Hukuk Bölümü 2010/41 E., 2010/153 K.

"İçtihat Metni"

Davacı : Ares Otomotiv Elk. İnş. Teks. Züc. San. Tic. Ltd. Şti.

Davalı : İstanbul Valiliği (Silivri Bölge Trf. Dnt. İst. Amirliği)

O L A Y : 24.06.2009 tarihinde, Büyükçekmece Mimar Sinan köprüsü güney yolda; davacı şirkete ait 34 VF 9082 plakalı araç ile 34 SNA 43 plakalı aracın çarpışması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş; olaya ilişkin olarak, Silivri Bölge Trf. Dnt. İst. Amirliği personeli tarafından aynı tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlenmiştir.

Davacı; trafik kaza tutanağının gerçeği yansıtmadığını, kazanın yanlış şekilde yorumlanması nedeniyle sürücü ve araç aleyhine tutanak tutulduğunu ileri sürerek, 24.06.2009 tarihli trafik kaza tespit tutanağına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

BÜYÜKÇEKMECE 1. SULH CEZA MAHKEMESİ: 28.07.2009 gün ve E:2009/941, K:2009/728 sayı ile, muterizin itiraz dilekçesinde; Şirketlerine ait 34 VF 9082 plaka sayılı aracın 24.06.2009 tarihinde Büyükçekmece Mimarsinan'da maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olduğunu, trafik kaza tutanağında kusur, sürücünün ehliyeti olmadığından ve kazayı yanlış yanlı şekilde yorumlamaları nedeniyle sürücü ve araçları aleyhine tutulduğunu, şirketlerinin araç maliki olarak kasko sigortası ve davalı tarafça maddi olarak sorumlu olduğundan dava açma zarureti hasıl olduğunu ifade ederek, hukuka uygun olmayan haksız ve mesnetsiz 24.06.2009 tarihli maddi hasarlı trafik kaza tutanağına ilişkin itiraz ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği, muterizin dilekçesi ekinde 24.06.2009 tarihli kaza tespit tutanağının fotokopisini sunduğu; 5326 Sayılı Yasanın 3. maddesinde "bu kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde diğer genel hükümleri idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır", 27. maddesinde "İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurabilir" hükümlerinin düzenlendiği; muterizin Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz ettiği, davaya bakmaya idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı, bu kez, söz konusu tutanağın iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ: 25.11.2009 gün ve E: 2009/1797 sayı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un Yargı Merciilerinin "Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları" başlıklı 19. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. ve 15/1-a maddelerine yer verdikten sonra; 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının "Bu Yasadaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinde, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması Cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmünün yer aldığı; Karayolları Trafik Yönetmeliğinin. "Trafik Kazalarına El Konulması" başlıklı 154. maddesinde, "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır. A) Trafik kazalarına; 1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca, 2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma) el konulur." kuralı ile aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin İşlemler" başlıklı 156. maddesinde de, "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır. a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi; 1) örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir." kurallarına yer verildiği; dava dosyasının incelenmesinden, 24.06.2009 günü davacı şirkete ait araçla diğer bir aracın çarpışmasıyla meydana gelen trafik kazasının ardından tutulan aynı tarihli kaza tespit tutanağında davacıya ait aracın sürücüsüne 7 oranında kusur atfedilmesi üzerine davacının trafik kazasına kendi araçlarının sebebiyet vermediği ve tutanağın usulüne uygun olarak düzenlenmediğinden bahisle anılan kaza tespit tutanağının iptalini istediğinin anlaşıldığı; yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca maddi hasarlı kaza tespit tutanağının, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olduğu, kazanın nasıl oluştuğunu ve kaza anındaki durumu tespit etme amacını taşıdığı, dolayısıyla idari işlem niteliğinde bulunmadığı; bu nedenle, tespit belgesi niteliğinde olan trafik kazası tespit tutanağındaki hususların doğru olmadığına ilişkin iddiaların bir tespit davası şeklinde adli yargı mercilerinde ileri sürülmesi gerekmekte olup, işbu kaza tespit tutanağına yönelik davanın çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle; davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi'nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Sıddık YILDIZ, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU'nun katılımlarıyla yapılan 05.07.2010 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da gönderilmek suretiyle 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA'nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

Dava, meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz edilmesinden ibarettir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Bu Yasadaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesin birinci fıkrasında, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmü yer almıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, "Trafik Kazalarına EI Konulması" başlıklı 154. maddesinde; "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.

a) Trafik kazalarına;

1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,

2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.

Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…

…)" denilmiş; aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin işlemler" başlıklı 156. maddesinde de; "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.

a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi;

1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir.

Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.

2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye bu Yönetmeliğin 154 üncü maddesinin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.

Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.

Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.

3) Tutanak düzenleyenler, taraflar için kusur oranı belirtirler.(…

…)" hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Dava, davacı şirkete ait aracın karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası üzerine, davalı idare personeli tarafından düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz edilmesinden ibarettir.

Anılan düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu tutanağın, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas teşkil edecek ve bir belge niteliğinde olduğu, olayın yaralamalı ve maddi hasarlı kaza şeklinde oluştuğu hususlarının, uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümü sırasında gözetileceği kuşkusuzdur.

Bu durumda, davacı tarafından; yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28.07.2009 gün ve E:2009/941, K:2009/728 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.07.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.