T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          ESAS NO     : 2019 / 399

          KARAR NO : 2019 / 442

          KARAR TR  : 8.7.2019

ÖZET : Elbistan Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu ve özel hukuk tüzel kişilerince tesis edilen işlemlerin yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılacağı gözetildiğinde;  davacının, davalı kurumda bölge müdürü olarak çalıştığı dönemlerde, kendisine eksik ödenen aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarından dolayı uğramış olduğu zararın ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

           

 

                                    K  A  R  A  R

 

Davacı          : S. D.

Vekili           : Av.A. Ö.

Davalı           :  Elbistan Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı

Vekili           : Av. A.Y.

 

O L A Y       : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurumda 16.05.2012 tarihinden 31.03.2015 tarihine kadar Bölge Müdürlüğü görevini ifa ettiğini; bu görevini sürdürürken, davalı kurumca ödenmesi gereken aylık ücreti, ikramiye giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarında ve SGK primlerinin Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğine aykırı bir şekilde belirlenerek eksik ödendiğini; Yönetmeliğin 58. maddesi ve yönetmeliğin eki olan EK-1 ‘deki tablonun uygulanmasının gerektiğini; kaldı ki müvekkili ile yapılan İş Sözleşmelerinin 4. maddesinde, ücretlerin, her ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye edileceği, bakanlık tarafından belirlenen ücret ve diğer ödemelerin üzerindeki harcamaların OSB'ce karşılanacağının belirtilmiş olduğunu; müvekkilinin çalıştığı dönemdeki aylık ücretlerinin, ikramiye, giyim yardımı, yemek yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarının ve SGK primlerinin EK-1’de yer alan tabloya göre yeniden hesaplanarak, eksik ödenen aylık ücret ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarının müvekkile ödenmesi, eksik yatırılan SGK sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırılması için 11.08.2015 tarihinde yazılı başvuru yaptıklarını ancak davalı Kurumun cevap vermeyerek taleplerini zımnen reddettiğini ifade ederek; davalı kurum tarafından müvekkiline eksik ödenen aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarından dolayı uğramış olduğu şimdilik 13.985,00 TL zararın başvuru tarihi olan 11.08,2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tazminine karar verilmesi istemiyle 3.12.2015 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

KAHRAMANMARAŞ İDARE MAHKEMESİ: 22.12.2015 gün ve E:2015/1213, K:2015/1216 sayı ile, “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinde, idari davalar; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiş; aynı Yasanın 14/3. maddesinde de, dilekçelerin;

a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15/1-a maddesinde ise, Yasa'nın 14/3-a maddesine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde, davacı tarafından davalı kurumda bölge müdürü olarak çalıştığı dönemlerde, kendisine davalı kurum tarafından aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarının eksik ödendiği iddia edilerek, kendisine ödenmeyen 13.985,00 TL lik miktarın tazmini istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, davalı kurum ile davacı arasında, 4857 sayılı iş kanunu hükümleri uyarınca yapılmış olan hizmet sözleşmesinin bulunduğu ve sözleşme maddeleri uyarınca davacının iş kanununa tabi olduğu anlaşıldığında, davacı ile kurum arasındaki alacak konulu uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görev alanına girdiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine…” karar vermiş, itiraz yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesince,  21.4.2016 gün ve E:2016/2020, K:2016/1993 sayı ile, itiraz istemi reddedilerek onanan karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı işveren tarafından müvekkiline eksik ödenen aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarından dolayı, şimdilik 200,00 TL ödenmeyen alacağın, temerrüt tarihi (başvuru tarihi) olan 11.08.2015 tarihinden itibaren mevduata işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalı işverenden alınarak davacı müvekkiline verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmış; davacı vekili daha sonra talep miktarını arttırmıştır.

Elbistan İş Mahkemesi: 19.9.2017 gün ve E:2016/274, K:2017/121 sayı ile, uyuşmazlığın esasını inceleyerek davanın kabulüne karar vermiş, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.

GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7.HUKUK DAİRESİ: 25.2.2019 gün ve E:2017/3724, K:2019/375 sayı ile, “(…)Uyuşmazlığın çözümü ile ilgili olarak, öncelikle yargı yolunun caiz olup olmadığı değerlendirilmelidir. Organize sanayi bölgeleri müdürleriyle ilgili düzenlemeler 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve İlgili yönetmelik hükümleri arasında yer almaktadır.

4562 Sayılı Kanunun 10. Maddesi, "Bölge müdürlüğü, bölge müdürü ile yeteri kadar İdarî ve teknik personelden oluşur. Kredi kullanan OSB 'lerde, müdürlüğün teşkilat şeması ve kadrosu Bakanlık onayı ile oluşur ve değişir.

Bölge müdürü, yönetim kurulu tarafından atanır. Bölge müdürü, yönetim kurulunun kararları ve talimatları doğrultusunda OSB'nin sevk ve idaresini yürütmek ve verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür. (2) "

Kredi kullanan OSB'lerde bölge müdürünün ve OSB'de görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri ve sayıları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir."

Kanunun 23. Maddesinin 5 ve 6. Fıkrası, "OSB ve OSBÜK organ üyeleri ile personeli, Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda verilen talimatlara ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin alınan tedbirlere uymak zorundadır. Görevleriyle ilgili suçlamalardan dolayı haklarında soruşturmaya başlanan OSB ve OSBÜK organ üyeleri ile personeli Bakanlık tarafından tedbiren üç aya kadar geçici olarak görevden uzaklaştırılabilir. Gerektiğinde bu süre bir defaya mahsus uzatılabilir. Ağır cezayı gerektiren bir fiilden veya görevleriyle ilgili suçlamalardan dolayı hakkında kovuşturmaya başlananlara ilişkin olarak Bakanlık tarafından yargılama sonuçlanıncaya kadar mahkemeden görevden uzaklaştırma kararı istenebilir. Bu madde kapsamında görevden uzaklaştırılan personel, denetim sırasında veya denetimin tamamlanmasından sonra Bakanlık kararıyla veya haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ya da mahkûmiyetlerine karar verilmediği takdirde, varsa kalan görev sürelerini tamamlamak üzere görevlerine dönerler.

Bu Kanunda belirtilen görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen OSB ve OSBÜK organ üyelerinin görevlerine son verilmesine, Bakanlığın istemi üzerine mahkemece karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır."

02.02.2019 Tarih ve 30674 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin, uyuşmazlığın çözümü ile ilgili maddeleri aşağıdaki düzenlemeleri içermektedir.

"Madde 30 - (1) Bölge müdürlüğü, bölge müdürü ile yeteri kadar idari ve teknik personelden oluşur. Bölge müdürü, OSB'nin idari ve teknik personelinin en üst amiridir.

(2) Bölge müdürü, yönetim kurulu tarafından atanır ve yönetim kuruluna bağlı olarak çalışır. Bölge müdürü, başka bir OSB 'de bölge müdürü olamaz.

Madde 32 - (1) Bakanlık gerekli gördüğü hâllerde veya şikayet üzerine OSB’lerin her türlü hesap ve işlemlerini denetlemeye ve tedbirler almaya yetkilidir.

 (2) OSB organlarının üyeleri ile personeli, Bakanlığın talebi üzerine her türlü belge, defter, kayıt ve bilgileri ibraz etmek ve örneklerini noksansız, istenilen süre içerisinde ve gerçeğe uygun olarak vermek, para ve para hükmündeki evrakı göstermek, bunların sayılmasına ve incelenmesine yardımcı olmak, yazılı bilgi taleplerini karşılamak, denetimde her türlü yardım ve kolaylığı göstermekle yükümlüdür.

(3) OSB organlarının üyeleri ile personeli, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunlar, para ve para hükmündeki evrak ve senetler ile bilanço, tutanak, rapor, defter ve belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.

(4) İkinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen OSB organ üyelerinden kamu görevlisi olmayanlar, beş bin Türk lirası idari para cezasıyla, kamu görevlisi olanlar ilgili mevzuat hükümlerine göre cezalandırılır. Bu madde kapsamındaki idari para cezaları, Bakanlıkça verilir. Verilen idari para cezaları, tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenir.

OSB organlarının üyeleri ile personeli, Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda verilen talimatlara ve bu Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin alınan tedbirlere uymak zorundadır. Görevleriyle ilgili suçlamalardan dolayı haklarında her türlü soruşturmaya başlanan OSB organ üyeleri ile personeli Bakanlık tarafından tedbiren 3 aya kadar geçici olarak görevden uzaklaştırılabilir. Gerektiğinde bu süre üç ayı geçmemek üzere bir defaya mahsus uzatılabilir. Ağır cezayı gerektiren bir fiilden veya görevleriyle ilgili suçlamalardan dolayı hakkında kovuşturmaya başlananlara ilişkin olarak Bakanlık tarafından yargılama sonuçlanıncaya kadar mahkemeden görevden uzaklaştırma kararı istenebilir. Bu madde kapsamında görevden uzaklaştırılan personel denetim sırasında veya denetimin tamamlanmasından sonra Bakanlık kararıyla veya haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ya da mahkûmiyetlerine karar verilmediği takdirde, varsa kalan görev sürelerini tamamlamak üzere görevlerine dönerler.

(6) Bu Yönetmelikte belirtilen görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen OSB organ üyelerinin görevlerine son verilmesine, Bakanlığın istemi üzerine mahkemece karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır.

(7) OSB organlarında görev alan mülki idare amirleri, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı kendi soruşturma, kovuşturma ve görevden uzaklaştırma usullerine tabidir.

Madde 33 - (1) Bölge müdürü ve bölge müdürlüğü personeli 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre istihdam edilir.

(2)Personel, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine tabidir.

Söz konusu mevzuat hükümlerinin, kredi kullanan organize sanayi bölgelerinin (OSB) kuruluş şemasının bakanlık onayıyla oluşacağı, bölge müdürünün yönetim kurulunca atanacağı, kredi kullanan OSB de müdürün niteliklerinin de bakanlıkça belirleneceği, yine personelin bakanlıkça denetleneceği, talep üzerine mahkemece görevlerine son verilebileceği yönündeki düzenlemeleri göz önüne alındığında, kredi kullanan OSB müdürü olan davacının, göreve alınmasının atamayla yapılmasına, hak yetki ve sorumluluklarının kanunla belirlenmesine ve bakanlık denetimine tabi olmasına göre, işçi olmayan kamu görevlisi olduğu ve göreve statü hukukuna göre atamayla geldiği sabittir. İstihdam şekillerinin 4857 Sayılı İş Kanununa göre belirlenmesine, 5510 Sayılı Kanuna tabi olmalarına dair düzenlemeler, bu kapsamda iş sözleşmesi imzalanmış olması bu sonucu değiştirmeyecektir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ağırlıklı olarak idare hukuku kuralları çerçevesinde kanun ve yönetmelikle belirlendiği açıktır. Bu halde uyuşmazlığın çözümlenmesi ile ilgili yargı yolu 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.Maddesi gereğince idari yargı yoludur. Bu gerekçelerle HMK 114/1-b, 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gereklidir. Mahkemece farklı gerekçelerle davanın esası hakkında karar verilmiş olması kanuna ve olaya uygun değildir.

Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b2. Maddesi gereğince mahkeme hükmünün kaldırılarak anılan gerekçelerle yeniden hüküm vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışındaki istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE,

2-HMK 353/1-b.2 ve 355. Maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünün aşağıdaki şekilde düzeltilmek üzere ORTADAN KALDIRILMASINA.

3-HMK 114/1-b. 115/2 maddeleri gereğince, yargı yolu caiz olmadığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,(…)

KESİN olmak üzere…” karar vermiş ve hüküm kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 8.7.2019 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, ekinde idari yargı dosyasının bir örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı vekili tarafından, müvekkilinin  davalı kurumda bölge müdürü olarak çalıştığı dönemlerde, kendisine eksik ödenen aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarından dolayı uğramış olduğu zararın başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi istemiyle, Elbistan  Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına  karşı açılmıştır.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3. Maddesinin (h) bendinde,   Organize Sanayi Bölgesi (OSB), “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgelerini”  ifade eder şeklinde tanımlanmış;

5.maddesinin ilk fıkrasında, “(Değişik: 4/7/2012-6353/20 md.)

OSB, müteşebbis heyetin veya genel kurulun vereceği karar üzerine yönetim kurulunun başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri (…) yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir. (Ek cümle : 20/2/2014-6525/21 md.) OSB; kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabilir. hükmü yer almakta olup;  12.04.2000 günlü, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun, 04.07.2012 günlü, 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 20.maddesiyle değiştirilen 5.maddesinin Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla Danıştay Altıncı Dairesi tarafından yapılan itiraz başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi 31.10.2013 gün, E:2013/49, K:2013/125 sayılı kararı ile özetle; 04.07.2012 günlü, 6353 sayılı Kanun’un 20.maddesiyle değiştirilen 5.maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘’… yapabilen veya … ‘’ sözcüklerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Kanunun 8. maddesinde;  “(Değişik fıkra: 18/6/2017-7033/43 md.) Yönetim kurulu, müteşebbis heyetin en az dördü kendi üyeleri arasından olmak üzere seçeceği beş asıl, beş yedek üyeden oluşur. Genel kurula geçen ve müteşebbis heyetin sona erdiği OSB’lerde, yönetim kurulu yönetmelikle belirlenecek kriterlere göre en fazla on bir asıl ve on bir yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu üyeleri dört yıl için seçilir. 

