T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS       NO : 2016/309

            KARAR   NO : 2016/354

            KARAR   TR  : 06.06.2016

 

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı             : A. Sigorta A.Ş.

Vekilleri          : Av. S.K.

Davalılar         : 1- Konya İl Özel İdaresi

Vekili              : Av. Ö.E.

                          2- Kulu Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. R.T.

             

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sigortalısı H. A.’a ait 42 GC 499 plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, aracın 9.4.2013 tarihinde Konya il özel idaresine izafeten Konya Valiliğinin bakım, onarım ve denetim sorumluluğu olan yol üzerinde diğer davalı belediyenin gerekli önlemleri ve izinleri almaksızın yaptığı tamirat ve tadilat sebebiyle kaza yaptığını ve aracın hasara uğradığını, araçta 10.711,00 TL'lik hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin aracın tamir ve bakımını yapan Gökmen Otomotive 27.5.2013 tarihinde ödendiğini, davacı tarafından yapılan ödeme ile sigortalının kaza ile ilgili 3. kişilere karşı talep haklarının müvekkiline intikal ettiğini, akabinde davacı tarafın alacağını tahsil için davalılar aleyhine Konya 9. İcra Müdürlüğünün E:2013/9596 sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçluların itirazıyla takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalıların ayrı ayrı itiraz edilen kısmın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

KONYA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 22.1.2015 gün, E:2014/18, K:2015/21 sayı ile, hizmet kusuruna dayalı olarak idare aleyhine açılan davada idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi : 8.6.2015 gün, E:2015/6950, K:2015/8341 sayı ile, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi : 14.1.2016 gün, E:2015/14083, K:2016/319 sayı ile, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK’nun 427/5-440/III-1 maddesinde öngörülen karar düzelme parasal sınırının 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.706,00 TL’ye çıkarıldığı; Davacı talebinin 11.154,70 TL olup, mahkeme hükmü anılan tarihten sonra incelenmekle; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin miktar itibariyle reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bahse konu trafik kazası sebebiyle uğranıldığını belirttiği maddi zararın davalı idarelerden rücuen tazmini istemiyle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

KONYA 1. İDARE MAHKEMESİ: 25.4.2016 gün ve E:2016/499 sayı ile, İcra İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, iş bu davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin ertelenmesine karar vermiştir.   

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 06.06.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı vekili, davacı şirket tarafından sigortası yapılan H.A.a ait 42 GC 499 plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, aracın 9.4.2013 tarihinde Konya il özel idaresine izafeten Konya Valiliğinin bakım, onarım ve denetim sorumluluğu olan yol üzerinde diğer davalı belediyenin gerekli önlemleri ve izinleri almaksızın yaptığı tamirat ve tadilat sebebiyle kaza yaptığını ve aracın hasara uğradığını, araçta 10.711,00 TL'lik hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin aracın tamir ve bakımını yapan Gökmen Otomotive 27.5.2013 tarihinde ödendiğini, davacı tarafından yapılan ödeme ile sigortalının kaza ile ilgili 3. kişilere karsı talep haklarının müvekkiline intikal ettiğini, akabinde davacı tarafın alacağını tahsil için davalılar aleyhine Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2013/9596 sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçluların itirazıyla takibin durduğunu, itirazın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalıların ayrı ayrı itiraz edilen kısmın %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Konya 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.1.2015 gün, E:2014/18, K:2015/21 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Konya 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.1.2015 gün, E:2014/18, K:2015/21 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.06.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN