Ceza Bölümü         2003/41 E.  ,  2003/41 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanık             : F.A. 

            O L A Y          : Fenerbahçe Orduevi Müdürlüğü emrinde görevli sanık P.Er F.A.'ın, 11.12.2001 günü, aynı Müdürlükte görevli P.Bnb. K.K.'ın 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde, ihtilasen zimmet, memuriyet görevini suistimal, sarkıntılık, mazarratı mucip olacak şekilde nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçlarından yapılan yargılaması sırasında, tanık sıfatıyla alınan ifadesi ile 17.4.2001 günlü ve askeri savcılıkça alınan beyanlarının birbiriyle çelişkili olup uyum sağlamadığı, böylece, yalan tanıklık yapmak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 286/1,2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 22.3.2002 gün ve E:2002/1362, K:2002/894 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            ÜSKÜDAR  4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ : 8.10.2002 gün ve E:2002/332, K:2002/683 sayıyla; asker kişi sanığın, askeri mahalde ve askeri bir suçla bağlantılı olarak işlediği ileri sürülen eyleminden dolayı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava  dosyası, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            1. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 28.5.2003 gün ve E:2003/541, sayıyla; yüklenen eylemin, askeri bir suç olmadığı, askeri bir suça  bağlı bulunmadığı ve sanığın yargılama aşamasında terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesildiği,  bu nedenle  yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi hükmü uyarınca görevli merciin belirtilmesi için Mahkememize başvuruda bulunmuş ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize  gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN'ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Mehmet Sadık LİMAN'ın  katılımlarıyla yapılan 29.9.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Önder BAŞOĞUL'un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine  ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri yargı yerince Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen biçimde Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunulmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.           

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.        

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.           

Somut olayda, adli yargı yerince, asker kişi sanığa yüklenen eylemin, askeri mahalde işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de; yargılama sırasında sanığın terhis edildiği, dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ayrıca, kararda eylemin askeri bir suça bağlı olduğu gerekçesine de yer verilmiş, ancak 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun "Murtabıt suçlar", 353 sayılı Yasa'nın "Bağlı suçlar" başlığı altında düzenlenen 3. ve 18. maddelerinde, bir kimsenin birkaç suçtan sanık olması veya bir suçta ne sıfatta olursa olsun birkaç sanığın bulunması halinde bağlılık var sayılır, denilmekle “bağlılığın” tanımı yapılmış olup, görüldüğü üzere, olayla ilgisi bulunmayan bu gerekçenin kabulünün de mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. 

Bu durumda, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın  4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Üsküdar 4. Asliye  Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce yapılan başvurunun kabulüne, Üsküdar 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 8.10.2002 günlü ve E:2002/332, K:2002/683 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 29.9.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.