Hukuk Bölümü         2013/1412 E.  ,  2013/1780 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : S.Y.  

Davalı      : Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü       (İdari Yargıda) 

O L A Y  : Davacı vekili 07.05.2013 günlü dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü’nün 2013/133 sayılı talimat dosyasından 34....... plakalı 2008 model Wolkswagen marka 7HK- Transporter 2.5 TDI C VAN LWB tipi aracı aldığını, arabayı alırken KDV’nin %18 olarak belirtildiğini, İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri KDV Grup Müdürlüğü’nden aldığı yazıda belirtildiğine göre satın alınan aracın satışında alınacak KDV oranının %1 olarak belirtildiğini, bu nedenle %18 KDV oranının iptal edilerek %1 olarak düzeltilmesini, işlemlerin bu rakam üzerinden yapılması istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

BAKIRKÖY 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ: 05.06.2013 gün ve E: 2013/675 ve K:2013/700 sayılı kararında özetle; icra yoluyla yapılan satışlarda icra müdürlüğünce, KDV tarh ve tahakkuk işlemlerinin, vergi mükellefi sıfatıyla yapıldığından, bu işlemlerden doğan ihtilafın çözüm yerinin vergi mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davacının davasının görev yönünden reddine dosya üzerinden kesin olarak karar verilmiştir.

Davacı bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 11. VERGİ MAHKEMESİ: 20.06.2013 gün ve E: 2013/1806 ve K: 2013/1615  sayılı kararında: “…2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dilekçelerin görev yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, 14. maddenin 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri Ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 24.02.1988 tarih ve 3410 sayılı Kanun’la Değişik6. maddesinde; vergi mahkemelerinin; a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer kanunlarda verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun’la Değişik4. maddesinin 1. fıkrasında, icra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesinin icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılacağı, aynı kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasında da, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabileceği belirtilmiştir.

Anılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 4. maddesinin 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik birinci fıkrasının, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 24.02.1988 tarih ve 3410 sayılı kanunun 2. maddesiyle değişik 6. maddesinden sonra yürürlük kazandığı ve bu hükmün genel bütçeye ait harçlara ilişkin uyuşmazlıkların vergi mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlayan 2576 sayılı Kanun’un 6. maddesi karşısında özel nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Buna göre, icra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı, kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı açılacak davalara icra mahkemelerinin görevine girdiğinden, %18 oranında KDV ödenmesine dair kararın iptali ve fazladan ödenen KDV'nin iadesine karar verilmesi istemiyle mahkememizde açılan davanın görevsizlik nedeniyle inceleme olanağı bulunmamaktadır.

Benzer bir davada, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün 03.05.2010 gün ve E:2009/108, K:2010/98 sayılı kararı da aynı doğrultudadır. Dosyada mevcut Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/188 esas numaralı kararından da, davacının aynı mahiyetteki şikâyetinin icra mahkemesince incelenerek karara bağlandığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca görev yönünden davanın reddine…” denilmek suretiyle verilen görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacının görevli yargı yerinin belirlenmesine ilişkin talebi üzerine dosya ekleri ile birlikte mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan Akarsu ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlıkça idari yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan ihale sonucu alınan 34HLU 49 plakalı araca uygulanan KDV oranının %18 olmayıp % 1 olarak belirlenmesi istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikayet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” hükmü yer almaktadır.

“Şikayet üzerine yapılacak muameleler”  başlıklı 17. maddesinde de, “Şikayet tetkik merciince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmü yer almaktadır.

“İcra Mahkemesi” başlıklı 4. Maddesinde: (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)

(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/1 md.) İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar.İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir” denilmiştir.

Olayda, Bakırköy 16. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan ihale sonucu alınan 34....... plakalı araca ilişkin olarak %18 oranında KDV ödenmesine dair kararın iptali ile KDV oranının %1 olarak belirlenmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Hal böyle iken, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan araca ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,  mahkemenin incelemeyi,  söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan,  Bakırköy 2.İcra Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.06.2013 gün ve E:2013/675 ve K:2013/700 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.