T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

      ESAS   NO : 2020/135

      KARAR NO : 2020/129

      KARAR TR: 24.02.2020

ÖZET : Adli ve İdari yargı yerlerince verilmiş olan kararların kesinleşmediği nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

KARAR  

 

               

 

Davacı     : M.Ö.

Vekili     : Av. S.B.

Davalı: İstanbul 1. İflas Dairesi

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin müflis Asya Katılım Bankası A.Ş.'den 11.650,00-TL alacaklı olduğunu, alacağının iflas masasına kaydının talep edildiğini, ancak, davacının alacağının tutarının tespit edilemediğinden bahisle talebinin reddedildiğini ileri sürerek, iflas dairesinin sıra cetvelinin iptali ile 4. sıradan kabulüne karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ: 28.12.2018 gün ve E:2018/1031, K:2018/1372 sayı ile, davanın, niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK'nın 316-322 maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne göre yürütüldüğünden, usul ekonomisi gereğince dosya üzerinden yapılan incelemede; iş bu davanın idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK'nun 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından, 6100 sayılı HMK'nın 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur, ancak davacı vekilinin 15.3.2019 tarihli dilekçesi ile feragat ettiğinden dolayı, mahkemelerince 29.3.2019 günü verilen ek karar ile istinaf talebinin HMK:349/2 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 12. İdare Mahkemesi: 19.4.2019 gün ve E:2019/903 sayı ile, davanın İflas idaresi işlemi ile ilgili olması bakımından görüm ve çözümünün Adli Yargının görev alanında olduğu, Mahkemelerinin görev alanına ait olmadığı gerekçesiyle, mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi: 30.09.2019 gün ve E:2019/534, K:2019/580sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından; 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar vermiş, ve dosya mahkemesine gönderilmiştir.

İSTANBUL 12. İDARE MAHKEMESİ : 21.11.2019 gün ve E:2019/903, K:2019/2199 sayı ile,Uyuşmazlık Mahkemesince adli yargı kararı kesinleşmeden idare mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiğinden, adli yargı yerindeki görevsizlik kararı kesinleşmeden Mahkememize başvuruda bulunulduğunun anlaşıldığı ve ortada adli yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, davacının görevsizlik kararı kesinleşmeden Mahkemelerinde açtığı iş bu davada, davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddine karar vermiştir.

Davacı vekilinin 13.1.2020 tarihli dilekçesi ile İstanbul 12. İdare Mahkemesinin E:2019/903, K:2019/2199 sayılı kararı ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin E:2018/1031, K:2018/1372 sayılı kararı arasındaoluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ile İdare Mahkemesi kararının istinafa gönderilmesi istemiyle İstanbul Bölge İdare Mahkemesine hitaplı dilekçe yazdığı görülmüştür

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 24.02.2020 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinden ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli veya idariyargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli ve idari yargı yerlerinden konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

Mahkememizin 31.5.2019 gün ve E:2019/450 kayıt nolu yazısı ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1031 Esas nolu dosyasının aslı ile birlikte kararın kesinleşme şerhinin gönderilmesinin istenildiği; gelen 18.7.2019 günlü cevabi yazıda kararlarının istinaf edilmiş olduğu ve dosyanın istinafa gönderildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

Bunun üzerine Mahkememiz 30.9.2019 gün ve E:2019/534, K:2019/580 sayılı karar ile İdare Mahkemesince yapılan başvurunun reddine karar vermiştir.

Mahkememizin bu kararından sonra dosyalar idare mahkemesine iade edilmiş, İstanbul 12. İdare Mahkemesi 21.11.2019 gün ve E:2019/903, K:2019/2199 sayılı kararı ile adli yargı yerinde açılan dava henüz kesinleşmediğinden, davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığından davanın incelenmeksizin reddine karar vermiş, bu karara da davacı vekilince istinaf isteminde bulunulduğu dolayısıyla zaten "görevsizlik kararı" olmayan "incelenmeksizin ret kararının" istinaf edildiği ve bu kararın dahi kesinleşmediği anlaşılmıştır.

Olayda,gerek İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 4.2.2020 günlü E:2018/1031 sayılı dosyalarının istinafa gönderildiği ve henüz kesinleşmediğine ilişkin yazısı ve gerekse İstanbul 12. İdare Mahkemesi kararının istinaf edilmesi istemine ilişkin dilekçe gözetildiğinde ortada Mahkememizce incelenecek kararların bulunduğundan söz edilemeyeceğiaçıktır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. Maddesinde öngörülen koşulları taşımayan davacı vekilinin başvurusunun aynı Yasa'nın 27. Maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 24.02.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                   BOZER                       AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                            Üye                                Üye                              Üye                  

                                          Aydemir                       Nurdane                         Ahmet

                              TUNÇ                          TOPUZ                       ARSLAN