OLAY : 22/10/1983 tarihinde, sanıklardan (N.Ö.) yediemin olarak bırakılan mahcuz malı sanık Hüseyin Ünal ile birlikte sakladıkları ileri sürülerek, sanıklardan (H.Ü.)`

`nün Türk Ceza Kanunu`

`nun 309/2. maddesi ve sanık (N.Ö.)`

`nün de Türk Ceza Kanunu`

`nun 276/1. maddesi gereğince tecziyeleri istemeyile Aksaray C. Savcılığı`

`nın 19/2/1985 günlü, 1985/23099 sayılı iddianamesiyle haklarında kamu davası açılmıştır.

Aksaray Asliye Ceza Mahkemesi : 29/3/1988 gününde, E. 1985/153, K. 1988/181 sayı ile, sanıklardan (N.Ö)`

`nün müsnet suçtan beraatına ve sanık (H.Ü.)`

`nün hakkında açılan davanın icra ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek görevsizliğe ve dosyanın Aksaray İcra Tetkik Hakimliği`

`ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Aksaray İcra Tetkik Mercii (Ceza) Mahkemesi : 29/11/1988 gününde, 1988/37- 123 sayı ile, sanığa atılı yedeminden mahcuz malı zaptedmek suçuna ilişkin davanın asliye ceza mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek sanık (H.Ü.)`

`nün hakkında görevsizliğe ve görev uyuşmazlığının halli için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi`

`ne gönderilmesine karar vermiştir.

Dosya Ankara C.Savcılığı`

`nın 17/1/1989 gün, 6/2181 sayılı müzekkeresi ekinde Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Muammer Turan`

`ın Başkanlığı`

`nda, Mebrure Gözdemir,Adnan Hamzaoğulları, İhsan Özkaya, Nursafa Pandar, Duran Dinçer ve Dr.Önder Ayhan`

`ın katılmaları ile yaptığı 30/1/1989 günlü toplantıda, geçici raportör Hakim İsmet Köker`

`in raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Bekir Mavıoğlu ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Bilgin Töre`

`nin başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü :

Anayasa`

`nın 158. ve 2247 sayılı Kanun`

`un 1. maddelerinde de belirtildiği gibi Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmek amacıyla kurulmuştur.

Bu itibarla Uyuşmazlık Mahkemesi`

`nin görev alanına giren bir olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu veya sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesinlemiş olması gerekmektedir.

Oysa, davaya konu olaydaki uyuşmazlık adli yargı düzeni içinde yer alan Asliye Ceza Mahkemesi ile İcra Tetkik Mercii`

`nin kararları arasında doğmuştur. Bu tür uyuşmazlıkların ise Türk Ceza Kanunu`

`nun Mevki`

`i Mer`

`iyete Vaz`

`ına müteallik Kanunun 36. maddesinde belirtildiği veçhile adli yargı düzeni içinde görevli ve yetkili yargı mercilerince çözümlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle Uyuşmazlık Mahkemesi`

`nin görev alanı dışında kalan başvurunun 2247 sayılı Kanunun 1 ve 27. maddeleri uyarınca reddine ve dosyanın gerekli yasal işlemler yerine getirilmek üzere mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekir.

SONUÇ : Uyuşmazlık Mahkemesi`

`nin görev alanı dışında kalan başvurunun 2247 sayılı Kanun`

`un 1. ve 27. maddeleri uyarınca reddine ve dosyanın gerekli yasal işlemler yerine getirilmek üzere Aksaray İcra Tetkik Mercii (Ceza) Mahkemesi`

`ne geri çevrilmesine 30/1/1989 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.