T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/275

KARAR NO  : 2021/311     

KARAR TR  : 03/05/2021

 

ÖZET: İmar planında oyun alanı olarak ayrılan ve idarece bir kısmına yol ve kaldırım yapılarak fiilen el atılan taşınmazın kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiası ve tazminat istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

Davacı  : T.A.

Vekili    : Av. A.F.D.

Davalı   : Nilüfer Belediye Başkanlığı

Vekili    : Av. S.A.

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, davacının hissedarı olduğu Bursa İli Nilüfer İlçesi Ertuğrul Mahallesi 991 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu kamu hizmet (oyun) alanı olarak ayrıldığını, taşınmazın kamu yararına tahsis edilmesine rağmen kamulaştırma yapılmayarak, müvekkilinin mülkiyet hakkının belirsiz şekilde kısıtlandığını, belediyeye yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi, 10/09/2013 tarihli ve E.2012/229 K.2013/466 sayılı dosyasında, "Davanın yargı görev yeri nedeniyle reddine" kararı vermiş, temyiz edilmeyen kararın 02/01/2014 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir;

"Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Davaya konu parsel imar planında kamu alanında kalması ve aradan geçen 5 yılı aşkın süreye rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle hukuken el atılmıştır. Taşınmazın imar palanındaki konumu nedeniyle mülkiyet hakkı belirsiz süre ile kısıtlanmış ise de 6487 sayılı yasa gereğince ihtilafın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

Her ne kadar, Taşınmaza keşif harita mühendisinin fen raporunda Al, A2 veA3 harfi ve sarı renk ile gösterilen kısmına yol ve kaldırım yapılmak suretiyle el atma var ise de; taşınmazın imar planında "oyun park" olarak ayrıldığı, dolayısı ile el atma, imardaki tahsis amacına uygun olmadığından kalıcı olarak değerlendirilmeyeceği, yine fiili durum ile imar planının tadil edilemeyeceği, aksi halde bu kısmın ifrazı ile taşınmazın biçimsiz şekilde bozulacağı, esasen el atmanın sınırdaki yol yapım sırasında tecviz dahilinde pafta uygulamasından kaynaklandığının kabul ve kanaati ile bu kısım da hukuki el atma kapsamında değerlendirilmiştir."

3. Davacı vekili bu kez benzer istemle idari yargıda dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

4. Bursa 2. İdare Mahkemesinin 19/10/2015 tarih ve E.2013/1375, K.2017/1080 sayı ile davanın kabulüne dair verdiği kararı temyiz edilmiştir.

5. Danıştay Altıncı Dairesi 06/07/2017 tarihli ve E.2015/11473, K.2017/5513 sayılı ilamıyla kararın bozulmasına hükmederek, dosyayı mahalline iade etmiştir.

6. Bursa 2. İdare Mahkemesinin 29/12/2017 tarih ve E.2017/1639 K.2017/2178 sayı ile davanın görev yönünden reddine dair verdiği kararı da temyiz edilmiştir.

7. Danıştay Altıncı Dairesi 21/09/2020 tarihli ve E.2018/3483, K.2020/7902 sayılı ilamı ve "görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerektiği" gerekçesiyle kararın yeniden bozulmasına hükmederek, dosyayı yeniden mahalline göndermiştir.

8. Bursa 2. İdare Mahkemesi, E.2021/43 sayılı dosyasında 15/01/2021 tarihli gönderme kararına istinaden; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için 01/04/2021 tarihli ve E.2021/43 sayılı üst yazı ile Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmuştur. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...Uyuşmazlıkta; davacı tarafından, davaya konu taşınmazın bir kısmının yol olarak kullanılmak suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığından bahisle tazminat talebiyle açılan Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2012/229 sayılı dosyasında, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında Harita ve Kadastro Mühendisi Özcan Özçelik tarafından verilen raporda; taşınmazın 703,04 m2'lik kısmına "ASFALT YOL VE KALDIRIM YAPIMI" suretiyle fiilen el atıldığı, fiilen el atıldığı tespit olunan kısımda davacının hissesine 27,25 m2'nin isabet ettiğinin belirtildiği, görevsizlik kararı üzerine Mahkememizde açılan işbu dosyada; keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 28.05.2015 tarihli raporda da; taşınmazın krokilerde (A) ve (B) olarak gösterilen 179,46 m2 ve 427,39 m2 kısımlarına yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığının tespit edildiği, ayrıca yapılan tespitte dava konusu parsel sınırlarında "TRAFO BİNASI"nın da bulunduğunun belirtildiği görüldüğünden, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının incelenmesinden taşınmazın bir kısmına fiilen el atıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Bu durumda, davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaz üzerinde yol yapılması suretiyle taşınmaza fiilen el atılması karşısında, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazmini isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümü haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir..."

III. İLGİLİ HUKUK

A. Mevzuat

9. Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, tam yargı davaları, idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

B. Yargı Kararları

10. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11/02/1959 tarihli ve E.1958/17, K.1959/15 sayılı kararının, III. bölümü şöyledir:

“İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

11. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 03/05/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

12. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

13. Dava, davacının paydaşı olduğu taşınmazın imar planında oyun alanı olarak ayrıldığı ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiasıyla ve tazminat istemiyle açılmıştır.

14. İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

15. Dosyanın incelenmesinden,Bursa İli Nilüfer İlçesi Ertuğrul Mahallesi 991 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar planında "oyun alanı" olarak ayrıldığı ve bugüne kadar kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kısıtlandığı, dosyada mevcut bilirkişi raporlarından söz konusu taşınmazın 703,04 (davacının hissesine düşen 27,25) metre karelik kısmına fiilen el atılarak asfalt yol ve kaldırım yapıldığı belirlenmiştir.

16. Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu davanın; imar planında oyun alanı içinde kalan taşınmaza kamulaştırılmaksızın asfalt yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı iddiası ile ve tazminat istemiyle açıldığının kabulü gerekir.

17. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Bursa 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2013 tarihli ve E.2012/229, K.2013/466 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Bursa 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2013 tarihli ve E.2012/229, K.2013/466 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

03/05/2021 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Celal Mümtaz

AKINCI

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN