayete bağlanmasında ve merkezinin belirtilmesinde, sınırlarının değiştirilmesinde ve (B, C, Ç) fıkralarında yazılı hallerde ilgili vilayetler idare heyetleriyle umumi meclislerinin mütalaaları alınır. Ancak; Türkçe olmayan ve iltibasa meydan veren köy adları, alakadar Vilayet Daimi Encümeninin mütalaası alındıktan sonra, en kısa zamanda Dahiliye Vekaletince değiştirilir.

E) İllere, ilçelere, bucaklara, merkez yapılan şehir, kasaba veya köyün adı verilir. Şu Kadar ki, bunların coğrafi veya tarihi bir sanı varsa o da isim olarak verilebilir."hükümleri düzenlenmiştir

Dava dilekçesinde yapılan istem dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık ve davada yapılacak olan belirleme köyler arasındaki sınır tespitine yöneliktir.; köy sınırlarının belirlenmesi işlemi yukarıda değinilen kanun hükümleri doğrultusunda (T.C.UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ E. 2002/102K. 2002/100T. 23.12.2002 tarihli içtihadında da değinildiği üzere ) idareye verilmiş bir görevdir. Dolayısıyla sınır tespitine ilişkin davanın görülme yeri idari yargının görev alanına girdiğinden…” şeklindeki gerekçe ile davanın yargı yolu bakımından ve dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş ve verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

ŞANLIURFA İDARE MAHKEMESİ:14.05.2013 gün ve E:2013/1326 K:2013/1445 sayılı kararında; “…2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/3-a maddesine göre dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15/1-a maddesinde ise adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükmü yer almaktadır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Kadastro Çalışma Alanı, İlan ve İtiraz" başlıklı 4.maddesinde, "Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.

Kadastro müdürü, kadastrosuna başlanacak mahalleyi veya köyü en az 15 gün önce bölge merkez ile çalışma alanı ve komşu köy, mahalle ve belediyelerde alışılmış vasıtalarla duyurur. Bu duyuruda çalışma sınırlarının tespitine hangi gün ve saatte başlanacağı belirtilir.

(Değişik fıkra: : 22/02/2005 - 5304 S.K./3.mad) Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re'sen devam ettirilir. Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur. Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.

Kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile kö) sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.

Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir.

Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir.

Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.

Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, onbeş gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.

Kadastro çalışma alanı içinde, ilk parsel için kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra idari teşkilat ve taksimatta yapılan değişiklik, başlanan kadastroyu durdurmaz." hükmüne, aynı Kanun'un "Genel Olarak Görev" başlıklı 25.maddesinde ise, "Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; Kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir.

Kadastro mahkemesi, yalnız kadastro işlerine münhasır olmak üzere;

A)Velisi veya vasisi bulunmayan küçüklere ve kısıtlılara kayyım tayin eder. Bunların menfaatlerini korumak amacıyla Türk Medeni Kanununun hakimin iznini şart kıldığı hallerde bu izni verir.

B)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 465 ve bunu takip eden maddeleri gereğince adli yardın taleplerini inceleyerek kabul edebilir.

C)Tutanağı düzenlenen taşınmaz mallara ait ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu kararı hemen o yerin kadastro ve tapu sicil müdürlüklerine bildirir. Tedbir kararı alan taraf karar gününden itibaren usulün öngördüğü süre içinde kadastro mahkemesinde dava açmadığı takdirde tedbir kendiliğinden hükümsüz kalır.

Bu Kanunun 26 ve 40 ıncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, kadastro mahkemesinin görevi dışındadır." düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda yer yerilen mevzuat hükümleri ile davaya konu istemin birlikte değerlendirilmesinden Adıyaman İli, Sincik İlçesinde bulunan Yarpuzlu, Karaköse ve Hüseyinli Köylerinin yer aldığı alanlarda yapılan kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen sınırın hatalı olduğu iddiasıyla ve söz konusu kadastral sınırların düzeltilmesi talebiyle açılan davanın görüm ve çözümünün kadastro mahkemelerinin görev alanı içerisinde kaldığı sonucuna varılmaktadır…” şeklindeki gerekçe ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

DANIŞTAY ONUNCU DAİRE: 08.04.2015 gün ve E:2013/6551 K:2015/1664 sayılı kararında; “…3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesinde, kadastro mahkemesinin, taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzen davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakacağı; 41. maddesinde de, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltileceği; düzeltmenin, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunacağı; tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Adıyaman İli, Sincik İlçesinde bulunan Yarpuzlu, Karaköse ve Hüseyinli Köylerinin yer aldığı alanlarda yapılan kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen sınırın hatalı olduğu iddiasıyla ve söz konusu kadastral sınırların düzeltilmesi talebiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, uyuşmazlığın 2003 yılında yürütülen kadastro çalışmaları sırasında yanlış ölçüm yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmakta olup; bu haliyle kadastro sırasında yapılan ölçüm hatasından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümü, yukarıda aktarılan 3402 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca, adli yargı yerine ait bulunmaktadır.

Bununla birlikte, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinin 1. fıkrasında; adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı merciinin, davada görevsizlik kararı veren merciin görevli:-olduğu kanısına varması halinde, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için; Uyuşmazlık Mahkemesine başvuracağı ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin 'karar vermesine değin erteleyeceği; aynı maddenin 5791 sayılı Yasayla değişik 2. fıkrasında ise, yargı merciinin, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyasını da temin ederek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyalarını Uyuşmazlık Mahkemesine göndereceği hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlıkla ilgili olarak davacı tarafından önce adli yargı yerinde dava açıldığı, bu davanın Kahta Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E: 2011/61, K:2012/579 sayılı kararı ile görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine idari yargıda bakılan davanın açıldığı belirtilmekte ise de; Mahkemece anılan dava dosyası incelenerek, davanın aynı maddi olaydan kaynaklandığının tespiti halinde, 2247 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan hükmü uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekirken; davanın görev yönünden reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk görülmemiştir…” şeklindeki gerekçe ile kararın bozulmasına karar vermiştir.

ŞANLIURFA 1. İDARE MAHKEMESİ:03.08.2015 gün ve E:2015/635 sayılı kararında; “…2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükmü yer almıştır.

 

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesinde, kadastro mahkemesinin, taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakacağı; 41. maddesinde de, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltileceği; düzeltmenin, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunacağı; tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından önce adli yargı yerinde dava açıldığı, bu davanın Kahta Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E: 2011/61, K:2012/579 sayılı kararı ile görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine Adıyaman İli, Sincik İlçesinde bulunan Yarpuzlu, Karaköse ve Hüseyinli Köylerinin yer aldığı alanlarda yapılan kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen sınırın hatalı olduğu iddiasıyla ve söz konusu kadastral sınırların düzeltilmesi talebiyle idari yargıda bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

Buna göre, uyuşmazlığın 2003 yılında yürütülen kadastro çalışmaları sırasında yanlış ölçüm yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmakta olup; bu haliyle kadastro sırasında yapılan ölçüm hatasından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, yukarıda aktarılan 3402 sayılı Yasanın ilgili hükümleri uyarınca, adli yargı yerine ait bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

Olayda, Kahta Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E: 2011/61, K:2012/579 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açılmış olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan hükmü uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekmektedir…” şeklindeki gerekçesiyle 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.10.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen köy sınırlarının iptali ve yeniden tesbiti istemiyle açılmıştır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Kadastro çalışma alanı, ilan ve itiraz” başlığını taşıyan 4. maddesinde, “Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri, kadastro çalışma alanını teşkil eder.

 

Kadastro müdürü, kadastrosuna başlanacak mahalleyi veya köyü en az 15 gün önce bölge merkezi ile çalışma alanı ve komşu köy, mahalle ve belediyelerde alışılmış vasıtalarla duyurur. Bu duyuruda çalışma sınırlarının tespitine hangi gün ve saatte başlanacağı belirtilir.

(Değişik üçüncü fıkra: 22/2/2005 – 5304/3 md.) Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen devam ettirilir.  

(Değişik : 22/2/2005 – 5304/3 md.) Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.  

(Değişik: 22/2/2005 – 5304/3 md.)Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.  

(Değişik : 22/2/2005 – 5304/3 md.)Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur. 

Kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.

Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir.

Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir.

Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.

Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruşmasız ve gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, onbeş gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak; tespit edilen bu sınıra karşı kesinleşmiş mahkeme kararı var ise aynı konuda itirazda bulunulamaz.

Kadastro çalışma alanı içinde, ilk parsel için kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra idari teşkilat ve taksimatta yapılan değişiklik, başlanan kadastroyu durdurmaz” denilmiş; 24. maddesinde, genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve işlere belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde tek hakimli ve Asliye Mahkemesi sıfatını haiz yeter sayıda kadastro mahkemesinin kurulacağı, 25. maddesinde ise, kadastro mahkemesinin; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakacağı belirtilmiştir.

Olayda, Adıyaman İli, Sincik İlçesi’nde bulunan Yarpuzlu, Karaköse ve Hüseyinli köylerinin bulunduğu alanlarda 2003 yıllarında arazi üzerinde kadastro çalışmaları yapıldığı, yapılan sınır tesbiti ve çalışmasının hatalı ve yanlış yapılması sonucu davacı köy hükmi şahsiyetine ait olması gereken arazilerin mer’a, boşluk olarak diğer her iki davalı köy sınırları içinde gösterildiği, bu nedenle tahdit ve tesbitin iptali ile yeniden tahdit ve tespit işlemlerinin yapılması istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan hükümler ve somut uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde; Kadastro tarafından köyler arasında tespit edilen sınırın iptali ve yeniden belirlenmesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Şanlıurfa 1.İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Kahta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.11.2012 gün ve E:2011/61 K:2012/579 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Şanlıurfa 1.İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kahta Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.11.2012 gün ve E:2011/61 K:2012/579 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.10.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

                        

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN