Davacı : K.H. Yakınanlar : 1- T.D.,2- M.M.,3- M.G.,4- H.A.E.,5- G.Ö.,6- O.Y.,7- N.K.,8-Ç.Ç,.9-M.G., 10- C.A.,11- C.A.,12- S.Z.,13- T.K., 14- S.K., 15- H.Ö., 16- T.E., 17- G.K., 18- M.K., 19- A.G. Sanık : Y.G. O L A Y : Burdur/Hacılar Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde karakol komutanı olarak görevli sanık J. Kd. Bçvş. Y.G.’in, 2010 yılı Ekim ayından sonra, karakol komutanı olmasının vermiş olduğu yetkiyi kötüye kullanarak, karakolun sorumluluk sahasında bulunan köy muhtarlarından karakola yardım adı altında temin ettiği toplam 500 TL’nin eşine gönderilmesini sağlayarak maddi menfaat temin ettiği, bu şekilde yakınanlar G.Ö. ve M.G.’e yönelik olarak iki kez ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği , kendi evinde kullanmak üzere aldığı bir avizenin parasını bir işletmenin yetkili kişilerine ödettirdiği, bu kişiyi ikna etmek maksadıyla, İl Jandarmada kullanılmak üzere bir avize alındığını söylediği, yine emrinde görev yapan askeri personeli de kandırarak bu durumun ortaya çıkmasına mani olduğu, böylece yakınan H.A.E.’e yönelik olarak ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, Başar mermer fabrikası yetkilisini kandırarak ve İl Jandarmada kullanılacağını söyleyerek kayınbabasının evine döşeyeceği mermerleri bu fabrikadan almaya çalıştığı, hakkında soruşturma başlayınca mermerleri alamadığı, böylece T.D.’e yönelik olarak teşebbüs aşamasında kalan ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, kendi evinde kullanacağı boya malzemelerinin karakolun boyanmasında kullanılacağını söyleyerek T. Mermer Ocağı Yetkililerine satın aldırdığı, böylece M.M.’e yönelik olarak ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, değişik zamanlarda karakol bahçesinde kullanılacağını söyleyerek hayvan gübresi toplatarak memleketine gönderdiği, böylece O.Y.’ya yönelik ikna suretiyle irtikap suçunu işlediği, kendi şahsi işleri için kullanacağı ve daha sonradan memleketine gönderdiği hayvan gübrelerinin toplanması için, emrinde görev yapan C.A. ve C.T. isimli uzman çavuşlara askeri hizmetle ilgisi olmayan keyfi emir verdiği, böylece zincirleme olarak memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak suçunu işlediği, yine karakolda görev yapan askerleri kullanmak suretiyle zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, gübrelerin toplanmasına askeri araçla da gidildiği için, zincirleme olarak askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak suçunu işlediği, kendi çamaşırlarını yıkatıp ütülettiği için J. Er Ç.Ç. ve J. Er C.A.’a yönelik, zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, öğle ve akşam yemeklerini karakolda askerlere yaptırdığı, karakol ve evdeki bulaşıklarını askerlere yıkattığı böylece zincirleme olarak erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, bir gün evinin temizliğini emir vererek erleri hizmetçilikte kullanmak suçunu işlediği, askerlerin yemesi gereken erzaklardan kendisine yemek yaptırdığı böylece karakol komutanı ve beslenme iaşe kısım amiri olarak zimmet suçunu işlediği, nüfuzunu kötüye kullanarak kantinden veresiye alış veriş yaptığı ve daha sonra bunun parasını ödemediği, emrinde görev yapan personele kendisiyle ilgili bazı şeyler ödettirdiği, akrabalarına para gönderttiği, yol parası vermeden emrindeki askerleri özel işine gönderdiği, böylece zincirleme olarak memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak suçunu işlediği, karakola ait askeri araçla özel işlerini yaptığı ve dışarıda yemek yemek gibi değişik yerlere gitmesi nedeniyle 88.138 TL. hazine zararının meydana geldiği, böylece dört kez askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak suçunu işlediği ileri sürülerek, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 250/2.maddesi uyarınca 5 kez, 250/2 ve 35., 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 131/1, 115/2, Türk Ceza Kanunu’nun 43. (2 kez), Askeri Ceza Kanunu’nun 130/1., Türk Ceza Kanunu’nun 43., Askeri Ceza Kanunu’nun 114/3 ve Türk Ceza Kanunu’nun 43., (3 kez), Askeri Ceza Kanunu’nun 114/3., 130/1. (4 kez) maddeleri uyarınca cezalandırılması ve hazine zararının tazminen tahsili istemiyle Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 14.2.2012 gün ve E:2012/146, K:2012/30 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. DAĞ KOMANDO OKULU VE EĞİTİM MERKEZİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ:16.3.2012 gün ve E:2012/400, K:2012/81 sayıyla, öncelikle sanığa yüklenen “müteaddit ikna suretiyle irtikap ve ikna suretiyle irtikaba teşebbüs” suçları nedeniyle açılan kamu davasının tefrik edilerek bu esastan yürütülmesine karar verdikten sonra, sanığa yüklenen eylemin, Jandarma olan sanığın adli ve mülki görevleri sırasında gerçekleştiği, eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, bu nedenle “askeri suç” olmadığı, bu durumda sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. BURDUR AĞIR CEZA MAHKEMESİ:16.4.2012 gün ve E:2012/64, K:2012/119 sayıyla, sanığın görev bölgesinde ticaret ve çiftçilikle uğraşıp askeri birliğe yardımda bulunan kişilerin bu yardımı sanığın adli ve mülki göreviyle ilgili değil, tamamen asker olması nedeniyle ve yardımın askeri birliğe, askeri görevleriyle ilgili ve askerlik hizmetinde kullanılması önemsendiğinden yapıldığı, bu nedenle suçun askeri suç olduğu ve sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 24.9.2012 gün ve E:2012/28, K:2012/28 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler; Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Dilaver KAHVECİ, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL, A. Zeki LİMAN’ın katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında; I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Ancak, sanık Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri: a) Mülki görevleri; Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak, b) Adli görevleri; İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek, c) Askeri görevleri; Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığı'nca verilen görevleri yapmak, d) Diğer görevleri; Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak,şeklinde sayılmıştır. Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, mülki görevin esasları ve başlıca mülki görevleri 45-80; adli görevin esasları 81-130; askeri görevleri ise 131-141. maddelerinde düzenlenmiş ve açıklanmıştır. Bu hükümlere göre, İlçe Karakol Komutanı olarak görevli bulunan sanığın, karakolun sorumluluk sahasında bulunan köy muhtarlarından karakola yardım adı altında para, esnaf ve işletme sahiplerinden karakolda kullanılacak avize, boya, mermer ve gübre gibi malzemeler talep etmek gibi herhangi bir görevi yoktur. Bu durumda, sanığa yüklenen eylemler ile ilgili olarak sanığın herhangi bir adli, idari ya da askeri görevi bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümlenmesi için 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi hükmü uyarınca değerlendirme yapılmalıdır. Sanığa yüklenen “ikna suretiyle irtikap ve ikna suretiyle irtikap suçuna teşebbüs” suçlarının Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemlerin askeri suç olmadığı kuşkusuzdur. Eylemlerin, asker kişilere karşı ya da askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlenmediği de açıktır. Açıklanan nedenlerle, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen eylemler nedeniyle açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.4.2012 gün ve E:2012/64, K:2012/119 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.3.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.