Yönetim kurulu üyeleri kendi aralarında bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yönetim kurulu en az ayda iki defa toplanır ve toplantı salt çoğunluk ile yapılır. Geçerli bir mazereti olmadan üst üste yapılan üç toplantıya veya mazereti olsa dahi altı ay içinde yapılan toplantıların en az yarısına katılmayan üyeler üyelikten çekilmiş sayılırlar. Kararlar salt çoğunlukla verilir. Oyların eşitliği halinde başkanın oyuna itibar edilir.

Yönetim kurulu; kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve benzeri düzenlemeler ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB’nin sevk ve idaresini yürütmekle görevlidir.” Hükmüne,

“Bölge müdürlüğü” başlıklı 10.maddesinde, “Bölge müdürlüğü, bölge müdürü ile yeteri kadar idarî ve teknik personelden oluşur. Kredi kullanan OSB’lerde, müdürlüğün teşkilat şeması ve kadrosu Bakanlık onayı ile oluşur ve değişir.

Bölge müdürü, yönetim kurulu tarafından atanır. Bölge müdürü, yönetim kurulunun kararları ve talimatları doğrultusunda OSB’nin sevk ve idaresini yürütmek ve verilen diğer görevleri yapmakla yükümlüdür.

Kredi kullanan OSB’lerde bölge müdürünün ve OSB’de görevlendirilecek diğer personelin nitelikleri ve sayıları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.” Hükmüne,

“Temsil ve ilzam” başlıklı 11.maddesinde, “OSB’ler; yönetim kurulu başkanı veya başkanvekili tarafından temsil edilir. OSB’yi ilzam edici yazılar yönetim kurulu başkanı veya vekili ile birlikte bir diğer yönetim kurulu üyesi veya yetkilendirilmiş OSB bölge müdürü tarafından imzalanır ve böylece çift imzalı olarak tekemmül eder.” Hükmüne, 

Yine aynı KanununÖzel organize sanayi bölgeleri” başlıklı 26.maddesinde, “Bu Kanundaki usullere göre belirlenen yerlerde, özel hukuk tüzel kişilerince ve gerçek kişilerce de OSB kurulabilir. Ancak, özel OSB kuracak olanlar kamulaştırma yapamazlar. (…)” hükmüne,

“Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu ile yönetmelikler ve düzenlemeler” başlıklı 27.maddesinde ise, “(Değişik: 18/6/2017-7033/57 md.)

OSBÜK, OSB’ler arası uygulama birlikteliği ve işbirliğini sağlamak, dayanışmayı temin etmek, OSB’lerin sorunlarının çözümüne yönelik ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimde bulunmak ve çalışmalar yapmak, Bakanlık ile OSB’ler arasında koordinasyonu sağlamak ve Bakanlıkça verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan bir özel hukuk tüzel kişiliğidir.

OSBÜK’ün organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu ve genel sekreterliktir. Genel sekreter, OSBÜK Yönetim Kurulu tarafından atanır ve aynı şekilde azledilir.

Tüzel kişilik kazanan tüm OSB’lerin, OSBÜK’e üyeliği ve belirlenen aidatı ödemeleri zorunludur.

(…).” Hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda sözü edilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, Elbistan Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu ve özel hukuk tüzel kişilerince tesis edilen işlemlerin yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılacağının açık olduğu gözetildiğinde; 16.05.2012 tarihinden 31.03.2015 tarihine kadar Elbistan Organize Sanayi Bölgesi’nde bölge müdürü olarak çalışan davacının, bu dönemlerde, kendisine eksik ödenen aylık ücret, ikramiye, giyim yardımı ile diğer parasal ve sosyal haklarından dolayı uğramış olduğu zararın başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesi istemiyle, Elbistan Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına karşı açtığı davanın yargısal denetiminin adli yargı yerinde yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 25.2.2019 gün ve E:2017/3724, K:2019/375 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 25.2.2019 gün ve E:2017/3724, K:2019/375 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 8.7.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                    

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                    BOZER                            AKSU                            SONER            

 

 

 

                                             Üye                                  Üye                                 Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                          Nurdane           

                            AYDIN                            TUNÇ                            TOPUZ