T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2018 / 39

            KARAR NO  : 2018 / 2

            KARAR TR    : 29.1.2018

ÖZET : Mera vasfındaki taşınmazın bir kısmının ceza infaz kurumu yapılmak üzere tahsisine ilişkin olarak, idarenin 5275 sayılı Kanunun geçici 7/2 maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklaması ile tesis ettiği işlemin iptaline ilişkin davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : Yeşilova Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. S. Ö.

Davalı             : Muş Valiliği

Vekili              : Av. M. Ç.

 

O L A Y         : Davacı vekili; Muş İli Merkez İlçesi Yeşilova Belediyesi sınırlan içerisinde kain 1272 parsel numaralı mera niteliğindeki taşınmazın 407.037,30 m2’lik kısmının Adalet Bakanlığı'na tahsisine ilişkin 29/03/2017 tarih ve 2017/11 sayılı Muş Valiliği İl Mera Komisyonu kararının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

VAN 3. İDARE MAHKEMESİ:08.06.2017 gün E:2017/1765, K:2017/151 sayılı kararıyla; "4342 sayılı Mera Kanunu'nun 6.maddesinde, "Mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında; Bakanlık il müdürü, Bakanlık il müdürlüğünden konu uzman, bir ziraat mühendisi, Köy Hizmetleri il müdürlüğünden bir ziraat mühendisi, defterdarlıktan veya bulunamaması halinde vali tarafından görevlendirilecek bir hukukçu, Milli Emlak Müdürlüğünden bir temsilci, Kadastro Müdürlüğünden bir teknik eleman, Ziraat Odası Başkanlığından bir temsilci olmak üzere sekiz kişiden oluşan bir komisyon kurulur. Ayrıca orman içi, orman kenarı ve orman üst sınırında bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında, ilgili orman teşkilatından bir orman mühendisi, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca reform bölgesi ilan edilen alanlarda bulunan mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi çalışmalarında Tarım Reformu Teşkilatından bir ziraat mühendisi bu komisyonlarda üye olarak görevlendirilir." kuralına, "Tahsis Kararı" başlıklı 12.maddesinin 1.fıkrasının ilk cümlesinde, "Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla, o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin onayına sunulur. " hükmüne yer verilmiş olup, Tahsis Kararının Tebliği, ilanı, itirazı ve Kütüğe Kayıt başlıklı 13. maddesinde ise, "Teknik ekiplerce yapılan çalışmaların sonuçları komisyonca ilgili köy ve belediyelerin ilan yerlerinde 30 gün süre ile askıda kalır.Teknik ekiplerin tespit ve tahdit sonuçlarına karşı askı ilanı süresi içinde komisyona itiraz edilebilir. Komisyon yapılan itirazları 60 gün içinde karara bağlar. Komisyonun itirazları inceleyerek aldığı kararlar ile tahsis kararları, o yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlüğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve Tarım Reformu Teşkilatına tebliğ edilir. Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araçlarla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenerek 30 gün süre ile askıya çıkartılır. Komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan suresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Dava konusu mera, yaylak ve kışlakların kadastro çalışma alanı dışında kalması halinde kadastro mahkemelerinin yetkisi bu alanlarla ilgili davaları da kapsar. 30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşir ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek özel sicile kaydedilir." kuralı yer almaktadır.        

Dava dosyasının incelenmesinden, davanın Muş İli Merkez İlçesi Yeşilova Belediyesi sınırları içerisinde kain 1272 parsel numaralı mera niteliğindeki taşınmazın 407.037.30 m2'lık kısmının Adalet Bakanlığı'na tahsisine ilişkin 29/03/2017 tarih ve 2017/11 sayılı Muş Valiliği 11 Mera Komisyonu kararının iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ışığında, dava konusu edilen işlemin yargısal denetiminin, dava konusu işlemin mera vasfındaki uyuşmazlığa konu taşınmazın tahsisine ilişkin İl Mera Komisyonu işlemi olması nedeniyle Mera Kanunu'nda yer alan kural uyarınca adli yargı yerine ait olduğu" gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, taraflarca kanun yoluna başvurulmayan karar 07/09/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle adli yargı yerine başvurmuştur.

MUŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:29.09.2017 gün E:2017/358, K:2017/620 sayılı kararıyla; "Muş Valiliği İl Mera Komisyonunun 29/03/2017 tarih ve 2017/11 sayılı kararı dosyamız arasına celp edilmiştir. Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın tapu kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2007/10825 Esas, 2007/12377 Karar sayılı ilamında “Dava, şahsi hak iddiasına davalı olarak 06.10.2006 tarih 370 sayılı mera komisyon kararının kısmen iptali istemiyle açılmıştır. Davalılardan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı vekili Mera Komisyon kararının idari nitelik taşıdığını, iptali istemiyle açılan davanın da idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece idari dava konusu olan istemde Genel Mahkemeler görevli olmadığından, açılan davanın vargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı temyiz etmiştir.Davaya konu İl Mera Komisyonunun 06.10.2006 tarih 370 sayılı kararında öncesi Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın özelliğinden ötürü 4342 sayılı Mera Kanunun 5. maddesinden yararlanılarak mera kapsamı içine alındığı ve dava dışı Yukarı Burnaz Köyüne kışlak olarak tahsis edildiği görülmektedir. Gerçekten 4342 sayılı Mera Kanununun amaç başlıklı 1. maddesi hükmüne göre kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarda tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişileri adına tahsislerinin yapılması, kullandırılması bakım ve ıslahı yapılarak verimliliklerin artırılması ve sürdürülmesidir. Yasanın 3. maddesi I bendinde yapılan tanıma göre tahsis çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek münferiden ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını ifade eder. Görülüyor ki, 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca yapılan çalışmaların sonucu tahsis işlemidir. Tahsisten ise münferiden ya da müştereken bir veya birkaç köy ya da belediye yararlanacaktır. Hal böyle olunca; mera komisyon kararının iptali istemiyle açılan davaların sonucu yararına tahsis yapılan köy veya belediye tüzel kişiliğini ilgilendirdiğinden, bu tür davalarda husumet valiliğe veya Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına düşmez. Dava tahsisten yararlanan köy ya da belediye tüzel kişiliğine yöneltilmelidir. 4342 sayılı yasanın 14. maddesinde hükme bağlanan tahsis amacının değiştirilmesi istemli davalar dışındaki komisyon kararının iptaline yönelik istemlerin çözümleneceği yer ise, mahkemenin belirttiğinin aksine idari yargı yeri değil, adli yargıdır. Her ne kadar davanın «yargı yeri nedeniyle reddine» karar verilmesi doğru değil ve hükmün az yukarıda açıklanan nedenle bozulması gerekirse de, dava sonuçta redde ilişkin bulunduğundan, temyiz olunan karar sonuç bakımından doğrudur" şeklinde karar vermiştir.

4342 sayılı Yasanın Tahsis Amacının Değiştirilmesi başlıklı Madde 14 - (Değişik madde: 27/05/2004 - 5178 S.K./3. mad) Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, bu Kanuna veya daha önceki kanunlara göre mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan arazilerden;

a) Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre, arama faaliyetleri sonunda rezervi belirlenen maden ve petrol faaliyeti için zaruri olan,

b) Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine, turizm yatırımları için zaruri olan,

c) Kamu yatırımları yapılması için gerekli bulunan,

d) (Değişik bend: 03/07/2005-5403 S.K., 27.mad) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması gereken su ürünleri üretimi ve termale dayalı tarımsal üretim faaliyetleri için ihtiyaç duyulan,

e) 442 sayılı Köy Kanununun 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamında kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan,

f) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal durumlarında ihtiyaç duyulan,

g) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan,

ğ) (Değişik bent: 09/07/2008 - 5784 S.K./26. md.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine göre, petrol iletim faaliyetleri ile elektrik ve doğal gaz piyasası faaliyetleri için gerekli bulunan,

h) (Ek bent: 26/03/2008-575 lS.K./3.md) Jeotermal kaynaklı teknolojik seralar için ihtiyaç duyulan,

ı) (Ek bent: 10/09/2014-6552 S.K./112. md) Bakanlar Kurulunca kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilen,

Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine, valilikçe tahsis amacı değiştirilebilir ve söz konusu yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf meralarının tescilleri ise vakıf adına yaptırılır.

(Değişik fıkra: 09/07/2008 - 5784 S.K./26. md.) Bu madde kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları ile işletmeciler, faaliyetlerini çevreye ve kalan mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmek ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler, tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir. Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında başvuruda bulunan işletmeciler ile (c) bendi kapsamında başvuruda bulunan kamu kurumları faaliyetlerini çevreye ve kalan mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler. Bu yerler tahsis süresi bitiminde özel sicile kaydedilir.

Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununun uygulanmasını Bakanlıktan talep edebilir ve köy veya belediyelerde toplulaştırma projeleri uygulatabilir.

(Değişik fıkra: 26/03/2008-575 i S.K./'3.mad) ) Durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f), (g), (ğ) ve (lı) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.

Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre arama ve işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Harman yeri, panayır, sıvat ve eyrek yerleri gibi kamu orta mallarının tahsis amacı değişikliğinde bu madde hükümleri uygulanır.

(Ek fıkra: 03/07/2005-5403 S.K./27.mad) Bakanlık tarafından uygulanacak mera veya arazi toplulaştırma projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve kullanım bütünlüğü dikkate alınarak işlenen tarım arazilerinden mera kullanımına mera olarak kullanılan alanlardan arazi plânlaması yapılabilir. Tarımsal kullanım veya mera bütünlüğü sağlamak için, nitelikleri itibarıyla değişim yapılacak arazi bulunamaması durumunda bu fıkra hükümlerine göre değerlendirmek, değiştirmek veya satın almak sureti ile kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırılan bu araziler değişim veya doğrudan satış ile değerlendirilir. Yapılan kamulaştırma ve değişim ile ilgili işlemler ve düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.

Yukarıdaki Yargıtay ilamından ve 4342 sayılı yasanın 14. Maddesinden de anlaşılacağı üzere 4342 sayılı yasanın 14. maddesinde hükme bağlanan tahsis amacının değiştirilmesi istemli davalara bakma görevi idari yargının görev alanı içindedir. Muş il mera komisyonun 29/03/2017 tarih ve 2017/11 sayılı kararının 2. Bendinde Muş CBS nin 16/03/2017 tarih ve 2017/1894 sayılı talebi ile Yeşilova Belediyesi sınırları içerisinde kain 1272 parsel nolu taşınmazın 407.037,30 m2 sinin Ceza İnfaz Kurumu için Adalet Bakanlığına tahsisine karar verildiği anlaşılmakla ilgili karar nedeniyle mera olarak kullanılan alanın cezaevi ve eklentileri için kullanılması amacıyla Adalet Bakanlığına tahsisine karar verildiği, sonuç olarak tahsis amacı değiştirilen alanın artık mera, yaylak, kışlak olarak kullanılmasının mümkün olmaması sebebiyle bu işlemin tahsis amacının değiştirilmesi işlemi olduğu, bu halde tahsis amacının değiştirilmesi sebebiyle mahkememizin görevli olmadığı, kaldı ki ilgili emsal Yargıtay kararında da belirtildiği üzere adli yargının görev alanına giren işlerden olsa bile adli yargının görev alanına giren mera, yaylak kışlakların başka bir köy ya da belediye tüzel kişiliğine yine mera yaylak kışlak olarak tahsisine ilişkin davalarda husumet valiliğe veya Bakanlığa düşmez. Dava tahsisten yararlanan köy ya da belediye tüzel kişiliğine yöneltilmelidir. Mahkememize açılan davada adli yargı görevli olsa bile husumetin Muş Valiliğine yöneltilmiş olması da sonuç olarak davanın reddi sebebidir.

Yukarıdaki Yargıtay ilamından da anlaşılacağı üzere 4342 sayılı yasanın 14. maddesinde hükme bağlanan tahsis amacının değiştirilmesi istemli davalara bakma görevi idari yargının görev alanı içindedir" gerekçesiyle Davanın HMK 1 14/1 -b maddesinde belirtilen yargı yolunun caiz olmaması bakımından dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE karar vermiş, istinaf edilmeyen kararın 01/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacı vekili 01.12.2017 tarihli dilekçeyle oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için Mahkememize müracaat etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 29.1.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava: Muş İli Merkez İlçesi Yeşilova Belediyesi sınırları içerisinde bulunan mera niteliğindeki taşınmazın bir kısmının Adalet Bakanlığı'na tahsisine ilişkin Muş Valiliği İl Mera Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 24.11.2016 tarih ve 101624 sayılı yazı ile tüm valiliklerden 4342 sayılı Kanun kapsamında kalan yerlerde Ceza İnfaz Kurumu yapılması gerektiği hallerde 674 sayılı KHK' nin 17 nci maddesiyle 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci madde uyarınca işlem yapılmasını duyurduğu, Muş Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2017 gün ve 2017/1894 muh. sayılı yazı ile Muş ili Yeşilova ilçesi 1272 parselde bulunan Meranın 400.000 metrekarelik kısmının mera vasfından çıkarılmasının talep edildiği, Muş Valiliği İl Mera Komisyonu Başkanlığının 29/03/2017 gün 2017/11 sayılı " yapılacak olan ceza infaz kurumu için 674 sayılı KHK'nın 17/2 maddesi uyarınca İl Müdürlüğümüze sunulan vaziyet planına uygun işlem yapılması ve işlemlerin tamamlanması sonucunda yapılacak ifraz ve tescile ilişkin dosyanın bir suretinin müdürlüğümüze gönderilmesine" şeklinde karar verildiği, bunun üzerine Muş Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 31/03/2017 gün E.710853 sayılı yazı ile ifraz ve tescile ilişkin dosyanın gönderilmesi için talepte bulunduğu, davacı vekilinin bu aşamada önce idari yargıda bilahare adli yargıda dava açtığı belirlenmiştir.  

Konuyla ilgili mevzuata bakıldığında;

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 674 sayılı KHK ile eklenen geçici 7/2 maddesinde: "...yapılacak olan ceza infaz kurumlarının, 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında kalan yerler üzerinde yapılmasının gerekmesi halinde, Adalet Bakanlığının talebi üzerine bu yerlerin tahsis amaçları, 4342 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaksızın ve ot bedeli alınmaksızın değiştirilerek tapuda Hazine adına tescil edilir ve bu taşınmazlar Maliye Bakanlığı tarafından Adalet Bakanlığına tahsis edilir."

4342 sayılı Mera Kanununun "Tahsis Kararı” başlıklı 12. maddesinde, “Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla, o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin onayına sunulur. Bu kararda, tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları, hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işletmelerinin büyükbaş hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri hayvan sayısı da belirtilir. İhtiyaçtan fazla çıkan kısım ise, ihtiyaç içinde bulunan çevre köy veya belediyelerle hayvancılık yapan özel veya tüzel kişilere kiralanabilir. Ancak kiralama durumu tahsis edilen köy ve belediyelerin hayvan sayısına göre her 5 yılda yeniden değerlendirilir.

Ayrıca bu Kanun kapsamına alınmakla birlikte, ancak ıslah edilmek suretiyle mera olarak kullanılabilecek alanlar, gerekli ıslah işlemlerini taahhüt eden özel ve tüzel kişilere kiralanabilir….

Kiralanacak alanda hayvancılık için gerekli bakım, barınma ve su ihtiyaçlarını karşılayacak zorunlu hayvancılık tesisleri kurulabilir. Bu tesislerin taban alanı, kiralanacak alanın yüzölçümünün yüzde birini geçemez. Bu oranı bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tesislerin yapılması ve kullanılması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir”

“Tahsis Kararının Tebliği, İlanı, İtirazı ve Kütüğe Kayıt” başlıklı 13. maddesinde, "Teknik ekiplerce yapılan çalışmaların sonuçları komisyonca ilgili köy ve belediyelerin ilan yerlerinde 30 gün süre ile askıda kalır.

Teknik ekiplerin tespit ve tahdit sonuçlarına karşı askı ilanı süresi içinde komisyona itiraz edilebilir.

Komisyon yapılan itirazları 60 gün içinde karara bağlar.

Komisyonun itirazları inceleyerek aldığı kararlar ile tahsis kararları, o yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlüğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve Tarım Reformu Teşkilatına tebliğ edilir. Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araçlarla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenecek 30 gün süre ile askıya çıkartılır. Komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir.

Dava konusu mera, yaylak ve kışlakların kadastro çalışma alanı dışında kalması halinde kadastro mahkemelerinin yetkisi bu alanlarla ilgili davaları da kapsar.

30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşir ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek özel sicile kaydedilir ”

Hükümlerine yer verildiği görülmektedir.

İdari Yargı yerince 4342 sayılı Yasanın 13 ncü maddesi, adli yargı yerince ise aynı Yasanın 14 ncü maddesi ve yukarıda özetlenen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2007/10825 Esas, 2007/12377 Karar sayılı ilamı gerekçe gösterilerek karşılıklı "Görevsizlik" kararları verilmiştir.

Hâlbuki dosya içerisindeki tüm yazışma ve karar örneklerinden anlaşılacağı üzere 4342 sayılı Yasanın 12, 13 ve 14 ncü maddeleri uyarınca alınmış, "Tahsis Kararı", "Tahsis Amacının Değiştirilmesi Kararı" veya "Tahsis Kararının Tebliği, İlanı, İtirazı ve Kütüğe Kayıt" işlemleri söz konusu değildir. Yani olayımızda 4342 sayılı Yasa uygulamasından söz etmek mümkün değildir. 5275 sayılı Yasanın geçici 7/2 maddesi gereği idarenin kamu gücünü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yaptığı işlemler söz konusudur.

Uygulama ve öğretide, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, idari işlem olarak tanımlanmaktadır. Buna göre, bir işlemin idari işlem olarak kabul edilebilmesi için bu işlemi kamu idaresinin yapması, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla tesis edilmiş bulunması, kamu idaresinin tek taraflı irade açıklamasının ürünü olması ve kesin ve icraî nitelikte olması gerekmektedir.

Bu tanıma göre, idarenin 5275 sayılı Kanunun geçici 7/2 maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettiği yukarıda anlatılan işlemler, "idari işlem" niteliği taşımaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Van 3. İdare Mahkemesi’nin 08.06.2017 gün E:2017/1765, K:2017/151 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Van 3. İdare Mahkemesi’nin 08.06.2017 gün E:2017/1765, K:2017/151 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.01.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Mehmet

AKSU

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI