T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2015 / 796

            KARAR NO             : 2015 / 811

            KARAR TR  : 30.11.2015

ÖZET: Safranbolu Belediyesi operatör kadrosunda sürekli işçi olarak çalışan davacının, Karabük İl Müdürlüğü’ne atanmasına ilişkin İl Mahalli İdareler Müdürlüğü işleminin; kendisinin vasıfsız işçi veya büro elemanı değil, kepçe operatörü olduğu, verimli olduğu mesleğinin dışında bir kısım işler yapmak zorunda bırakıldığını ileri sürerek söz konusu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı            : K.E.

            Vekili              : Av. G.S.

            Davalılar        : 1- Karabük Valiliği                          (İdari Yargıda)

                                     2- Safranbolu Belediye Başkanlığı  (Adli Yargıda)

Vekili              : Av. S.Ö.                                           (Adli Yargıda)

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde; “Müvekkil, Safranbolu Belediyesindeki operatör kadrosunda 18 yıldan beri sürekli işçi statüsünde çalışmakta iken, İl Mahalli İdareler Müdürlüğünün 29.09.2011 tarih ve 03 sayılı kararıyla, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştır.

Atama kakarında, işçilerin bir kısmın büro elemanı diğer bir kısmının da vasıfsız düz işçi olduğu ve bu nedenle atamalarının yapıldığı belirtilmişse de, müvekkil, büro elemanı veya vasıfsız düz işçi değil, kepçe operatörüdür.

Müvekkil, Belediyede çalıştığı dönemde kepçe operatörlüğü yaptığını, atandığı yerde ise, uzmanı olduğu mesleği ile ilgili olmaksızın ne iş verirlerse o işi yapmak durumunda olduğunu ifade etmektedir. Bu ifadeden olarak, atamanın yapılmasında kamu, iş gücü kaybetmiş ve müvekkil de uzmanı ve verimli olduğu mesleğinin dışında bir takım işler yapmak zorunda bırakılmıştır.

Hukuki dayanaktan yoksun ve işçinin verimliliği açısından da isabetli olmayan bu atama kararına ilişkin, 29.09.2011 tarih, 03 sayılı işlemin iptali ve öncelikle de yürütmesinin durdurulması talepleriyle işbu davayı ikame etmek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda kısaca izah edilen nedenlerle ve incelemeler sırasında ortaya çıkacak nedenlerle, idarenin 29.09.2011 tarih ve 03 sayılı işleminin iptaline, öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini bilvekale arz ederim.” demek suretiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Zonguldak İdare Mahkemesi: 24.02.2012 gün ve E:2011/2364, K:2012/179 sayılı kararında özetle; davada adli yargı yerinin görevli olduğundan bahisle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez Safranbolu Belediye Başkanlığı’nı davalı olarak göstermek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla): 17.09.2012 gün ve E:2012/153, K:2012/318 sayı ile özetle, davanın reddine karar vermiştir.

İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 23.12.2013 gün ve E:2013/6598, K:2013/23064 sayılı ilamı ile özetle; “Davacı hakkında tesis edilen ve iptali talep edilen işlemin sürekli bir görevlendirme olduğu, davanın niteliği, talep ve 6111 sayılı Yasanın 166.maddesi hükmü dikkate alındığında talebin 6111 sayılı Yasa'nın 166. Maddesi kapsamında bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekmekte olup bu değerlendirmeyi yapacak adli yargı yeri değil idari yargı yeridir.

Yargı yolu, dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Bu durumda mahkemece davaya bakmaya adli değil idari yargı yeri görevli olduğundan dava dilekçesinin HMK. 'nün 115. maddesi' gereğince yargı yolu yanlışlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmesi ve davanın iki ayrı görevsizlik kararı nedeniyle Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA,” şeklinde karar vermiştir.

Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla): Yargıtay’ın bozma ilamına uyduktan sonra 09.04.2014 gün ve E:2014/279, K:2014/256 sayılı kararı ile özetle; davada idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 17.03.2015 gün ve E:2014/17894, K:2015/4760 sayılı ilamı ile özetle; hükmün onanmasına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 30.11.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, davacı vekilinin istemi üzerine, idari yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsmail SARI’nın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Safranbolu Belediyesi operatör kadrosunda sürekli işçi olarak çalışan davacının, Karabük İl Müdürlüğü’ne atanmasına ilişkin 29.09.2011 gün ve 3 sayılı İl Mahalli İdareler Müdürlüğü işleminin; kendisinin vasıfsız işçi veya büro elemanı değil, kepçe operatörü olduğu, verimli olduğu mesleğinin dışında bir kısım işler yapmak zorunda bırakıldığını ileri sürerek söz konusu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

13..02.2011 tarih ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 166 inci maddesinde;

“Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler

MADDE 166- (1) İl özel idarelerinin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Karayolları Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına, belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadroları ile sürekli işçi norm kadro dâhilinde olmak üzere ihtiyacı bulunan mahalli idarelere atanır.

