Ceza Bölümü         2004/51 E.  ,  2005/4 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H. 

Sanık             : K.D.

                         OLAY             : Sarıkamış 9.  P. Tüm.  Mu. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık K.D.’nin, izinde bulunduğu 22.12.2003 günü, cami  tuvaletinde  jiletle  kolunu  yaralayıp, 7 gün iş ve gücünden kaldığını bildirir rapor aldığı, polis memurlarınca alınan ifadesinde, önce, bir başka şahıs tarafından yaralandığını, daha sonra ise, gerçeği söylediği, 23.12.2003 günü izinden dönerek birliğine katılması gerekirken, 24.12.2003 tarihinde kendiliğinden birliğine katıldığı, böylece, gönderilmiş olduğu izinden geç dönerek kısmen askerlikten kurtulmak amacıyla doktor raporu almak için kendisini yaraladığı ve bu hususta görevli memura yalan beyanda bulunmak suretiyle askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 22.3.2004 gün ve E:2004/175, K:2004/197 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

9. PİYADE TÜMEN KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 13.7.2004 gün ve E:2004/824, K:2004/527 sayıyla; sanığa yüklenen suçun oluşmadığı, eyleminin tamamlanan kısımlarının Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesinde düzenlenen “suç tasnii” suçunu oluşturduğu, bu suçun da askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, asker kişiye karşı veya askeri mahalde  ya da askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği, bu nedenle sanığı Türk Ceza Kanunu’nun 283/1 ve 285/son. maddelerinde düzenlenen suç nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Develi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

DEVELİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 11.8.2004 gün ve E:2004/238,  K:2004/195 sayıyla; sanığın savunmasına, iddianamedeki anlatıma, tüm dosya kapsamına göre, sanığa yüklenen eylemin kendisini askerliğe elverişsiz hale getirmek için hile yapmak suçunu oluşturduğu, bu suçun da askeri suç olup, sanık da asker kişi olduğundan yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve karar kesinleşmeden Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 4.10.2004 gün ve E:2004/40, K:2004/36 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilerek, karar kesinleştikten sonra, dava dosyası, kendisine gelmekle Develi Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Hasan DENGİZ, M. Sadık LİMAN’ın  katılımlarıyla yapılan 7.2.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın  incelenmesine  oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Ersun ÇETİN’in, davanın çözümünün askeri yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

            Askeri Ceza Kanunu’nun “Kendini askerliğe yaramayacak hale getirmek ve askerlikten kurtulmak için hile kullanmak” suçlarının düzenlendiği Dördüncü Fasılda “kendini askerliğe yaramayacak hale getirenlerin cezası”  başlığı altında yer alan 79. maddesi 1. fıkrasında “Kendisini kasten sakatlayan veya herhangi bir suretle askerliğe yaramayacak bir hale getiren veya kendi rızasıyla bu hale getirten bir seneden beş seneye kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere askerlik yükümlülüğüne tabi olan yükümlülerden, kendisini askerliğe yaramayacak hale getirenler ve bunu askerlik hizmetinden kaçmak amacıyla yapanlar bu madde ile cezalandırılmış olmaktadırlar. Görüldüğü gibi “Kendisini kasten sakatlamak” veya herhangi bir surette “askerliğe yaramayacak bir hale getirmek” veya “kendisini rızasıyla bu hale getirmek” suçun özel unsurları olarak belirtilmiştir. 

            Somut olayda, sanığa yüklenen eylemin, kısmen askerlikten kurtulmak amacıyla doktor raporu almak için kendisini yaraladığı ve bu hususta görevli memura yalan beyanda bulunmak suretiyle askerlikten kurtulmak için hile yapmak olduğu, sanığın tüm aşamalarda, birliğine daha geç katılmak ve hava değişimi almak için kendisini yaraladığını beyan ettiği anlaşılmıştır. 

            Bu durumda, görevsizlik kararı veren askeri yargı yerince, sanığa yüklenen suçun oluşmadığı, eyleminin tamamlanan kısmının Türk Ceza Kanunu’nun 283. maddesinde düzenlenen “suç tasnii” suçunu oluşturduğu gerekçesine  yer verilmiş ise de, iddianame ve adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında belirlendiği üzere sanığa yüklenen eylemin sübutu halinde, Askeri Ceza Kanunu’nda “Kendini askerliğe yaramayacak hale getirmek” veya “askerlikten kurtulmak için hile kullanmak” suçlarını oluşturabileceği, kaldı ki, sanık hakkında “suç tasnii” suçundan açılmış bir kamu davasının bulunmadığı da  görülmektedir. 

Açıklanan nedenlerle, sanığa yüklenen eylemin ve olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasının “askeri suç” kapsamında bulunması  nedeniyle davanın askeri yargı yerinde görülmesi ve 9. Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ASKERİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle 9. Piyade Tümen  Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 13.7.2004 günlü ve E:2004/824, K:2004/527 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.2.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.