T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

           CEZA BÖLÜMÜ

           ESAS     NO  : 2017/16

           KARAR NO  : 2017/16

           KARAR TR   : 20.03.2017

 

ÖZET: 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. mad-desinde belirtilen koşullar oluşmadığından, (Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE karar verilme-sinin gerektiği hk.                                                                                                                                  

 

 

 

 

K A R A R

 

 

            Davacı            : K.H. 

Müşteki          : İ.E.

Mağdurlar      :1- E.Ö.

                                    2- A.B.E.

                                    3- A.B.

                                    4- O.A.

                                    5- İ.Y.

                                    6- H.Ü.

                                    7- A.G.B.

                                    8- H.B.          

                                    9- A.O.K.

                                  10- S.Ş.

                                  11- H.Ç.

                                  12- D.İ.

                                  13- A.Ç.

                                  14- E.S.

                                  15- H.Y.

                                  16- E.S.

                                  17- İ.Ü.

                                  18- M.D.Z.

                                  19- F.E.

Sanık              : Z.K.

 

OLAY       : Müşteki İ.E. tarafından Aydın Jandarma Bölge Komutanlığına gönderilen 8.7.2008 tarihli şikayet mektubu üzerine, 2007-2008 tarihlerinde, Aydın Jandarma Bölge Komutanlığı Kh. ve Ser. Bl. Komutanı olarak görevli sanık J.Yzb. Z.K.’nın, emrinde görevli bir çok jandarma erine karşı müessir fiil teşkil eden eylemlerde bulunduğu, bölükte görevli Kısa Dönem Çvş. M.D.Z.’ya emir vererek çocuklarına özel ders verdirttiği, erlerden özel isteklerde bulunarak bazı eşyalar aldırttığı, bölük  marangozhanesinde  evinde kullanılmak üzere masa, vestiyer gibi eşyalar yaptırdığı, erleri muhtelif  şahsi  işlerinde kullandığı yönünde deliller elde edildiği açıklanarak, sanığa  yüklenen her bir eylem ile ilgili olarak alınan ifadeler tek tek belirtilerek, sanığın, asta müessir fiil, askerleri  hizmetçiliğe vermek, memuriyet  nüfuzunu  sair suretle kötüye kullanmak ve askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun  117/1(20 kez), 114/3 (3 kez), 115/2 (4 kez), 130/1-2  ve Türk Ceza Kanunu’nun  43. maddesi uyarınca cezalandırılması  istemiyle Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 24.12.2009 gün ve E: 2009/68, K: 2009/758 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi, 30.5.2012 gün ve E:2012/6, K:2012/143 sayı ile,

sanığın, mağdurlar A.B.E. (iki kez), E.Ö., A.B., O.A., İ.Y., H.Ü., H.B., S.Ş., A.Ç., D.İ., A.G.B., A.O.K., H.Ç., E.S., H.Y., İ.Ü. ve E.S.’yi birer kez dövmek suretiyle asta müessir fiil, F.E., M.D.Z., S.Ş.’e yönelik zincirleme askerleri hizmetçiliğe vermek, A.B.E., S.Ş. ve İ.Ü.’a karşı zincirleme memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanmak, marangozhanede masa ve vestiyer yaptırmak suretiyle memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanmak ve zincirleme olarak askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçunu işlediğinin sabit görüldüğü gerekçesiyle cezalandırılmasına, bir kısım eylemler nedeniyle beraetine karar verilmiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesi’nin 15.4.2014 gün ve E:2014/182, K:2014/361 sayılı kararı ile sanık hakkında verilen  mahkûmiyet hükümlerinin bir kısmının uygulama, bir kısmının sübut, bir kısmının noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiş, Askeri Yargıtay Başsavcılığının itirazı üzerine,  Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, 26.6.2014 gün ve E:2014/58, K:2014/60 sayılı kararı ile, itirazın kabulü ile Askeri Yargıtay 4. Dairesinin 15.4.2014 gün ve E:2014/182, K:2014/361 sayılı kararının kaldırılmasına, sanık hakkında  kurulan  mahkûmiyet  hükümlerinin bir kısmının usul yönünden hukuka aykırılıklar nedeniyle,  bir kısmının usul ve noksan soruşturma yönlerinden hukuka aykırılıklar nedeniyle bozulmasına karar vermiştir.