(2) İhtiyaç fazlası işçilerin tespitini yapmak üzere vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, il emniyet müdürü, defterdar, il milli eğitim müdürü, Türkiye İş Kurumu il müdürü, Karayolları Genel Müdürlüğü bölge müdürü, il mahalli idareler müdürü ve işçi devreden işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili işçi sendikası temsilcisinden oluşan bir komisyon kurulur.

(3) Tespitin yapılmasına esas işçilerin listesi; birinci fıkrada belirtilen mahalli idareler tarafından bu Kanunun yayımından itibaren kırkbeş gün içinde gerekçesi ile birlikte komisyona sunulur. İhtiyaç fazlası olarak bildirilen işçilerden norm kadro fazlası olanlar komisyon tarafından birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak üzere tespit edilir. Mahalli idarelerin norm kadrosu dâhilinde olup da ihtiyaç fazlası olarak bildirilen işçiler ise, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesindeki oranlar, kurumun bütçe dengesi, norm kadrosu ve yürütmekle görevli olduğu hizmetin gereği ile nüfus kriterleri değerlendirilmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak üzere tespit edilir. İldeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarının talepte bulunması halinde, özelleştirme programında bulunan kuruluşlar hariç olmak üzere işçinin muvafakatı alınmak kaydıyla bu idarelerde sürekli işçi statüsünde istihdam edilmek üzere atama işlemi yapılabilir. Komisyon çalışmasını kırkbeş gün içinde tamamlar. Bu listelerin tespitinden sonra valilerce atama yapılır.

(4) Bu madde kapsamında valilikler tarafından atama işleminin kamu kurum ve kuruluşlarına bildirim yapıldığı tarih itibarıyla sürekli işçi kadroları, diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ihdas ve tahsis edilmiş sayılır. İlgili kurumlar sürekli işçi kadrolarına yapılan atama işlemini onbeş gün içinde tekemmül ettirerek sonuçlandırır. Atama işlemi yapılan personel ilgili valilikler tarafından en geç on gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

(5) Ataması tekemmül ettirilen işçiler, çalıştıkları kurumlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren beş iş günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu süre içinde yeni kurumunda işe başlamayan işçilerin atamaları iptal edilerek 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesine göre iş sözleşmeleri sona erdirilir.

(6) Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.

(7) Bu madde kapsamında işçi nakleden mahalli idarelerin nakil sonrasında oluşan işçi sayısında beş yıl süreyle artış yapılamaz.

(8) Bu madde kapsamında işçi nakleden mahalli idarelerce üç yıl süreyle, gerçekleşen en son yıl bütçe gideri içinde yer alan hizmet alımı tutarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranında artırılarak hesaplanacak tutarı aşmayacak şekilde hizmet alımı için harcama yapılabilir. Bu kapsamda yapılacak harcamaların hizmet gereklerine dayalı olarak belirlenen sınırdan fazla yapılmasının gerekmesi halinde İçişleri Bakanlığından izin alınması zorunludur.

(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve ilgili diğer kurumların görüşünü alarak uygulamayı yönlendirmeye ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir.” denilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4 üncü maddesinde, kamu hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş ve bu suretle kamuda tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle sürekli işçi çalıştırma esası öngörülmüştür. Davacının da bu kapsamda evvelce Safranbolu Belediyesi operatör kadrosunda 4857 sayılı İş Kanuna tabi sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği gibi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “ İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” kenar başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Kamu kurumlarınca alınan idari kararların yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek açılan ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarının amacı, idari işlemlerin idari yargı organlarınca denetlenerek, idarenin hukuka uygunluğunun sağlanmasıdır.

Kamu kuruluşlarında çalışan geçici ve daimi kadrolu işçilerin, diğer kamu kuruluşlarına nakli kadro ve unvan değişiklikleri ile ilgili tasarrufların idarenin işleyişinden kaynaklanan kamu gücü kullanılarak ve tek taraflı olarak tesis edilmeleri itibariyle idari nitelikte işlemler olduğu, bu işlemlere ilişkin denetimlerin de idare hukuku kurallarına göre idari yargı yerinde yapılması gerektiği açıktır.

Somut olayda yukarıda açıklanan mevzuat değişikliğinden kaynaklanan uyuşmazlığa konu davacının atanmasına ilişkin işlem, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliğini taşıdığından, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde sayılan iptal davaları kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde idari yargı görevli olduğundan Zonguldak İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN görevli olduğuna, bu nedenle Zonguldak İdare Mahkemesince verilen 24.02.2012 gün ve E:2011/2364, K:2012/179 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.11.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN