T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/588 KARAR NO : 2024/563 KARAR TR : 02/12/2024 |
ÖZET: Davacının Ceza ve İnfaz Kurumunda geçirdiği infaz sürecinde, haksız verildiğini ileri sürdüğü disiplin cezasının infaz hakimliğince iptal edilmesi sebebiyle, uğradığını ileri sürdüğü maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : ****
Davalı : Adalet Bakanlığı
I. DAVA KONUSU OLAY
1. Davacı, Kırklareli E Tipi Kapalı C.İ.K.'da geçici olarak barındırılmakta iken, eşi ile yaptığı aleni olmayan telefon görüşmesinde, iddia makamına hakaret ettiği iddiası ile cezaevi idaresince hakkında disiplin soruşturması başlatılarak savunma talep edildiğini, savunmasında; isnat edilen eylemin asılsız ve hukuksuz olduğunu belirtmesine rağmen, cezaevi idaresince 18/05/2018 tarih ve 2018/269 sayılı karar ile "2 ay bazı sportif ve kültürel etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası" tatbik edildiğini, haksız eyleme karşı yaptığı itiraz ile Kırklareli İnfaz Hakimliğinde görülen davasında; 03/07/2018 tarih ve E.2018/1519, K.2018/1645 sayılı karar ile hakkında verilen 2 ay süre ile bazı etkinliklerden alıkoyma cezasının iptaline hükmedildiğini, söz konusu isnadı kabul etmemekle birlikte eşi ile yaptığı telefon görüşmesinden dolayı, Anayasa'nın 25. maddesinde yer alan "düşünce ve kanaat hürriyetinin" ihlal edilerek ceza verildiğini, bu haksız eylem neticesinde, yasal hakları olan birçok etkinliklerden alıkonularak mağdur edildiği gibi manevi olarak acı, elem ve ızdırap çekmesine, tecrit edilmesine sebep olunduğunu, yine hakkında görülen birçok davaya zaman olarak hazırlanmakta zorlanır iken, bu haksız eylemin iptali ile uğraşmak zorunda bırakılarak zamanı boşa harcanmak suretiyle mağdur edildiği gibi itirazlarını yapmak için cezaevi idaresinden ücret karşılığı doküman fotokopisi temin etme, çıktı alma vb. gibi maddi olarak kayıplarının olduğunu beyan ederek, yaşadığı mağduriyetlerden dolayı cezanın verildiği tarihten itibaren manevi olarak 1.000 TL ve maddi olarak 500 TL yasal faizi ile birlikte tazminata hükmedilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. İdari Yargıda
2. Edirne İdare Mahkemesi 12/07/2019 tarih ve E.2018/1333, K.2019/900 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İYUK'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdari Dava Dairesi 05/09/2019 tarih ve E.2019/977, K.2019/597 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe teşebbüsünden sonra FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan ve Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan davacı tarafından, ceza infaz kurumunda uğradığını iddia ettiği hak ihlalleri nedeniyle 1.000,00-TL manevi, 500.00-TL maddi olmak üzere toplamda 1.500,00-TL tazminatın ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanunu ile ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikâyetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere infaz hakimliği görevli kılınmış, infaz hakimliğinin kararlarına karşı itiraz mercii de belirlenmek suretiyle bu Kanun uygulamasında takip edilmesi gereken süreç düzenlemiş bulunmaktadır.
Bakılan davada; dava konusu uyuşmazlık, infaz Hakimliği'nin görev alanına giren uygulamalarından kaynaklanmakta olup, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun yukarıda yer verilen 4. maddesinde 'işlem ve faaliyetlere ilişkin şikayetleri' karara bağlamanın İnfaz Hakimliği'nin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu husustaki şikayete bakmakla görevli olan adli yargı merciinin, aynı şikayetlerden kaynaklanan tazminat istemli uyuşmazlığın görüm ve çözümünde de görevli olduğu, aynı Kanunun 4. maddesinde, hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumlan ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları... gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikayetleri incelemek ve karara bağlamak ve her türlü izin işlemlerinden doğan taleplerin İnfaz Hakimliklerinin görevleri arasında sayıldığından iş bu tazminat istemi de adli yargı yerinin görevi kapsamında olduğu açıktır.
Bu durumda; 4675 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklanan davanın adli yargının görevinde bulunması nedeniyle davanın görev yönünden reddi gerekmiştir..."
3. Davacı bu kez, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.
B. Adli Yargıda
4. Kırklareli İnfaz Hakimliği 19/12/2019 tarih ve E.2019/2730, K.2019/3146 sayılı kararı ile, başvuru dilekçesinin esasına girilmeden usulden reddine karar vermiş, verilen karara davacı tarafından yapılan itiraz Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin04/03/2020 tarih ve D.İş.No: 2020/15 sayılı kararı ile kabul edilerek, Kırklareli İnfaz Hakimliğinin 19/12/2019 tarih ve E.2019/2730, K.2019/3146 sayılı kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
5. Kırklareli İnfaz Hakimliği 23/03/2020 tarih ve E.2020/787, K.2020/804 sayılı kararı ile, talebin maddi ve manevi tazminat niteliğinde olması nedeniyle hakimliğin görevsizliği sebebiyle başvuru dilekçesinin esasa girilmeden reddine, karar kesinleştiğinde bu talep yönünden dosyanın görevli ve yetkili Kırklareli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş,taraflarca itiraz edilmemesi üzerine karar kesinleşmiştir.
6. Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 04/11/2021 tarih ve E.2020/145, K.2021/561 sayılı kararı ile, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar vermiş, davacı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 23/02/2022 tarih ve E.2022/278, K.2022/504 sayılı kararı ile davacının istinaf talebinin kabulü ile Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2021 tarih ve E.2020/145, K.2021/561 sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.
7. Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 09/03/2022 tarih ve E.2022/69, K.2022/103 sayılı kararı ile, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar vermiş, istinaf edilmemesi üzerine karar kesinleşmiştir.
8. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi 07/04/2022 tarih ve E.2022/138, K.2022/184 sayılı kararı ile, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, davacının karara itiraz etmesi üzerine Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi 22/06/2022 tarih ve D. İş No : 2022/463 sayılı kararı ile davacının itirazının reddine kesin olarak karar vermiştir.
9. Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi 18/10/2022 tarih ve E.2022/402, K.2022/495 sayılı kararı ile, davacının iddia edilen olaya ilişkin maddi manevi zararı oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacının kararı istinaf etmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi 28/03/2023 tarih ve E.2022/2830, K.2023/617 sayılı kararı ile "infaz aşamasında verilen (ve dosya kapsamına göre uygulanmadığı anlaşılan) bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma işleminden dolayı tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı gözetilip; görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi" nedeniyle hükmün bozulmasına kesin olarak karar vermiştir.
10. Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi 28/04/2023 tarih ve E.2023/194, K.2023/198 sayılı kararı ile, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, davacının kararı istinaf etmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi 14/07/2023 tarih ve E.2023/1141, K.2023/1490 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"Dosyanın incelenmesinde : Davacının FETÖ/PDY kapsamında yargılandığı, cezaevinde bulunduğu süreçte eşi ile görüşme yaptığı, bu görüşmenin cezaevi idaresi tarafından kayda alındığı, bu konuşmada iddia makamına sarf ettiği sözler nedeniyle 2 ay boyunca kültürel ve sportif faaliyetlerden alıkoyma disiplin cezası ile cezalandırıldığı, bu cezaya karşı davacının Kırklareli İnfaz Hakimliğine itiraz ettiği, Kırıklareli İnfaz Hakimliğinin 03/07/2018 tarihli 2018/1519 E sayılı kararı ile bu cezayı kaldırdığı, davacı Edirne İdare Mahkemesine yaşadığı olaylar sebebiyle maddi manevi tazminat talebi ile dava açtığı, Edirne idare mahkemesi 2018/1333 E sayılı kararı ile davayı görev yönünden reddettiği, davacı 31/07/2019 tarihli dilekçesi ile Kırklareli İnfaz hakimliğinden maddi ve manevi tazminat talep ettiği, Kırklareli İnfaz Hakimliği 19/12/2019 tarihli 2019/2730 Esas sayılı ilamı ile davayı usulden reddettiği, davacı Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz ettiği, Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı kabul edip infaz hakimliğinin kararım kaldırdığı, İnfaz hakimliği 23/03/2020 tarihli 2020/787 E sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı Asliye Hukuk mahkemesine gönderdiği, Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 04/11/2021 tarihli 2020/145 Esas sayılı kararı ile yargı yolu caiz olmadığı gerekçesi ile usulden davayı reddettiği, davacı kararı istinaf ettiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk dairesi 2022/278 E sayılı ilamı ile koruma tedbiri nedeniyle oluşacak zararı değerlendirecek mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile bozduğu, Kırklareli 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/69 esası ile davayı usulden reddederek dosyayı Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği, Kırklareli 1. Ağır Ceza mahkemesi 2022/138 Esas sayılı kararı ile vesayet makamının bulunduğu yerin yetkili olduğu gerekçesi ile dosyayı mahkememize gönderdiği, mahkememizin 18/10/2022 tarih, 2022/402 Esas 2022/495 Karar sayılı kararı ile davacının TCK'nm 141. Maddesi kapsamında olay sebebiyle maddi ve manevi zararı oluşmadığı gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine karar verildiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi'nin 28/03/2023 tarih, 2022/2830 Esas 2023/617 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 20/12/2021 tarih ve 2021/7856-9030 E.K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları da dikkate alındığında; dava konusu yapıldığı şekli ile infaz aşamasında verilen (ve dosya kapsamına göre uygulanmadığı anlaşılan) bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma işleminden dolayı tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında kaldığı anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Her ne kadar davacı **** tarafından koruma tedbirleri nedeni ile tazminat davası açılmış ise de; infaz aşamasında verilen bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma işleminden dolayı tazminat istemine ilişkin davanın gereğinin takdirinin idari yargı görev alanında olduğu anlaşılmakla DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE..."
