Hukuk Bölümü         2014/17 E.  ,  2014/44 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : A.T.

Vekili       : Av. M.D.

Davalı      : İdil İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı                                                              

O L A Y   : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İdil Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın, personel ihtiyacının karşılanması amacıyla değişik tarihlerde ilana çıktığını, buna göre 6 sosyal yardım ve inceleme görevlisi, 2 büro görevlisi olmak üzere toplamda 8 kişinin istihdam edileceğinin belirtildiğini, bu amaçla ilk olarak 12.09.2012 tarihinde belirtilen sayıda personel alınacağını, bunun başvuru şekli ve şartları ile diğer açıklamaları içeren ilanın İdil Kaymakamlığı’nın internet sitesinde aynı tarihte yayınlandığını, bu ilanda 5 sosyal yardım ve inceleme görevlisi ve 2 büro görevlisi alınacağının belirtildiğini, mülakata girmeye hak kazanan kişilerin 26.09.2012 tarihinde ilan edildiğini, ancak davalı kurum mütevelli heyeti üyelerinin, 28.09.2012 tarihinde söz konusu ilanın iptal edildiğini duyurduklarını, ilanın iptal edildiği 28.09.2012 günü 2. ilanın Kaymakamlık resmi internet sitesinde yayınlandığını, 2. ilandan sonra tekrar başvuruların yapıldığını, sonrasında davalı kurumun mülakat listesini ilan etmeyerek şifahen bu ilanın da iptal edildiğini bildirdiğini, 2. İlanın iptalinden 6 aydan fazla bir süre geçtikten sonra davalı kurumun 3. ilanda çıktığını, bu ilan sonucunda davacının da mülakata katılmaya hak kazananlar arasında yer aldığını ve mülakata katıldığını, mülakat sonucunda ise elendiğini belirterek, mütevelli heyeti kararıyla yapılan personel alımı işlemi ve işe başlatma, maaş bağlanması, özlük hakları, kıdem, kadro verilmesi ve atama gibi işlemlerin durdurulması ve bunların dava sonuna kadar yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, İdil Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti’nin personel alımına ilişkin olan 12.07.2013 tarihli işleminin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İdil Asliye Hukuk Mahkemesi: 18.09.2013 gün, E:2013/220, K:2013/197 sayı ile özetle; “...davalı kurumun personel alımına ilişkin işlem idari işlem niteliğinde olduğu,henüz taraflar arasında iş sözleşmesi kurulmadığı, davalı idare ile taraf arasında sözleşmenin kurulması aşamasında bulunan işlemlerin idari işlem olduğu, sözleşme kurulduktan sonra ise çıkan uyuşmazlıklarda adli yargının görev alanına girdiği, bu nedenle yapılan incelemede olayda henüz sözleşmenin kurulması aşamasındaki işlemler dava edilmiş olduğu ve yapılan mülakat işleminin idarenin kamu gücünü kullanarak gerçekleştirdiği, bu işlemin iptali için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin l/a kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığından yargı yolu yönünden mahkememiz görevsiz olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir." demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Mardin İdare Mahkemesi: 18.12.2013 gün ve E:2013/2165 sayılı kararı ile özetle; “…3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 7'nci maddesinde aynen,

Bu Kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi ve ayın yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede sosyal yardımlaşma ve dayanışına vakıfları kurulur.

Mülkî idare amirleri vakfın tabii başkanı olup, illerde belediye başkanı, defterdar, il milli eğitim müdürü, il sağlık müdürü, il tarım müdürü, il sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu müdürü ve il müftüsü; ilçelerde belediye başkanı, mal müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa ilçe tarım müdürü ve ilçe müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur. Ayrıca her faaliyet dönemi için, il dâhilindeki köy ve mahalle muhtarlarının valinin çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kendi aralarından seçecekleri birer muhtar üye ile ilde kurulan ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri iki temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi; ilçe dâhilindeki köy ve mahalle muhtarlarının kaymakamın çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile kendi aralarından seçecekleri birer üye ile ilçede kurulu ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi mütevelli heyetinde görev alırlar. İI veya ilçede bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması hâlinde, hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar.

Vakıf senetleri mahallin en büyük mülkî idare amiri tarafından Medenî Kanundaki hükümlere göre tescil ettirilir.’’ hükmüne yer verilmiştir.

Aktarılan hükümle; organlarında kamudan ve özel kesimden katılımcıların bulunduğu bir yardımlaşma ve dayanışma vakfı oluşturulmuş; bu vakfın da nihaî olarak Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre tescili öngörülmüştür. Bu kapsamda, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz olan bu tür vakıfların yönetiminde kamusal/idari birimlerden katılımcıların olması, vakfın bu niteliğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla; vakıf ile ilgili her türlü uyuşmazlığın, tâbi olduğu özel hukuk kurallarına göre çözümlenmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta da; Şırnak ili, İdil ilçesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ilân edilen (İş Kanunu hükümlerine tâbi olarak çalıştırılmak üzere) personel alımı için yapılan mülâkat sınavının ve bu sınavda davacının başarısız sayılmasına dair Vakıf Mütevelli Heyetinin 12/07/2013 tarihli kararının iptalinin istenildiği görülmektedir.

