Hukuk Bölümü 1985/31 E., 1985/37 K.

  • KADASTRO TESBİT KOMİSYONU KARARINA KARŞI AÇILAN DAVA
  • ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARMAYA GEREK OLMADIĞI YÖNÜNDEKİ KADASTRO TESBİTİNE KARŞI AÇILAN DAVA
  • TAŞINMAZIN ORMAN SINIRLARI İÇİNDE BIRAKILMASINA İLİŞKİN ORMAN KADASTRO KOMİSYONU KARARINA KARŞI AÇILAN DAVA
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 11 ]
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ]
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 7 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesi uygulanmak suretiyle davacılara ait taşınmaz malın "Orman sınırları içinde bırakılmasına" ilişkin 1 No`

    `lu Orman Kadastro Komisyonu`

    `nca verilen 11 ve 12 No`

    `lu tutanak ve kararların; davacılarla ilgili bölümlerinin iptali ve anılan taşınmazların "Orman sınırları dışına çıkarılmasına" karar verilmesi istemiyle ve 6.9.1982 kayıt tarihli dilekçe ile İdare Mahkemesi`

    `ne dava açılmıştır.

    İstanbul 1. İdare Mahkemesi: 30.1.1984 gününde, 1982/614, 1984/79 sayı ile; 6831 sayılı Kanun`

    `un, 2896 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi ile değiştirilen 2. maddesinin B fıkrası 4. paragrafında, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin iptali için Adliye Mahkemelerinde dava açılacağının hükme bağlandığı, anılan yasanın 62. maddesinde, anılan maddenin yürürlük tarihinin 1.01.1984 olarak belirlendiği, bu itibarla, davada mahkemelerinin görevsiz olduğu gerekçesi ile davanın, 2577 sayılı Kanun`

    `un 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiştir.

    Bu kez davacılar; 1 No`

    `lu Orman Kadastro Komisyonu`

    `nun aynı sayılı kararlarına itirazla ve anılan kararların kendi taşınmazları ile ilgili bölümlerinin iptali istemiyle 11.12.1984 kayıt tarihli dilekçe ile Adli Yargı yerinde dava açmışlardır.

    Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi: 9.9.1985 gününde, 1985/296-377 sayı ile; 2896 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi ile getirilen düzenlemenin sadece eski yasa (6831) zamanında başlamış olup, tamamlanmamış orman sınırı dışına çıkarma işlemleri için uygulanacağı, 6831 sayılı Kanun`

    `un değişik 2. maddesinin uygulanmasına ilişkin davanın; anlaşmazlık 2896 sayılı Kanun`

    `un yürürlüğünden önce doğduğu ve dava 1.1.1984 tarihinden önce açıldığı cihetle, İdari Yargı yerinin görevine girdiği gerekçesi ile davayı görev yönünden reddetmiştir.

    Böylece; tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada Adli ve İdari Yargı yerlerince verilen ve temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen görevsizlik kararları nedeniyle, 2247 sayılı Kanun`

    `un 14. maddesinde belirlenen olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    Davacılar vekilinin, 17.10.1985 günlü dilekçe ile bu uyuşmazlığın çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmesini istemesi üzerine aynı gün kayda geçen dilekçe ve ilgili dava dosyaları Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `nin 25.11.1985 günlü, 1985/296 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Ulusu adına Yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Servet Tüzün`

    `ün Başkanlığı`

    `nda, Zekai Özdil, Şerafettin Seyhun, Şafak Sancar, Erol Çırakman, İlhan Köseoğlu ve Abdullah Demir`

    `in katılmaları ile yaptığı, 23.12.1985 günlü toplantıda, geçici raportör Danıştay Tetkik Hakimi M. İlhan Dinç`

    `in raporu ile dosyadaki belgeler ve Danıştay Başsavcılığı`

    `nın 9.12.1985 günlü, 1985/29 sayılı ve Cumhuriyet Başsavcılığı`

    `nın 19.12.1985 günlü, T.M. 1091 sayılı, davada İdari Yargı yerinin görevli olduğu yolundaki düşünce yazıları okunduktan; toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Durmuş Ganioğlu ve Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Tahsin Yağmurlu`

    `nun yazılı düşünceler doğrultusundaki sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava; evvelce sınırlaması yapılıp kesinleşmiş bir kısım yerlerin, orman vasfını kaybetmediği gözönüne alınarak, 6831 sayılı Kanun`

    `un 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmasına gerek görülmemesi üzerine, bu yerlerin orman sınırları içinde bırakılmasına dair Orman Kadastro Komisyonu kararının iptali istemine ilişkin olup, görev uyuşmazlığı bu davada Adli veya İdari Yargı yerlerinin hangisinin görevli olduğu hususundan doğmaktadır.

    6831 sayılı Kanun`

    `un 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi 2896 sayılı Kanun ile değiştirildiğinden ve bu maddenin uygulanmasından doğan anlaşmazlıkların çözümü ile Adli Yargı yerleri görevli kılındığından öncelikle anılan 2. maddenin 2896 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki ve sonraki şekline göre görevli yargı yerinin ne olduğunun belirlenmesi, daha sonra 2896 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğe göre görevli kılınan yargı yerinin görev alanının sınırlarının, başka bir anlatımla olayda anılan değişikliğin uygulanabilirliğinin tesbiti gerekmektedir.

    Orman Kadastro Komisyonlarının 6831 sayılı Kanun`

    `un 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca verecekleri kararların idari nitelikte olduğu tartışmasızdır.

    Her ne kadar; 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 11. maddesinde Orman Kadastro Ekip ve Komisyonlarınca verilen kararlara karşı kararın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde görevli ve yetkili adliye mahkemelerine müracaatla itiraz edilebileceği hükmü yer almakta ise de; bu madde ile Orman Kanunu`

    `nun 7., 11. maddelerinde belirtilen "Orman Kadastrosu`

    `na" ilişkin uyuşmazlıkların Adli Yargı`

    `da çözümlenmesinin amaçlandığı kuşkusuzdur. Zira; Orman Kanunu`

    `nun 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesinde düzenlenen orman sınırları dışına çıkarma işi amaç, konu ve nitelik bakımından Orman Kadastrosu işinden tamamen farklı olup, anılan maddenin uygulanabilmesi için bir yerin önceden tahdidinin yapılmış olması ve kesinleşen sınırlamaya göre de bu yerin orman sınırları içinde kalmış olması gereklidir. Nitekim, 2. maddenin son fıkrası uyarınca hazırlanarak yürürlüğe konulan "orman sınırları dışına çıkarılacak yerler hakkında" tüzüğün 31. maddesinde de sınırlaması kesinleşmiş ormanlardaki düzeltme işleminin 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 7. maddesi uyarınca yapılan Orman Kadastro niteliğinde olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Bu itibarla; 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesinden doğan anlaşmazlıkların çözümü İdari Yargı yerlerine aittir. Esasen Mahkememiz`

    `in süreklilik kazanan kararları da bu doğrultudadır.

    Ne var ki; hal böyle olmakla birlikte, 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 2. maddesi, 2896 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi ile yeniden değiştirilmiş ve değişik şekli ile anılan madde 1 Ocak 1984 gününden itibaren yürürlüğe girmiş ve bu madde ile Orman Kadastro Komisyonlarının bu madde uyarınca verecekleri kararlara karşı bildirim ve ilandan itibaren 60 gün içinde taşınmazın bulunduğu yer adliye mahkemesinde iptal davası açılması öngörülmüş, başka bir ifade ile anılan maddenin uygulanmasından doğan anlaşmazlıkların çözümünde Adli Yargı yerleri görevli kılınmıştır.

    Olayda dava konusu anlaşmazlık; 6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesinden çıkmakta ve bu madde uyarınca verilen Orman Kadastro Komisyonu kararı yukarıda belirtildiği gibi idari nitelikte bulunmakta ve bu maddenin uygulanmasından doğan davalar şimdiye değin İdari Yargı yerlerinin görevine girmekte ise de; şu anda yürürlükte olan değişik 2. madde ile bu konuda doğan anlaşmazlıkların çözümü Adli Yargı yerlerine bırakıldığına göre, konunun yasal değişikliğe göre ve yeni yasal düzenlemenin ışığı altında incelenmesi gerekmektedir.

    6831 sayılı Kanun`

    `un kimi maddelerinin değiştirilmesine, kimi maddelerinin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 2896 sayılı Kanun`

    `un geçici 2. maddesinde; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmasına başlanmış, ancak tamamlanmamış orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinin bu kanunla değiştirilen ilgili madde hükümlerine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca tamamlanacağı belirtilmiştir. Anılan maddeden anlaşılacağı üzere, 2896 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemenin, sadece eski kanun zamanında başlamış olup, tamamlanmamış orman sınırları dışına çıkarma işlemleri için kabul edilmesi zorunludur. 6831 sayılı Kanun`

    `un 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi ile aynı kanunun geçici 2. maddesinin birlikte değerlendirilmesi de bizi aynı sonuca götürmekte, yani geçici 2. madde kapsamına girmeyen, eski yasa zamanında çıkan 2. madde uygulaması ile ilgili anlaşmazlıkların, yeni yasa ile getirilen düzenlemeye tabi olmadan, eski yasa zamanında olduğu gibi aynı yargı yerinde (İdari) görülmesi gerekmektedir.

    Gerçekten; 6831 sayılı Kanun`

    `un 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesinde yer alan ve eski kanun zamanında başlayıp, tamamlanamayan orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı yolundaki hüküm, sadece işlemler bakımından uygulanacak mevzuatı tayin eden bir düzenleme olmayıp, tamamlanmamış orman sınırları dışına çıkarma işlemlerinde görevli yargı yerini de belirleyen bir düzenleme niteliğindedir. Kaldı ki; 6831 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi ile 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesinin içeriklerindeki farklılıklar da eski ve yeni 2. maddeler uyarınca tesis olunan işlemlerin farklı yargı mercilerinde çözümlenmesini gerekli kılmaktadır. Hatta 2. maddenin uygulanmasında görevli kurullar bakımından 6831 sayılı Kanun ile 2896 sayılı Kanun farklı düzenlemeler getirmiş, Orman Kadastro Ekipleri kaldırılıp, bu görev doğrudan Orman Kadastro Komisyonlarına verilmiş, komisyonun teşekkül tarzı değiştirilmiş, ayrıca eski 2. maddede 15.10.1961 gününe kadar bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmiş yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması öngörülmüşken, yeni 2. maddede 31.12.1981 tarihine kadar bu niteliği yitiren yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması hükme bağlanmıştır.

    Tüm bu açıklamalardan çıkan sonuç; 2. maddedeki farklı düzenlemeler nedeniyle, eski 2. madde uygulaması ile ilgili önceki ve yeni 2. madde uygulaması ile ilgili sonraki uyuşmazlıkların ayrı yargı yerlerinde çözümlenmesinin amaçlandığıdır. Başka bir ifade ile 6831 sayılı Yasa`

    `nın 2. maddesi uyarınca tesis olunan işlemlerin İdari Yargı, 2896 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uyarınca tesis olunan işlemlerin Adli Yargı yerlerinde yargı denetiminin yapılması amacı güdülmüştür.

    Olayda anlaşmazlık; 6831 sayılı Kanun`

    `un 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca tesis olunan işlemden doğduğuna göre, anlaşmazlığın çözümü yukarıda açıklanan nedenlerle İdari Yargı yerinin görev alanına girmektedir.

    Esasen Mahkememiz Hukuk Bölümü`

    `nün kararlılık kazanan içtihatları da bu yoldadır. Son olarak verilen 7.10.1985 günlü, Esas-1985/17, Karar-1985/24 sayılı kararda da bu tür anlaşmazlıkların çözümünün İdari Yargı yerine ait olduğu belirlenmiştir.

