T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/285

KARAR NO  : 2023/582      

KARAR TR  : 25/09/2023

 

ÖZET: Davacının 5434 sayılı Kanun kapsamında askeri okula kaydının yapıldığı tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi istemiyle davalı kuruma yaptığı başvurunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı     : A.Ç

Vekili       : Av.M.A.Ç

Davalı      : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili       : Av.O.Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY            

1. Davacı vekili, davacının Kara Harp Okulunda öğrenci olduğu dönemde 01/11/1989 tarihinde başlayan 5434 sayılı Kanun'a tabi sigortalılığının yanlışlıkla 01/01/1996 olarak kayıtlı olduğunu iddia ederek, sigortalılık başlangıç tarihinin düzeltilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. İdari Yargıda

2. Ankara 11. İdare Mahkemesi 25/09/2020 tarih ve E.2020/1764, K.2020/1543 sayılı kararı ile, "davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun'un 4/c-2 maddesinin birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler alt başlığının (d) bendi uyarınca 04/09/1990 tarihinden itibaren sigortalı sayılan kişiler arasında sayıldığından bahisle sigortalılık başlangıç tarihinin bu tarihten başlatılması talebiyle açılan davada,5510 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesindeki geçiş hükümlerinin uygulanarak davanın idari yargı yerinde görülmesinin mümkün olmadığı, sigortalılık başlangıç tarihine ilişkin dava konusu uyuşmazlığa adli yargı yerinde bakılması gerektiği" gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar istinaf edilmeksizin 22/04/2021 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Davacı vekili, bunun üzerine benzer taleple adli yargı yerinde dava açmıştır.

B. Adli Yargıda

4. Antalya 2. İş Mahkemesi 04/02/2021 tarih ve E.2020/273, K.2021/33 sayılı kararı ile, "5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce iştirakçi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanuna göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca tesis edilen işlem ve yapacağı muamelelerin idari işlem ve idari eylem niteliğini korumaya devam edeceğinden bunların iptali için açılan davaların çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu" gerekçesiyle davanın yargı yolu caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 10/05/2021 tarih ve E.2021/1476, K.2021/1202 sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiş ve adli yargı yerinde verilen görevsizlik kararı da kesinleşmiştir.

 

5. Davacı vekilinin olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemli dilekçesi üzerine, Antalya 2. İş Mahkemesinin 31/03/2023 tarihli üst yazısı ile dava dosyası Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

6. T.C. Anayasası’nın 158.maddesinde “…diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır ” hükmü bulunmaktadır

7. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun "Sandıktan Faydalanacaklar" başlıklı mülga 12/II-(j) bendinde, Milli Savunma Bakanlığı harp okulları öğrencilerinin bu Kanun'dan kaynaklı haklardan yararlanacakları düzenlemesine yer verilmiştir.

8. 31/05/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlar kapsamındaki hizmet akdine göre ücretle çalışanlar (Sosyal Sigortalılar), kendi hesabına çalışanlar (Bağ-Kur’lular), tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar (Tarım Bağ-Kur’luları), tarım işlerinde ücretle çalışanlar, (Tarım sigortalıları), devlet memurları ve diğer kamu görevlilerini (Emekli Sandığı İştirakçileri), geçici maddelerle korunan haklar dışında, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri yönünden yeni bir sisteme tabi tutmuş, beş farklı emeklilik rejimini aktüeryal olarak hak ve hükümlülükler yönünden tek bir sosyal güvenlik sistemi altında toplamıştır.

9. Aynı Kanun'un "sigortalı sayılanlar" başlıklı 4.maddesinde; "Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar.." "uyuşmazlıkların çözüm yeri" başlıklı 101.maddesinde; "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür" hükümlerine yerverilmiştir.

10. 17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanun'da düzenlemeler yapılmış ve anılan Kanuna eklenen Geçici 1. ve Geçici 4. maddelerle, 5754 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlar (memurlar ile diğer kamu görevlileri) ile bunların dul ve yetimleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

B. Yargı Kararları

11. Anayasa Mahkemesi, 22/12/2011 tarihli ve E: 2010/65, K: 2011/169 sayılı kararıyla, 5510 sayılı Kanun'un 101 nci maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür.” bölümünün iptali istemini redle sonuçlandırmıştır. Söz konusu kararın Mahkememiz önündeki uyuşmazlığa ışık tutacak gerekçesi şöyledir:

“…5754 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmakta olanlar, evvelce olduğu gibi 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacaklar ve bunların emeklileri bakımından da aynı Kanun hükümleri uygulanmaya devam edecek; ancak 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra memur ve diğer kamu görevlileri olarak çalışmaya başlayanlar ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacak ve haklarında 5434 sayılı Kanun değil, 5510 sayılı Kanun’un öngördüğü kural ve esaslar uygulanacak; ihtilaf halinde de adli yargı görevli bulunacaktır. 5754 sayılı Kanunun yürürlüğüyle birlikte, artık Sosyal Sigortacılık esasına göre faaliyet gösteren ve yaptığı, tesis ettiği işlem ve muameleler idari işlem sayılamayacak bir sosyal güvenlik kurumunun varlığından söz etmek gerekli bulunmaktadır. 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce iştirakçisi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanun’a göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tesis edeceği işlem ve yapacağı muameleler idari işlem niteliğini korumaya devam edecek, bunlara ilişkin ihtilaflarda da evvelce olduğu gibi idari yargı görevli olmaya devam edecektir. Bu bakımdan 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra, prim esasına dayalı yeni sistemin içeriği ve Kanun kapsamındaki iş ve işlemlerin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, itiraz konusu kuralla, yargılamanın bütünlüğü ve uzman mahkeme olması nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanması ile ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasa’ya aykırılık görülmemiştir. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce statüde bulanan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından doğan idari işlem ve idari eylem niteliğindeki uyuşmazlıklarda idari yargının görevinin devam edeceği açıktır…”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

12. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 25/09/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun’un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

13. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

14. Dava, davacının 5434 sayılı Kanun kapsamında askeri okula kaydının yapıldığı tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesi istemiyle davalı Kuruma yaptığı başvurunun "Kara Harp Okulu’nu tamamlamayarak ayrılanların buralarda geçen öğrenim müddetlerinin fiili hizmet müddetinden sayılmayacağı" gerekçesiyle reddine ilişkin işleme karşı açılmıştır.

15. Yukarıda sözü edilen mevzuat hükümlerinin ve Anayasa Mahkemesi kararının birlikte değerlendirilmesinden, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmakta olanlar, daha önce olduğu üzere 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacakları gibi bunların emeklilikleri bakımından da aynı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği; ancak, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmaya başlayanların ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacağı ve haklarında 5434 sayılı Kanun’un değil 5510 sayılı Kanun’un öngördüğü kural ve esasların uygulanacağı dolayısıyla ihtilafların da adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

 

 

16. Bu durumda, somut olayda 5434 sayılı Kanun kapsamında askeri öğrenci sayılan davacının askeri okula kaydının gerçekleştirildiği tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın çözümlenmesinde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

17. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25/09/2020 tarih ve E.2020/1764, K.2020/1543 sayılı davanın görev yönünden reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25/09/2020 tarih ve E.2020/1764, K.2020/1543 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

25/09/2023 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERİLDİ.

 

 

          Başkan                        Üye                               Üye                               Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

                                               Üye                                Üye                                 Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                            BALLI                      ÇALIŞKAN