Bu itibarla; iptali istenen işlemin bir özel hukuk tüzel kişisine ait olması ve kamu gücü kullanılarak tesis edilmemiş olması nedeniyle, bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adlî yargı görevlidir.” demek suretiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi hakkında Kanun’un 19.maddesi hükümleri uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 27.1.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 19. maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Şırnak İli, İdil İlçesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ilân edilen personel alımı için yapılan mülâkat sınavında davacının başarısız sayılmasına dair Vakıf Mütevelli Heyetinin 12.07.2013 tarihli kararının iptali istemiyle açılmıştır.

29/05/1986 gün ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 1. maddesinde (Değişik madde: 16/06/1989 - 3582/1 md.), “Bu Kanunun amacı; fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan vatandaşlar ile gerektiğinde her ne suretle olursa olsun Türkiye'ye kabul edilmiş veya gelmiş olan kişilere yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmektir” şeklindeki düzenleme ile kanunun amacı düzenlenmiştir.

29/05/1986 gün ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 3. maddesinde, “Bu Kanunda öngörülen hizmetlerin gerçekleştirilmesi için Başbakanlığa bağlı ve T.C. Merkez Bankası nezdinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kurulmuştur”  denilmek sureti ile Sosyal Dayanış ve Yardımlaşma Fonu’nun amacı belirtilmiştir.

1/12/2004 gün ve 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun’un (mülga) 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, 29.5.1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun uygulanmasını sağlamak üzere Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün kurulması, teşkilâtı, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu ifade edilmiş, 2. maddesinde, bu Kanunda geçen vakfın, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarını ifade ettiği belirtilmiş, 5. maddesinde, vakıflarda çalıştırılacak personelin nitelikleri ile özlük hakları ve diğer hususlarla ilgili belirlenecek kriterleri görüşmek ve karara bağlamak” fon Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.

5263 sayılı Kanun, 08/06/2011 tarih ve 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 35. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, aynı kanun hükmünde kararnamenin 11. Maddesinde yer alan “3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun amaçlarını gerçekleştirmek ve uygulanmasını sağlamak için gerekli idari ve mali tedbirleri almak.” şeklindeki düzenleme ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü’nün, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü adı altında yeniden yapılandırıldığı tespit edilmiştir.

08.06.2011 tarih ve 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu” başlıklı 34. maddesinde; “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu, Bakanın başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, Müsteşar, İçişleri, Maliye ve Sağlık bakanlıklarının müsteşarları ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdüründen oluşur.” denilmek sureti ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu’nun yapısı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’ne paralel şekilde yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin 3. Fıkrasının c bendinde  “İl ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında çalıştırılacak personelin nitelikleri ile özlük hakları ve diğer hususlarla ilgili belirlenecek kriterleri görüşmek ve karara bağlamak” fonun görevleri arasında sayılmıştır.

08.06.2011 tarih ve 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Teşkilatlanma Süreci” başlıklı Geçici 1. Maddesinde; “ Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Kadının Statüsü, Aile ve Sosyal Araştırmalar, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlükleri, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılmıştır. Bu Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 31/12/2011 tarihine kadar teşkilatlanmasını tamamlar. Bakanlığın teşkilatlanması tamamlanıncaya kadar; Bakanlık görevlerinin, bu Kanun Hükmünde Kararnameyle kapatılan Başkanlık ve genel müdürlüklerin ilgili birimleri ve mevcut personeli tarafından ilgili mevzuatına göre yürütülmesine devam edilir.” şeklindeki düzenleme ile Bakanlığın teşkilat yapısı tamamlanıncaya kadar başkanlık ve genel müdürlüklerin mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülmesine devam edileceği belirtilmiştir.

Dava konusu olayda; davacı, davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ilan edilen personel alımı için yapılan mülakat sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin Vakıf Mütevelli Heyetinin 12.07.2013 günlü kararının iptaline karar verilmesini istemektedir. İptali istenen mülakatın yapıldığı tarih itibari ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı teşkilatlanmasını tamamlamış olduğundan dava konusu olayda 633. Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince davalı vakfın Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak işlem tesis ettiğinin kabulü ile olaya 633 sayılı yasa çerçevesinde çözüm getirtilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu kapsamda 29/05/1986 gün ve 3294 Sayılı Kanun’un 7. Maddesi incelendiğinde (Değişik fıkra: 01/12/2004-5263 S.K./19.mad); “Bu Kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdî ve aynî yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları kurulur.

