T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 897

            KARAR NO : 2015 / 930

            KARAR TR   : 28.12.2015

 

ÖZET: Davacının taşınmazının bir bölümüne davalı idarelerce kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşıldığından; bu nedenle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

Davacı             : B. Bursa İnş. Taah.Tic. A.Ş.

            Vekili               : Av. M.Ö. & Av. Ü.E.B.

Adli Yargıda

Davalı             : Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av.C.E.               

İdari Yargıda

Davalılar         :1-Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı

                          Av. C.E.

                         2-Osmangazi Belediye Başkanlığı   

Vekili              : Av. S.Y.       

                       

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait Bursa İli Osmangazi İlçesi Akpınar Mahallesi 6051 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu kamu hizmeti alanı olarak ayrıldığını, taşınmazın kamu yararına tahsis edilmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir tesis kurulmadığı gibi kamulaştırma da yapılmadığı, devamlılık arzeden hal karşısında davacının mülkiyet hakkının belirsiz şekilde kısıtlandığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

BURSA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:16.12.2013 gün ve E:2012/385 K:2013/690 sayılı kararında; “… davaya konu parsel imar planında kamu alanında kalması ve aradan geçen 8 yılı aşkın süreye rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle hukuken el atılmıştır. Taşınmaza her ne kadar bitişiğindeki taşınmaz üzerindeki Cami ve Kuran Kursunun taşması var ise de bu müdahale pafta uygulamasından kaynaklanan tecviz hatası olarak değerlendirildiği gibi el atma davalı idare tarafından olmadığından davalı aleyhine fiili el atma olarak değerlendirilmemiştir. Taşınmazın imar planındaki komunu nedeniyle mülkiyet hakkı belirsiz süre ile kısıtlanmış ve bu durum davalı belediye lehine ise de 6487 sayılı yasa gereğince ihtilafın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilerek…” şeklindeki gerekçe ile davanın yargı görev yeri nedeniyle reddine karar vermiş ve verilen bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Bursa 1. İdare Mahkemesinin 08.07.2015 gün ve E:2014/403 sayılı husumet düzeltme kararı ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin c bendi uyarınca davada Osmangazi Belediye Başkanlığının da hasım mevkiine alınmasına karar verilmiştir.

BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ:04.12.2015 gün ve E:2014/403 sayılı gönderme kararında; “…15.12.2005 onay tarihli ve 1/1.000 ölçekli İmar Planı kapsamında "yeşil alan ve belediye hizmet alanı" olarak belirlenen Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Akpınar Mahallesi, H21B25D3D pafta, 6051 ada, 1 parsel sayılı, 3.419,03 m2 alanlı taşınmazda 3097/3409 oranında hissedar olan davacının, 1.8.2012 tarihinde Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/385 esasına kayden kamulaştırmasız el koymadan kaynaklı tazminat davası açtığı, anılan Mahkeme'nin 16.12.2013 tarih ve E:2012/385, K:2013/690 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından düzenlenip 17.3.2014 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılmakta olan tazminat davasının açıldığı görülmekte olup, Mahkememizin 2.12.2014 tarihli ara kararı uyarınca taşınmaz mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrasında Harita Mühendisi Gonca Piri tarafından hazırlanan ve 26.2.2015 tarihinde Mahkememiz kaydına giren bilirkişi raporunda; Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Akpınar Mahallesi, H21B25D3D pafta, 6051 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda, imar planında yeşil alanda kalan kısım üzerinde, taşınmazın diğer hissedarı tarafından tapudaki payına tekabül eden miktarı aşacak şekilde Kuran Kursu yapıldığı, öte yandan; davacının hissesine 3.106,11 m²' lik alan düştüğü, taşınmazın 86,69 m² 'lik kısmı ile 81,32 m² 'lik kısımları üzerinde kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, 2.953,48 m²' lik kısımda ise hukuken el atmanın olduğunun belirtildiği görülmekte olup, dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmadan doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, taşınmaza fiilen el atılması ve kullanılması karşısında, görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmaktadır.

Kaldı ki; Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün benzer uyuşmazlıklarda verdiği (E:2015/223 ve E:2015/471) kararlar da bu yöndedir…” şeklindeki gerekçe ile, davanın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca dava dosyasının adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilene kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.12.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasın incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının taşınmazına, imar planında kısmen Belediye Hizmet Alanı (İtfaiye Alanı) kısmen yeşil alan olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

Dava dosyalarında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; dava konusu Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Akpınar Mahallesi, 6051 ada 1 parsel sayılı 3.419,03 m² yüzölçümlü ve arsa vasfı ile kayıtlı taşınmazın 3097/3409 hissesinin davacı şirket adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli Bursa Organize Sanayi Bölgesi Konut Alanları İmar Planı II. Revizyon kapsamında tamamının “ Belediye Hizmet Alanı (İtfaiye Alanı) ve “ Yeşil Alan” olarak ayrıldığı; adli yargıda yapılan keşif sonrası verilen 21.06.2013 ve 11.07.2013 tarihli bilirkişi raporlarında ; “ …dava konusu taşınmazın imar planına göre yeşil alanda kalan kısmı üzerinde, taşınmazın diğer hissedarı olan Farabi Camii ve Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından tapudaki payına tekabül eden miktarı aşacak şekilde Kur’an Kursu yapıldığı, kalan kısmının ise etrafı duvarla çevrilerek yeşil alan olarak düzenlendiği ve Kur’an Kursunun bahçesi olarak kullanılmakta olduğu, imar planına göre ‘Belediye Hizmet Alanı (İtfaiye Alanı)’ kapsamında kalan kısmı ise etrafı asfalt yol ve kaldırımlarla çevrili boş arsa halinde olmakla birlikte Kur’an Kursuna ait yapıların bu bölüme taşdığı tespit edilmiş olup taşınmazın fiilen ve hukuken el atılmış duruma geldiği…” açıklanmış; idari yargıda yapılan yargılamada sırasında yapılan keşif sonrası verilen 05.02.2015 ve 20.02.2015 ve tarihli bilirkişi raporlarında ise; “… fiilen el atılan A (kaldırım) = 86,69 m² lik ve B (kaldırım) = 81,32 m² lik toplam fiilen el atılan 168.01m²…” belirtildiğinden dava konusu taşınmazın 168.01 m² lik kısmına fiilen el atıldığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, davalı Bakanlıkça, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazın bir kısmına fiilen el atması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

İdarenin dava konusu 6051 ada 1 Parsel numaralı taşınmaza kamulaştırmasız el atması karşısında, bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Her ne kadar, dosya kapsamında bulunan raporlardan taşınmazın tamamına davalı idarelerce fiilen el atılmadığı tespit edilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan cevabi yazılardan, dava konusu taşınmazın tamamının imar planında  belediye hizmet alanı ve yeşil alanda kaldığı anlaşılmaktadır.  Hal böyle iken ve taşınmazın el atılan kısımları yönünden esasa ilişkin verilmiş ve kesinleşmiş bir karara da rastlanmaması nedeni ile,  tek bir imar planı kapsamında fiilen el atılan taşınmaz yönünden davanın, Mahkememizin istikrar kazanan içtihatları gereğince adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Nitekim, fiilen el atılan taşınmaza ilişkin olarak fiilen el atılan kısım ve bu kısma ilişkin sorumluluk ile sorumlu olanın tespiti de aynı gerekçelerle adli yargı yerinde yapılacak değerlendirme neticesinde ortaya konulabilecek hususlardır.

Bu durumda, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaz üzerinde “kaldırım” yapılması suretiyle taşınmaza el atılması karşısında, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünün adli yargı yerinin görevine girdiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Bursa 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2013 gün ve E:2012/385 K:2013/690 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2013 gün ve E:2012/385 K:2013/690 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.12.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN