Ceza Bölümü         2012/15 E.  ,  2012/15 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanıklar         : 1- S. Ö.

                          2- A. T.

                          3- C. T.                      

OLAY             : Şebinkarahisar/Giresun İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanıklar J. Er S. Ö., J. Er A. T. ve J. Er C. T.’in, 12.3.2011 günü, Şebinkarahisar K-2 tipi Ceza İnfaz Kurumunun çevre emniyet nöbetçileri oldukları sırada, nöbet talimatına aykırı davranmaları nedeniyle eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen suç kapsamında değerlendirildiği belirtilerek yargılanmalarının adliye mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, 48. Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı’nca hazırlanan soruşturma dosyasının, Şebinkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi üzerine, cezaevi dış koruma görevinin jandarmanın mülki görevlerinden olması nedeniyle görevli merciin Disiplin Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle Şebinkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nca görevsizlik ve evrakın 48. Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı Askeri Disiplin Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildikten sonra, sanıklar hakkında nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçunu işledikleri ileri sürülerek eylemlerine uyan 477 sayılı Disiplin Mahkemelerinin Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 48. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı’nın 27.5.2011 gün ve E:2011/476, K:2011/137 sayılı iddianamesiyle aynı Komutanlık Disiplin Mahkemesi’ne dava açılmıştır.

48. MOTORLU PİYADE TUGAYI KOMUTANLIĞI DİSİPLİN MAHKEMESİ: 3.6.2011 gün ve E:2011/476, K:2011/1 sayıyla, sivil cezaevi dış koruma görevinin jandarmanın askeri görevi olmayıp idari kolluk görevlerinden olduğu, yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen suç kapsamında değerlendirildiği açıklanarak, yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle sanıkların bir üst Disiplin Mahkemesi’nde itiraz talebinde bulunabilecekleri belirtilerek görevsizlik kararı vermiş, karar sanıklara tebliğ edilmiş; sanıklar süresi içinde karara karşı bir üst Disiplin Mahkemesi nezdinde itirazda bulunmamıştır.

ŞEBİNKARAHİSAR SULH CEZA MAHKEMESİ: 23.8.2011 gün ve E:2011/138, K:2011/124 sayıyla, sanıklara yüklenen eylemin Jandarmanın mülki görevleri sırasında işlendiği konusunda bir şüphenin bulunmadığı ancak asker olan sanıkların bu eylemleri askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri ve dolayısıyla yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU,  Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in, katılımlarıyla yapılan 14.05.2012 günlü toplantısında,

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörül-düğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Birol DİNLER’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada:

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Ancak, sanıklar Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a)    Mülki görevleri;

Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak,  korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)    Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

c)    Askeri görevleri;

Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığı'nca verilen görevleri yapmak,

d)    Diğer görevleri;

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, “Mülki Görevlerin Esasları” başlığı altında düzenlenen 45. maddesinde, “Jandarma:

a.Halkın can, ırz ve malını korur.

b…….………..

h.Ceza infaz kurumlarının ve tutukevlerinin dış korumalarını sağlayıcı önlemleri alır. Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakilleriyle muhafazalarını sağlar” denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde mevcut bilgi ve belgelerden sanıklar S. Ö., A. T. ve C. T.’in olay sırasında Şebinkarahisar K-2 tipi Ceza İnfaz Kurumunun çevre emniyet nöbetçileri olarak görevli oldukları, bu görevin Jandarmanın askerlik görevi ile ilgili olmayıp mülki görevi ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.

2803 sayılı Kanun’un 15 ve Yönetmeliğin 186. maddelerine göre jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları kuşkusuzdur. Sanıklara yüklenen eylemlerin nitelendirilmesinin, yargılama aşamasında davaya bakan mahkemece delillerin değerlendirilmesi sonucu yapılacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle, asker kişi sanıkların mülki görevleri sırasında işledikleri ileri sürülen suç nedeniyle haklarında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Şebinkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Şebinkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23.8.2011 gün ve E:2011/138, K:2011/124 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.05.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.