Ceza Bölümü 1991/1 E., 1991/8 K.

  • GEÇİCİ KÖY KORUCULARININ SİLAHLARINI, TERÖRİSTLERE KARŞI KOYMAK İÇİN HİÇ BİR ÇABA SARFETMEDEN TESLİM ETTİKLERİ İDDİASIYLA AÇILAN KAMU DAVASI
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 68 ]
  • 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 82 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2803 S. JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU [ Madde 7 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 14.9.1989 tarihinde Silvan Merkez Çiğdemli Köyüne gelen bir grup teröristin, köy korucularının silah, şarjör ve fişeklerini gaspettikleri, korucuların olaya karşı koymak için hiç bir çaba sarfetmedikleri, yakında bulunan Arı Köyüne haber verme imkanları bulunduğu halde vermedikleri, karakola ihbarı olay saatinden çok sonra yaptıkları, bu nedenle haklarında kovuşturma yapılması isteği ile düzenlenen 15.10.1989 tarihli fezleke üzerine Silvan C. Savcılığının, sanıkların görevli korucu olmaları nedeniyle, dava açılabilmesi için lüzumu muhakeme kararı alınması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek gönderdiği dosya hakkında Silvan Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu, 11.12.1989 gün ve 6 sayıyla lüzumu muhakeme kararı vermiştir.

    Silvan Asliye Ceza Mahkemesi: 1.8.1990 gün ve 99/88 sayıyla; sanıklara askeri makamlarca silah ve malzeme verildiği, zaman zaman koruculara eğitim yaptırılarak nöbet tutturulduğu, askeri makamlardan emir aldıkları, bu nedenle sanıkların görevlerinin askeri nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi: 11.10.1990 gününde, 1572/822 sayıyla 442 sayılı Köy Kanunu`

    `nun 68-82 maddelerine göre, köy korucularının muhtarın emrinde bulundukları, silah ve cephanelerinin hükümet tarafından köy ihtiyar meclisine demirbaş olarak verildiği, silahını başkasına, isteği ile verenlerin cezalandırılmaları için hükümete haber verileceği ifadesindeki hükümetten amacın İçişleri Bakanlığı olduğu, dolayısıyla bu bakanlığa bağlı olarak görev yaptıklarının anlaşıldığı, 353 sayılı Kanun`

    `un 9. ve 13. maddelerinde asker kişi olarak gösterilmediklerini belirterek görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Dosyalar 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının 27.12.1990 gün ve 16 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

    Böylece adli ve askeri yargı yerlerince verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları arasında 2247 sayılı Kanun`

    `un 14. maddesinde belirlenen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü, Yılmaz Aliefendioğlu`

    `nun Başkanlığında, İhsan Özkaya, Osman Kadri Keskin, Uzel Kızılkılıç, Yavuz T. Özgen, Erkan Başeren ve Dr. Önder Ayhan`

    `ın katılmaları ile yaptığı 4.3.1991 günlü toplantıda geçici raportör hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp`

    `in ve Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Savcı Ekrem Gülseçkin`

    `in; geçici köy-korucularının jandarmanın mülki görevini ifa ettikleri, 353 sayılı Kanun`

    `un 9. ve 10. maddelerine göre asker kişi sayılmadıkları bu nedenle davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği yolundaki yazılı ve sözlü düşünceleri alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Köy koruculuğu, 18.3.1924 gün ve 442 sayılı Köy Kanunu`

    `nun 68 ila 82. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu bölümde yer alan 68. maddede, köy korucularının görevinin köy sınır içinde herkesin ırzını, canını ve malını korumak olduğu belirtilmiş; ayrıca korucuların ihtiyar meclisi tarafından tutulup muhtarın duyurusu ve kaymakam onayıyla göreve başlayacakları ve köy muhtarının emrinde çalışacakları korucuların silah taşıyacakları; verilecek silah ve cephanenin hükümet tarafından ihtiyar meclisine mazbata ile demirbaş olarak verileceği ve koruculara karşı gelenlerin jandarmaya karşı gelmiş gibi ceza görecekleri ve diğer hususlar yer almıştır. 442 sayılı Kanun`

    `un 74. maddesine 26.3.1985 gün ve 3175 sayılı Kanunla 1. fıkradan ibaret olarak; eklenen ek fıkrada: Bakanlar Kurulunca tespit edilecek illerde; olağanüstü hal ilanını gerektiren sebepler ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya ne sebeple olursa olsun köylünün canına, malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde de, valinin teklifi ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yeteri kadar "geçici köy korucusu" görevlendirileceği; bu şekilde görevlendirilen geçici köy korucularına görevleri süresince ödenecek ücret ile hizmetin bitiminde verilecek tazminat miktarı ile giyim bedellerinin İçişleri Bakanlığınca karşılanacağı belirtilmiştir.

    Görüldüğü gibi ek fıkrada da, geçici köy korucularının görev, yetki ve nitelikleri hakkında herhangi bir düzenlemeye ya da ilave hükme yer verilmemiştir. Bu durumda geçici köy korucularının, köy korucuları ile aynı statüye tabi oldukları sonucuna varılmaktadır. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu`

    `nun 7. maddesinde: jandarmanın mülki, adli, askeri ve diğer görevleri bulunduğu mülki görevlerinin "emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak" olduğu belirtilmiştir.

    Köy korucularının ırz, mal ve canı koruma görevi ile jandarmanın mülki görevlerinden olan emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak ve korumanın aynı nitelikte görevler olduğu açıkca görülmektedir.

    Açıklanan nedenlerle idari ve mali bakımdan İçişleri Bakanlığına bağlı ve jandarmanın mülki görevini ifa ile yükümlü olan korucuların askerlikle ilgili bir yanının bulunmadığı anlaşıldığından davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın çözümü Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Silvan Asliye Ceza Mahkemesinin 1.8.1990 gün ve 99/88 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 4.3.1991 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.