Ceza Bölümü 1997/11 E., 1997/10 K.

  • BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARIYLA SAVCILIK KARARI ARASINDA UYUŞMAZLIK
  • CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ YARGI YERİ NİTELİĞİ BULUNMAMASI
  • İLÇE YÖNETİM KURULU KARARINA İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARI
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI NİTELİĞİ BULUNMAMASI
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN GÖREV ALANI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 1 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 9.8.1996 günü, yakınıcı Avukat Bahattin Kaytanlının vekiledeni B. G. lehine Lüleburgaz İlçesi Çengelli Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine aynı yer Sulh Hukuk Hakimliğince 9.8.1996 gün ve 58-53 değişik iş sayısıyla verilen ihtiyati tedbir kararının, İcra Memuru marifetiyle infaz edildiği sırada; Çengelli Köyü Muhtarı H. Y. tarafından kendisine hitaben: "Sen, benim karşıma utanmadan nasıl çıkıyorsun, hangi yüzle buraya geliyorsun, seninle hesaplaşacağız, ben böyle kararı tanımam, avukatın ne mal olduğunu bilirim" sözlerini kullanarak, görevi sırasında hakaret ve tehdit edildiğini ileri sürerek yaptığı başvuru üzerine; Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.8.1996 gün ve 1996/993-3 sayıyla sanık hakkında Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre işlem yapılması gerekeceğinden görevsizlik kararı verilmiştir.

    LÜLEBURGAZ KAYMAKAMLIĞI İLÇE YÖNETİM KURULU: 28.11.1996 gün ve 1996/340-8 sayıyla; ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında, yanlar arasında meydana gelen karşılıklı konuşmalarda, sanığın sarfettiği sözlerin suç teşkil etmediği, suç nitelemesine yeterli olacak delil de bulunmadığı gerekçesiyle yargılamaya gerek olmadığına (men'i muhakemesine) karar vermiştir.

    Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat'ın 5. maddesi ve süresi içerisinde yakınıcının itiraz etmesi üzerine dosya, ikinci derecede incelenerek karara bağlamak üzere Edirne Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    EDİRNE BÖLGE İDARE MAHKEMESİ: 23.1.1997 gün ve 1997/4-4 sayıyla; kamu görevi yapan yakınıcı Avukat B. K. ile Köy Muhtarı H. Y.'nın birbirlerine karşı işledikleri "hakaret ve tehdit" suçlarından dolayı ikinci derecede inceleme görevinin Bölge İdare Mahkemesi görevinde olmayıp Adli Yargının görevleri arasında bulunduğu gerekçesiyle görev- sizlik kararı vermiştir. Dava dosyası; Edirne Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığının 27.7.1997 gün B.03.4.BİM.1.22.00.00/M.M.K. Esas 1997/4 sayılı yazısı ekinde görevli mahkemenin belirlenmesi istemi ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında; İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu ve A. Necmi Özler'in katılmaları ile yaptığı 14.3.1997 günlü toplantıda Raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hakim Gürcan Gürdal'ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda, sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat'ın 5. maddesinde; "Memurun, yargılanması gerekli görülmez ise gerekçesi bildirilerek yargılanmamasına ilişkin bir tutanak düzenlenip adı geçen memurun bağlı olduğu yönetim katının üstüne ve varsa yakınan kişiye bildirilir. Yönetim katının üstü ve yakınan kişi bu tutanağa, bildirildiği günden başlayarak beş gün içinde itiraz edebilirler. Bunlarca itiraz edilsin ya da edilmesin, yargılanmama kararları, her durumda üst aşamadaki kurula yollanır ve oraca incelendikten sonra sözkonusu tutanak onanırsa, onaylı bir örneği aleyhine soruşturma yapılan memura bildirilir" düzenlemesini içermektedir.

    Aynı Yasa'ya 17.6.1994 gün ve 4005 sayılı Yasa ile eklenen ek 1. maddede: "İlçe İdare Kurullarının bu kanun hükümlerine göre verdikleri kararlar, kararın türüne göre itirazen veya kendiliğinden o ilçenin bağlı olduğu Bölge İdare Mahkemesi tarafından ikinci derecede incelenerek karara bağlanır" denilmektedir.

    1684 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde ise; "Umumi mahkemeler, karar hakimleri ve müstantiklerle idare heyetleri ve sair kaza selahiyetini haiz makamlar arasında, vazife ve selahiyet sebebiyle hadis olacak ihtilafların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Umumiyesine aittir." hükmü yer almıştır. (Karar hakimleri, 8.6.1936 gün ve 3006 sayılı Yasa, Müstantikler ise 4.6.1985 gün ve 3206 sayılı yasa ile kaldırılmıştır.)

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın "Mahkemenin Görevi" başlığını taşıyan 1. maddesinde: "Uyuşmazlık Mahkemesi;

    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu yasayla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme olduğu" belirtilmiştir.

    Aynı Yasa'nın "Olumsuz Görev Uyuşmazlığı" başlığını taşıyan 14. maddesinde: Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin yanları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerektiği öngörülmüştür. Aynı Yasa'nın "Yargı Mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları" başlığını taşıyan 19. maddesinde; "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararları üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davaya görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur" hükmü yer almıştır.

    Yine aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise: "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder" hükümlerini içermektedir.

    İncelenen soruşturma dosyasında; görev yönünden yargı merciileri arasında oluştuğu ileri sürülen uyuşmazlık Cumhuriyet Başsavcılığı ile İlçe Yönetim Kurulu kararını ikinci derecede inceleme mercii olan Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındadır.

    Olayda, Edirne Bölge İdare Mahkemesi ikinci derecede idari yargı mercii olarak, kendisine açılmış bir davaya bakıp işin esasına ilişkin karar vererek sonuçlandırmak durumunda olmayıp, Lüleburgaz İlçe Yönetim Kurulunca verilen (men'i muhakeme) yargılamaya gerek olmadığına dair kararı ikinci derecede itiraz mercii olarak inceleyip, "bozma" veya "onama" kararı verebilme şeklinde sınırlı bir yetkiye sahiptir.

    İdare mahkemesi, 2247 sayılı Yasanın 1. maddesinde öngörülen yargı yeri niteliğinde bulunmakla birlikte, Cumhuriyet Başsavcılıkları yasal anlamda bir yargı mercii değildir.

    Diğer taraftan savcılık, 1684 sayılı Yasa kapsamında sayılan mercilerden de değildir. Bu nedenle olaya bu Yasa'nın da uygulama olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; Mahkememize gönderilen dosyada, hem 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmadığından hem de, 19. maddede açıklanan görevli merciin belirlenmesi için başvurma şartları oluşmadığından, aynı Yasa'nın 1. ve 27. maddeleri uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görev alanı dışında kalan hususlar ile ilgili başvurunun reddedilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, Uyuşmazlık Mahkemesine girmeyen başvurunun 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 1. ve 27. maddeleri uyarınca reddine 14.3.1997 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.