Hukuk Bölümü         2013/1091 E.  ,  2013/1243 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

ANKARA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN; ESKİ E:2011/390, YENİ E:2012/315 SAYILI DOSYASI

Davacılar : 1-R.Y. Mirasçıları;a)K.Y.b)A.Y., c)S.Y.,d)H.Y.,e)A.Y.,f)N.A.,2-A.G.B., 3-H.G.

Vekili       : Av. S.B. 

ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN BİRLEŞEN E:2012/248 SAYILI DOSYASI 

Davacı     : C.S.

Vekilleri : Av. E.K. & Av. Y.Ö. & Av. Ö.O.               

ANKARA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN BİRLEŞEN E:2011/593 SAYILI DOSYASI 

Davacılar : 1-M.S., 2-R.S.

Vekilleri : Av. Ö.F.Y. & Av. E.Ç.

Davalılar : 1-Çankaya Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. A.D.

                  2-Sağlık Bakanlığı

Vekili     : Av. A.A.

O L A Y  : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin eski 2011/390 Esas sayılı dosya bakımından davacılar vekili Çankaya Belediye Başkanlığını ve Sağlık Bakanlığını davalı olarak göstermek suretiyle 23.09.2011 kayıt tarihli dilekçesi ile özetle, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığının yapmış olduğu imar planı gereği davacıların hissedarı oldukları Ankara İli, Çankaya İlçesi, Çukurca Mahallesi 26182 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin ’’Poliklinik ve Klinik Alanı’’ olarak ayrıldığını belirterek, taşınmazdaki davacı adına olan hisselerinin ilgili davalı idare adına terkini ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, davaya konu taşınmazın bedeli olarak 15.000 TL alacağın ve 1.000 TL ecri misil bedelinin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmış olup, iş bu dava Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2011/390 sayılı dosyasında görülmüştür.

Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekili Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyasında süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Sağlık Bakanlığı vekili Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyasında, 01.12.2011 günlü 1.celseden sonra 05.03.2012 günlü dilekçesi ile görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davalıların görev itirazları ile ilgili herhangi bir karar verilmeden, 06.03.2012 gün, E:2011/390, K:2012/40 sayı ile iş bu dosyanın Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/131 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiş olup, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/131 sayılı dosyası 13.12.2012 tarihinde işlemden kaldırılarak hakkında açılmamış sayılmasına karar verildiğinden Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2011/390 sayılı dosyasında verilen birleştirme kararı gerçekleştirilememiş ve neticeten Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyası yeniden tevzi olunarak 2012/315 Esas numarası almıştır.

Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekili Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/315 sayılı dosyasında 19.06.2012 günlü 1.celseden sonra 05.11.2012 günlü dilekçesi ile görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Sağlık Bakanlığı vekili Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/315 sayılı dosyasında,19.06.2012 günlü 1.celseden sonra 05.11.2012 günlü dilekçesi ile görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; 06.11.2012 gün, E:2012/315 sayı ile davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/248 sayılı dosyası bakımından davacı vekili Çankaya Belediye Başkanlığını ve Sağlık Bakanlığını davalı olarak göstermek suretiyle 07.05.2012 günlü dilekçesi ile özetle, Ankara İli, Çankaya İlçesi,1.Bölge Çukurca Mahallesi 26182 ada,1 parsel sayılı taşınmazdaki davacının hisseli maliki olduğu taşınmazın imar planında ‘’Poliklinik Yeri’’ olarak ayrıldığını belirterek, taşınmazdaki davacı hissesinin davalılar adına devri ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 2.000 TL.nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmış olup, iş bu davada 25.06.2012 gün, E:2012/248, K:2012/324 sayı ile dosyanın Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/315 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekili Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/248 sayılı dosyasında 12.06.2012 günlü süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyası bakımından davacılar vekili Çankaya Belediye Başkanlığını ve Sağlık Bakanlığını davalı olarak göstermek suretiyle 19.12.2011 günlü dilekçesi ile özetle, davacıların Ankara İli, Çankaya İlçesi, Çukurca mevkii 26182 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduklarını, taşınmazın imar planında ‘’sağlık alanı’’ olarak ayrıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000 TL.nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmış olup, iş bu davada 11.12.2012 gün, E:2011/593, K:2012/543 sayı ile dosyanın Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/315 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. 

Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekili Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyasında süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; 21.03.2013 gün, E:2012/315 sayı ile, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin birleşen Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyasında yaptığı yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.  

Davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2013 gün, E:2012/315 sayılı görev itirazının reddine ilişkin kararından sonra, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda 27.03.2013 günlü dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyasında davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak süresi içerisinde, diğer davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin ise, 01.12.2011 günlü 1.celseden sonra 05.03.2012 günlü dilekçesi ile süresi geçtikten sonra görev itirazında bulundukları, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2012 gün, E:2012/315 sayılı kararı ile davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin görev itirazının reddine karar verildiği, buna karşın Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyası ile birleşen Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/248 sayılı dosyasında davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak süresi içerisinde görev itirazında bulunduğu, yine Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyası ile birleşen Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyasında davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak süresi içerisinde görev itirazında bulunduğu, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2013 gün, E:2012/315 sayılı ara kararı ile davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin birleşen Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyasında yaptığı yargı yolu itirazının reddine karar verildiği, bu karar üzerine davalılardan Sağlık Bakanlığı vekilinin 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalılardan Sağlık Bakanlığı açısından, 10.maddede öngörülen biçimde, davanın taşınmazın bedelinin tazminat olarak hüküm altına alınması istemine ilişkin kısmı bakımından, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır.

Davalılardan Sağlık Bakanlığı açısından Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/390 sayılı dosyası ile birleşen Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2011/593 sayılı dosyasında birleşme kararından önce ve 2247 sayılı Yasa'nın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak süresi içerisinde görev itirazında bulunulmuş olması, Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesince görev itirazının reddinden sonra da 12/1.maddede belirtilen süre içerisinde başvuruda bulunulmuş olması karşısında usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların hisseli maliki oldukları taşınmaza imar planında ’’Poliklinik ve Klinik Alanı’’ olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın davacılar adına olan hisselerinin ilgili davalı idare adına tescili ve uğranıldığı ileri sürülen zararın davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu taşınmazın imar planında ’’Poliklinik ve Klinik Alanı’’ olarak ayrıldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazların bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazların bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın, davanın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden, başvurusunun kabulü ile, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin görev itirazının Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ    : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, davanın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.03.2013 gün, E:2012/315 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.