Hukuk Bölümü         2011/74 E.  ,  2011/130 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

             Davacı            : T.Ö.Vereseleri: 1- D.Ö.,   2- N.Ö.

            Davalı             : Aydın Valiliği(Aydın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

            O L A Y          : Davacılar, Aydın İli Kuşadası Ö. (Maliyeciler) Konut Yapı Kooperatifinde konut maliki konumunda olduklarını, kooperatifin yasal süresinin dolmuş olduğunu, Aydın Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 01/04/2003 gün MD 03/07 sayılı yazısı ile süresinin 30 yıl daha uzatılmasına ilişkin işleminin yasal olmadığından bahisle; söz konusu işlemin iptaliyle, adı geçen kooperatifin tasfiye sürecine girmesinin sağlanarak süre uzatımı nedeniyle uğranılan 3.000.00 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle  8.1.2008 tarihinde  adli yargı yerinde dava açmışlardır.

            AYDIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 14.10.2010 gün ve E:2010/370, K:2010/453 sayı ile,  Davacının Mahkemelerine verdiği 08/01/2008 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; S.S Kuşadası Ö. Konut Yapı Kooperatifi'nin süresinin 30 yıl daha uzatılmasına ilişkin Aydın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 01/04/2003 gün MD 03/07 sayılı işleminin iptaliyle, adı geçen kooperatifin tasfiye sürecine girmesinin sağlanarak süre uzatımı nedeniyle uğradığı 3.000.00 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek, dava dilekçesini duruşmalarda aynen tekrarlamış olduğu; davalı Sanayi Ticaret İl Müdürlüğünün cevap layihasında özetle; davaya konu kooperatifin 10/11/1973 tarihinde 30 yıl süreli konut yapı kooperatifi olarak kurulmuş olduğunu, 16/01/1974 tarihinde ticaret siciline tescil ettirildiğini, 06/02/1974 tarihinde 5066 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak, hükmü şahsiyet kazandığını, kooperatif ana sözleşmesinde gösterilen işlerin bitmemesi nedeniyle sürenin 60 yıla çıkarılması talebinde bulunulması üzerine, ön izin verildiğini, 06/07/2003 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında süre uzatımının oybirliği ile kabul edilerek, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, tasfiyeye girme ve feshin ortakların vereceği karara bağlı olduğunu, Müdürlüklerince yapılan işlerin yasalara uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiş olduğu; Mahkemelerince yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile Aydın Sanayi Ticaret İl Müdürlüğünün 01/04/2003 tarih M.D 203/7 sayılı süre uzatımı işleminin iptali ile fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de, Mahkemelerinin iş bu kararının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/04/2010 gün 2010/2831 Esas, 2010/4048 karar sayılı ilamı ile, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması nedeniyle bozulmuş olduğu;  davanın, ana sözleşme süresi biten dava dışı kooperatifin süresinin 30 yıl daha uzatılması yönündeki davalı tarafından verilen ön izne ilişkin iptali, bu isteme bağlı olarak kooperatifin tasfiye sürecine girmesinin sağlanması ve süre uzatımı nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tahsili istemine ilişkin bulunduğu;  bozma ilamında da açıklandığı üzere, davalı tarafından verilen ön izin işleminin idari bir işlem olması karşısında, ana sözleşme değişikliğinin kooperatifler kanununa uygun olup olmadığını denetlemek ve sonucuna göre izin vermek ya da vermemek bakanlık yetkisi içinde idari bir karar niteliği taşıdığından, ön izin işleminin iptaline yönelik davanın Mahkemelerince görülemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

            Dosya kapsamından, bu kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılmıştır.

Davacılar bu kez, Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararına dayalı olarak işbu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu, SS. Ö. (Maliyeciler) Sitesi Kuşadası Yapı Kooperatifi adına kayıtlı bulunan arsaların kura ile ortaklara dağıtılmış olduğunu, ana sözleşmesinin 6 maddesine göre ortaklarına konut yaptırma amacının ortadan kalkmış bulunduğunu; hal böyle iken davalı Kurumun 01/04/2003 tarih ve MD 03/07 sayılı süre uzatımı işleminin hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını ifade ederek, sonuç itibariyle; Aydın 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2010/370 sayılı dava dosyasındaki dava dilekçelerindeki taleplerine bağlı kalınarak;  Aydın Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 01/04/2003 tarih ve MD 03/07 sayılı süre uzatımı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle 14.10.2010 tarihinde idari yargı yerinde dava açmışlardır.

            AYDIN 1. İDARE MAHKEMESİ; 21.10.2010 gün ve E:2010/1940, K:2010/1767 sayı ile;  davanın, S.S. Kuşadası Ö. Konut Yapı Kooperatifinin Süresinin 30 yıl daha uzatılmasına ilişkin Aydın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 01/04/2003 gün ve MD 03/07 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış olduğu; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun "Olumsuz Görev Uyuşmazlığı" başlıklı 14. Maddesinde; "Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir." denilmiş, aynı Kanunun 23/07/2008 gün ve 5791 Sayılı Kanunun 6.maddesiyle değişik "Yargı Mercilerince Yapılacak İşlemler" başlıklı 15 maddesinde; "Olumsuz görev uyuşmazlıklarında dava dosyaları, son görevsizlik kararını veren yargı merciince, bu kararın kesinleşmesinden sonra, ceza davalarında doğrudan doğruya diğer davalarda ise taraflardan birinin istemi üzerine, ilk görevsizlik kararını veren yargı merciine ait dava dosyası da temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir ve görevli yargı merciinin belirlenmesi istenir." kuralı getirilmiş, yine anılan kanunun "Yargı Mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları" başlıklı 19. maddesinin, 1. fıkrasında; "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler." hükmü getirildikten sonra aynı maddenin 23/07/2008 gün ve 5791 Sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişik 2 fıkrasında; "Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir." hükmünün kurala bağlanmış olduğu; dava dilekçesi, ekleri ve Mahkemelerinin kayıtlarının incelenmesinden; uyuşmazlık konusu 01/04/2003 gün ve MD 03/07 sayılı Aydın Sanayi ve Ticaret il Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle ilk kez Mahkemelerinin E:2007/1181 sayılı dosyasında dava açıldığı ve bu davada 13/11/2007 gün ve K:2007/1359 sayılı "Davanın Görev Yönünden Reddi" yolundaki kararın verildiği, bunun üzerine Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak aynı işlemin iptalinin talep edildiği, işin esasını inceleyen Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin, dava konusu edilen işlemin "İptali" yolundaki 24/07/2008 gün ve E:2008/50,K:2008/518 sayılı kararını verdiği, bu kararı temyiz suretiyle inceleyen Yargıtay. 11. Hukuk Dairesinin ise 12/04/2010 tarih ve E:2010/2831,K:2010/4048 sayılı kararıyla "Davanın Görev Yönünden Reddi” gerektiğinden bahisle Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını bozduğu, bunun üzerine davayı yeniden ele alan Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/10/2010 gün ve E:2010/370, K:2010/453 sayılı "Mahkemelerinin Görevsizliğine” hükmettiği, söz konusu karar üzerine Mahkemelerine yeniden başvurularak 01/04/2003 gün ve MD 03/07 sayılı Aydın Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığının görüldüğü;  dosya muhteviyatı bilgi ve belgeler, yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde; ceza davaları dışındaki davalarda, ilk görevsizlik kararı üzerine kendisine başvurulan mahkemenin de kendisini görevsiz görmesi halinde, ya doğrudan doğruya ilk görevsizlik kararını veren mahkemeden dava dosyasını temin ettikten sonra ya da kendisinin verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ilgilinin müracaatı üzerine ilk görevsizlik kararını veren mahkemedeki dava dosyasını temin ettikten sonra uyuşmazlığın çözümü için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuracağı açık olup, iş bu davaya konu uyuşmazlık hakkında ilk görevsizlik kararını veren Mahkemenin Aydın 1. İdare Mahkemesi, son görevsizlik kararını verenin ise Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu nedenle davadaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için ya E:2010/2831 sayılı dosyanın görümü sırasında kendisini görevsiz bulan Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince resen ya da "Davanın Görev Yönünden Reddi" yolundaki 12/04/2010 tarih ve E:2010/2831,K:2010/4048 sayılı kararının kesinleşmesi üzerine "İlgililerin Müracaatları" üzerine anılan kararı veren Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince "İlk Görevsizlik Kararını" veren mahkemelerinden dava dosyası temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasının gerektiği, dolayısıyla davacıların Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/04/2010 tarih ve E:2010/2831,K:2010/4048 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra anılan mahkemeye müracaat ederek Olumsuz Görev Uyuşmazlığı çıkarılmasını talep etmek yerine, henüz Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2010 tarih ve E:2010/2831,K:2010/4048 sayılı kararı kesinleşmeden aynı işlemin iptali istemiyle "İlk Görevsizlik Kararını veren" Mahkemelerine açtığı davanın esasının incelenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı; nitekim benzer bir davada Danıştay 11. Dairesinin verdiği 21/04/2006 gün ve E:2005/3860, K:2006/1988 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle; davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

            Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Sıddık YILDIZ, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 06.06.2011 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra

 GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlıklı  14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

            Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”;

"Yargı merciince yapılacak işlemler" başlıklı 15 maddesinde; "Olumsuz görev uyuşmazlıklarında dava dosyaları, son görevsizlik kararını veren yargı merciince, bu kararın kesinleşmesinden sonra, ceza davalarında doğrudan doğruya diğer davalarda ise taraflardan birinin istemi üzerine, ilk görevsizlik kararını veren yargı merciine ait dava dosyası da temin edilerek Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir ve görevli yargı merciinin belirlenmesi istenir."  denilmiş; aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği belirtilmiştir.

Olayda, dava konusu işleminin iptali istemiyle davacılar tarafından ilk kez Aydın 1. İdare Mahkemesi’nin E:2007/1181 sayılı dosyasında açılan davada, 13/11/2007 gün ve K:2007/1359 sayı ile “Davanın Görev Yönünden Reddi”ne karar verildiği, bunun üzerine Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurularak aynı işlemin iptalinin istenildiği, Mahkeme’nin, dava konusu edilen işlemin “İptali” yolundaki 24/07/2008 gün ve E:2008/50,K:2008/518 sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/04/2010 tarih ve E:2010/2831,K:2010/4048 sayılı kararıyla “Davanın Görev Yönünden Reddi” gerektiğinden bahisle bozulması üzerine bozma kararına uyularak, 14/10/2010 gün ve E:2010/370, K:2010/453 sayı ile “Mahkemelerinin Görevsizliğine” hükmedildiği; söz konusu karar üzerine davacıların, kararının kesinleşmesinden sonra anılan Mahkemeye müracaat ederek Olumsuz Görev Uyuşmazlığının çözüme kavuşturulmasını talep etmesi ve Mahkeme’nin de ilk görevsizlik kararını veren mahkemedeki dava dosyasını temin ettikten sonra uyuşmazlığın çözümü için Mahkememize dosyaları göndermesi gerekirken; Aydın 1. İdare Mahkemesi’ne aynı istemle bir kez daha dava açtıkları, Mahkeme’ce 21.10.2010 gün ve E:2010/1940, K:2010/1767 sayı ile, aynı işlemin iptali istemiyle “İlk Görevsizlik Kararını veren” Mahkemelerine açılan davanın esasının incelenmesinin mümkün olmağı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verildiği görülmüştür.

Davacılar tarafından, Aydın 1. İdare Mahkemesi’nin  21.10.2010 gün ve E:2010/1940, K:2010/1767 sayılı kararı ile Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.4.2010 gün ve  E:2010/2831, K:2010/4048(belirtilen tarih  ile Esas ve Karar sayıları Yargıtay. 11. Hukuk Dairesinin bozma kararına aittir) kararları arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülerek uyuşmazlığın giderilmesi istemiyle, İdare Mahkemesi kanalıyla Mahkememize başvuruda bulunulmuş ise de; İdare Mahkemesi kararının  “davanın incelemeksizin reddine” ilişkin olduğu; tarih ve sayısı hatalı olarak   gösterilen Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının da kesinleşme durumunun belirtilmediği  anlaşılmıştır.

Bu durumda, olumsuz görev uyuşmazlığına konu edilen kararlardan Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı görevsizlik kararı olmasına karşılık; Aydın 1. İdare Mahkemesi’nin  21.10.2010 gün ve E:2010/1940, K:2010/1767 sayılı kararı görevsizlik değil, davanın incelemeksizin reddine ilişkin karar olduğundan, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 S O N U Ç: 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 06.06.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.