11. Davacının dilekçesi ile 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesine göre doğduğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvurması üzerine, Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesince adli ve idari yargı dava dosyalarının asılları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.
III. İLGİLİ HUKUK
12. 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesi şöyledir:
“Bu Kanunun amacı, infaz hâkimliklerinin kuruluş, görev, çalışma esas ve usullerini düzenlemektir.
(Değişik ikinci fıkra:14/4/2020-7242/1 md.) Bu Kanun, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemlere veya bunlarla ilgili faaliyetlere ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara yönelik şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hâkim veya mahkeme tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere kurulan infaz hâkimliklerine ilişkin hükümleri kapsar.
(Mülga üçüncü fıkra: 2/7/2018 – KHK/700/133 md.)”
13. 4675 sayılı Kanun'un “İnfaz Hâkimliklerinin Görevleri” başlıklı 4. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“ İnfaz hâkimliklerinin görevleri şunlardır:
...
2. Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahadeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak.
3. Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak..."
14. 4675 sayılı Kanun'un“İnfaz hâkimliğine şikâyet ve usulü” başlıklı 5. maddesi şöyledir:
"Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin ya da Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararların kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle bu karar, işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabilir.
Şikâyet, dilekçe ile doğrudan doğruya infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. İnfaz hâkimliği dışında yapılan başvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan şikâyet, tutanağa bağlanır ve bir sureti başvurana verilir.
Şikâyet yoluna, kendisi ile ilgili olmak kaydıyla hükümlü veya tutuklu ya da eşi, anası, babası, ayırt etme gücüne sahip çocuğu veya kardeşi, müdafii, kanunî temsilcisi veya ceza infaz kurumu ve tutukevi izleme kurulu başvurabilir.
Şikâyet yoluna başvurulması, verilen kararın, yapılan işlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkansız sonuçların doğması ve karar, işlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda karar, işlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir."
15. 4675 sayılı Kanun'un “İnfaz Hâkimliğince Şikâyet Üzerine Verilen Kararlar” başlıklı 6. maddesi şöyledir:
"Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir karar, işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir.
Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re’sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. (Ek cümleler: 22/7/2010 - 6008/5 md.) Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir.
İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.
İnfaz hâkimi, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre inceleme ve işlemlerini yürütür ve kararını verir.
(Değişik beşinci fıkra:14/4/2020-7242/6 md.) İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren yedi gün içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kanunlarda infaz hâkiminin onayına tabi olduğu belirtilen hususlarda da bu hüküm uygulanır.
İtiraz, infaz hakimliğinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine (…) yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
16. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 02/12/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun'un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
17. Raportör-Hakim Süleyman ARIDURU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
18. Dava, davacının tutuklu olarak bulunduğu Ceza İnfaz Kurumunda kendisine verilen sportif ve kültürel etkinliklere katılmaktan 2 ay süreyle alıkoyma cezasının, infaz hakimliğinin kararıyla iptal edilmesi nedeniyle, maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle, uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
19. Olayda; davacı iddiası, yukarıda hükümlerine yer verilen 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan "...Hükümlülerin cezalarının infazı .... Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu... gibi işlem ve faaliyetlere” ilişkin olup, bu şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hâkimliğinin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden, bu konulardaki şikayetlere bakmakla adli yargı yerinin görevli olduğu belirlendiğinden, aynı şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davalara da adli yargı yerinde bakılacağı, ancak Uyuşmazlık Mahkemesinin adli yargı içerisinde hangi yargı merciinin bu davalara bakmakla görevli olduğu hususunda karar verme yetkisi bulunmadığı gözetildiğinde, bu belirlemenin ilgili yargı kolunun kendi içerisinde yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2023 tarih ve E.2023/194, K.2023/198 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/04/2023 tarih ve E.2023/194, K.2023/198 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,
02/12/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Vekili Üye Üye Üye
Kenan Nilgün Doğan Eyüp
YAŞAR TAŞ AĞIRMAN SARICALAR
Üye Üye Üye
Ahmet Mahmut Bilal
ARSLAN BALLI ÇALIŞKAN