 (Değişik fıkra: 16/06/1989 - 3582/3 md.; Değişik fıkra: 01/12/2004-5263 S.K./19.mad) Mülkî idare amirleri vakfın tabii başkanı olup, illerde belediye başkanı, defterdar, il millî eğitim müdürü, il sağlık müdürü, il tarım müdürü, il sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu müdürü ve il müftüsü; ilçelerde belediye başkanı, mal müdürü, ilçe millî eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa ilçe tarım müdürü ve ilçe müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur. Ayrıca her faaliyet dönemi için, il dahilindeki köy ve mahalle muhtarlarının valinin çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kendi aralarından seçecekleri birer muhtar üye ile ilde kurulan ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri iki temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi; ilçe dahilindeki köy ve mahalle muhtarlarının kaymakamın çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile kendi aralarından seçecekleri birer üye ile ilçede kurulu ve bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi mütevelli heyetinde görev alırlar. İl veya ilçede bu Kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde, hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar.

Vakıf senetleri mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından Medeni Kanundaki hükümlere göre tescil ettirilir. (Mülga fıkra: 01/12/2004-5263 S.K./19.mad)” şeklindeki düzenleme ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nün il ve ilçedeki faaliyetlerini, her ilde vali ve her ilçede ise kaymakam başkanlığında oluşturulmuş Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla yürüttüğü belirtilmiştir. Yine Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü web sitesinde “SYDV’lerin (Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları) Yapısı” başlıklı bölümde “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile Genel Müdürlük arasında hiyerarşi olmayıp, Vakıflar Özel Hukuk Tüzel Kişiliği şeklinde örgütlenmişlerdir.” denilmek sureti ile vakıfların işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğu hususuna açıklık getirtildiği görülmektedir.

02.08.2012 Gün ve 14036 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonunun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 6. maddesinin d bendinde; “vakıflarda çalıştırılacak personelin nitellikleri ile özlük hakları ve diğer hususlarda belirlenecek kriterleri görüşmek ve karara bağlamak” 3294 sayılı yasanın 7. Maddesine paralel şekilde fonun görevleri arasında sayılmıştır.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun 2.8.2006 tarihli ve 2006/4 sayılı kararı ile, 5263 sayılı Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi uyarınca hazırlanan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar yürürlüğe konulmuştur.

Tüm bu yasal mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde; 3294 sayılı Yasa ile, bir hizmet alanı kurularak yürütülmesi görevi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu’na verildiği, daha sonra 5263 sayılı Yasa ile 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun uygulanmasını sağlamak üzere Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü’nün kurulduğu; ancak, 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu  genel müdürlüğün,  Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü olarak yeniden düzenlendiği ve  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlandığı; 31.12.2011 tarihi itibari ile de Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü ve bağlı teşkilatın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet göstereceği anlaşılmıştır.

Dava konusu olayda 12.07.2013 tarihli kararı veren davalı vakfın 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine dayanılarak kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı niteliğinde olduğu ve aynı kanunun 7. Maddesi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulunun 2.8.2006 tarihli ve 2006/4 sayılı kararı çerçevesinde 12.07.2013 tarihli kararı verdiği, yapılan mülakat ve alınan sonucun vakıf mütevelli heyeti kararı niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.

3294 sayılı Kanun’a göre faaliyet gösterecek vakıfların mütevelli heyetleri (çoğunlukla) belli kamu görevlilerinden oluşmasına rağmen, gerek 3294 sayılı Yasa’da, gerek 5263 sayılı Yasa ve gerekse 5263 sayılı Yasa’yı yürürlükten kaldıran 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de söz konusu vakıfların kamu tüzel kişiliği şeklinde kurulduğuna işaret eden özel bir düzenlemeye yer verilmeyip, söz konusu vakıfların Medeni Kanun hükümlerine tabi olarak kurulup faaliyette bulunmalarının öngörülmüş olması karşısında, vakıf çalışanlarının işe alınması ve bu kişiler ile akdedilen belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesinin tarafı olması bakımından Kaymakamın, Yasadan kaynaklanan vakıf başkanlığı nedeniyle işveren sıfatını taşıdığı kuşkusuzdur.

Olayda, davalı Şırnak İli, İdil İlçesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından, vakfa personel alımı için mülakat yapıldığı, yapılan mülakata davacının da katıldığı, davacı tarafından, yapılan mülakatın hukuka aykırı olduğundan bahisle mülakat neticesinde alınan 12.07.2013 günlü kararın iptali istemi ile dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda; vakfa personel alımına ilişkin mülakatın, 3294 sayılı yasanın 7. Maddesi kapsamında vakıf mütevelli heyeti kararı ile yapıldığı, 3294 sayılı yasa gereğince söz konusu vakıfların Medeni Kanun hükümlerine tabi olarak kurulup faaliyette bulunmalarının öngörülmüş olması nedeni ile dava konusu işlemin kamu gücü kullanılmak suretiyle tesis edildiğinin kabulü mümkün bulunmadığı sonucuna varılmakla; davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Mardin İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile, İdil Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ    : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Mardin İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, İdil Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.09.2013 gün, E:2013/220, K:2013/197 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.1.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.