    Bu itibarla; İstanbul 1. İdare Mahkemesi`

    `nin 30.1.1984 günlü, Esas-1982/ 614, Karar-1984/79 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

    Bu görüşe; üyelerden Zekai Özdil, Şerafettin Seyhun, Erol Çırakman katılmamışlardır.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre İdari Yargı yerinde çözülmesi gerektiğinde, bu nedenle, İstanbul 1. İdare Mahkemesi`

    `nin 30.1.1984 günlü, Esas-1982/614, Karar-1984/79 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, üyelerden Zekai Özdil, Şerafettin Seyhun ve Erol Çırakman`

    `ın karşı oyları ve oyçokluğuyla, 23.12.1985 gününde kesin olarak karar verildi. KRŞI OY YAZISI

    6831 sayılı Orman Kanunu`

    `nun olay gününde yürürlükte bulunan 1744 sayılı Kanun`

    `la değişik 2. maddesi hükmüne göre, 15.10.1961 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerler, orman sınırı dışına çıkarılır. Evvelce sınırlaması yapılmış olup ta Orman Bakanlığı`

    `nca veya yapılacak başvurular üzerine sözü edilen hükme uymayan sınırlamaların düzeltilmesi Orman Kadastro Komisyonlarınca yapılır.

    Uyuşmazlığa konu olan olayda da davacılar; 6831 sayılı Kanun`

    `un değişik 2. maddesi uygulanmak suretiyle kendilerine ait taşınmaz malın "Orman sınırları içinde bırakılmasına ilişkin Orman Kadastro Komisyonu kararının kendileriyle ilgili bölümlerinin iptali ve anılan taşınmazın "orman sınırları dışına çıkarılmasına" karar verilmesi istemiyle işbu davayı açmışlardır. Bu gibi davaların Adli Yargı yerinde mi yoksa İdari Yargı yerinde mi görüleceği konusunda bir çok olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmuş ve Uyuşmazlık Mahkemesi Orman Kadastro Komisyonlarınca Orman Kadastrosu ile ilişkisi olmayan (orman dışına çıkarma veya çıkarmama) kararının idari bir işlem olması nedeniyle denetiminin İdari Yargı yerine ait olduğuna karar vermiş ve bu uygulamasını sürdürmüştür.

    Hal böyle iken, 1.1.1984`

    `de yürürlüğe giren 2896 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi ile 6831 sayılı Kanun`

    `un 2. maddesi tekrar değiştirilerek orman sınırları dışına çıkarma işlemleri hakkında Orman Kadastro Komisyonlarının kararları aleyhine adliye mahkemesinde iptal davası açılabileceği hükmü getirilmiştir. Böylece kanun koyucu bu gibi kararlara karşı İdari Yargı değil, Adli Yargı yerine başvurulabileceğine dair yeni ve açık bir hüküm koymuştur. Bu konuda kurulun çoğunluğu ile azınlığı arasında görüş ayrılığı yoktur. Üzerinde durulacak yön; yeni yasa hükmünün, eski iş ve işlemlere özellikle açılmış davalara uygulanıp uygulanmayacağıdır.

    Bilindiği gibi, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmaz. Bu nedenle, yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları geçmişe de etkilidir. Yani davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir kanunla görevsiz hale gelmişse (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni kanuna göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekir (Bakınız, Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Dördüncü Baskı, 1979 Cilt-1, Sahife-217).

    Kanun koyucu 2896 sayılı Kanun`

    `la 6831 sayılı Kanunu değiştirirken o güne kadar İdari Yargı yerinde görülmekte bulunan yukarıda niteliği belirtilmiş uyuşmazlıkların o günden sonra Adli Yargı yerinde görülmesini istemiştir. Eğer daha önce İdari Yargı yerinde görülmesine devam edilmesini isteseydi, geçici bir madde ile bunların İdari Yargı yerinde sonuçlandırılması yolunda bir hüküm getirirdi. Böyle bir hüküm getirilmediğine ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev kuralları geriye yürüyeceğine ve bundan başka Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `nce olayda görevsizlik kararlarının verildiği günlerdeki değil, bu gün yürürlükte bulunan yasaya göre görev uyuşmazlığı çözümlendiğine göre, olayda Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi`

    `nin görevsizlik kararının kaldırılması oyundayız. Üye Üye Üye Zekai Özdil Şerafettin Seyhun Erol Çırakman