 

HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 7.9.2016 gün ve E:2014/387, K:2016/386 sayı ile, 27.7.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kararname”  ile Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanması yine bu kararnamede jandarma  personelinin  mülki görevlerinden doğan suçlarında, özel kanunların hükümleri saklı kalmak şartıyla 2.12.1993 gün ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı, adli görevlerinden doğan suçlarında ise, 4.12.2004 gün ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 161. maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanacağı, jandarma personeline askeri görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçlarda Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanun hükümlerinin uygulanacağı şeklindeki yasal düzenleme,  Milli Savunma Bakanlığının 10.8.2016 tarihli Askeri Mahkeme Kurulması, Kaldırılması ve Adli Yetki Değişikliği konulu yazısı ile sanığın Jandarma Yarbay rütbe ve statüsünde olduğu dikkate alındığında, Askeri Yargıya tabi bir şahıs olmaması sebebiyle yüklenen suçlardan Askeri Yargıda yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesi’nin 20.12.2016 gün ve E:2016/599, K:2016/628 sayılı kararı ile, Yasa Koyucunun 25.7.2016 gün ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Jandarma teşkilatını Türk Silâhlı Kuvvetleri bünyesi dışında, genel kolluk statüsünde yapılandırmak yoluna gittiği ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun, “Disiplin ve soruşturma usulleri” başlıklı 15. maddesinin (d) bendinde değişiklik yaparak, Jandarma personeline askerî görev verildiği takdirde bu görevlerden doğan suçların muhakemesinin, Jandarma personelinin emrine verildiği askerî birlik personelini muhakeme etmekle görevli ve yetkili olan askerî mahkemede görüleceğinin öngörüldüğü, jandarma personelinin askerî görev verilmesi hali dışında işlediği tüm suçlar yönünden, askerî mahkemelerde yargılanmalarına son verildiği, sanığa yüklenen “müteaddit asta müessir fiil, müteaddit askerleri hizmetçiliğe vermek, müteaddit memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak, askeri aracı özel menfaatinde kullanmak” suçlarının  askerî suçlardan olmakla birlikte, kanuna uygun olarak verilmiş bir askerî görevin  bulunmadığı ve bu görevden dolayı suç işlenmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle sanığın askeri mahkemede  yargılanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönündeki hükümlerin ayrı ayrı onanmasına karar vermiştir.

 

AYDIN 5. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 19.1.2017 gün ve E:2017/48, K:2017/23 sayı ile, sanığın suç tarihinde ve halen asker kişi olduğu, sanığa yüklenen suçların işlendiği tarihin 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce olduğu, sanığa yüklenen tüm suçların askeri suç olduğu, yani bu suçların yapılan askeri görevden kaynaklandığı, sanığın 353 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca askeri yargıda yargılanmasını gerektiren ilgisinin de kesilmediği, bu sebeplerle sanık hakkında yargılama yapma görevinin Askeri Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı açıklanarak,  sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Aydın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler; Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Gökhan KARABURUN, Sevilay TEMİZYÜREK BATIR, Rıza AKBAL, Sabahattin ÖZTEMİZ’in katılımlarıyla yapılan 20.03.2017 günlü toplantısında; Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet Ali KOCABAY’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

            Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.

 

            5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek  kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır”  düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

           2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun  ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

           Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun  223. maddesinin onuncu fıkrası hükmü uyarınca yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerek-mektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE 20.03.2017 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

           Başkan

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

                            

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

  Rıza AKBAL

Üye

Gökhan KARABURUN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sabahattin ÖZTEMİZ