T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/390

KARAR NO  : 2023/480      

KARAR TR  : 19/06/2023

 

ÖZET: Kamu İhale Sözleşmesi imzalandıktan sonra, taraflarca sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi sırasında, fiyat farkı gerekçesiyle davacının hakedişinden mahsubu ile kesinti yapılmasına ilişkin uyuşmazlığın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

                       

           

Davacı         : O. T. İnş. Taah. Tic.ve San. A.Ş.

Vekili           : Av. K. K

Davalı          : Bandırma Belediye Başkanlığı

Vekili           : Av. C. D

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, Bandırma Belediye Başkanlığı tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 19. maddesi hükmüne dayalı olarak açık ihale usulüyle gerçekleştirilen,01/09/2017-31/08/2019 tarihleri arası dönemi kapsayan 2017/322915 ihale kayıt numaralı "Çöp Toplama ve Şehir Temizliği Hizmet Alımı İşi"'ne ilişkin fiyat farkları, sözleşmenin 14. maddesine istinaden ödenmekteyken Kamu İhale Kurumu kararı gerekçe gösterilmek suretiyle ÖTV fiyat farkı kesinti tutarı adı altında 40.825,18 TL kesinti yapılmasına ilişkin kararların uygulanarak anılan ihaleye ilişkin hakedişten kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. Balıkesir 2. İdare Mahkemesi 13/02/2020 tarih ve E.2020/93, K.2020/97 sayılı kararı ile, "dava konusu uyuşmazlığın da ihale aşamasından sonra imzalanan sözleşmenin gereği olarak araç kiralama hizmet alım işinde yüklenici davacı tarafından katlanılan akaryakıt maliyetine ilişkin olarak fiyat farkı hesaplanması ve ödenmesine ilişkin şartlardan kaynaklandığı; uyuşmazlıkta, davalı idarece yapılan hizmet alımı ihalesi kapsamında tarafların hak ve yükümlülüklerinin idari şartname ve ihale sonrasında yapılan sözleşmeyle düzenlendiği, bu yükümlülüklerden olan akaryakıt maliyetine ilişkin olarak fiyat farkı hesaplanmasının ihale sonrası aşamaya ilişkin sözleşme ve şartnameden doğan hakların kullanılması ve takibinden kaynaklandığı, kamusal yetkilerin kullanılması ile ilgili olmadığı sonucuna varıldığından, bakılan davanın görüm ve çözümünde özel hukuk hükümlerine göre adli yargının görevli olduğu" gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş; istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge İdare Mahkemesi 6. İdare Dava Dairesi 07/07/2020 tarih ve E.2020/722, K.2020882 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiş ve görevsizlik kararı kesinleşmiştir.

 

3. Davacı vekili bu kez, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

 

 

B. Adli Yargıda

 

4. Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 17/05/2022 tarih ve E.2020/137 sayılı ara kararı ile, özetle; "Danıştay 13. Dairesinin E.2020/1321, K.2021/5298 sayılı kararında belirtilen hususlar çerçevesinde; sözleşmeden kaynaklanan iş her ne kadar 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre ihale edilmemiş olsa da, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında imzalanmış bir sözleşme kapsamında gerçekleştirildiği, davacıya fazla ödeme yapıldığından bahisle hakedişten kesinti yapılması yönünde işlem tesis ettiği, bu anlamda iptali istenilen işlemin sözleşme sürecinden ayrılabilir nitelikte kamu gücüne dayanan, re'sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği bir işlem olması karşısında, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan bir uyuşmazlık olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmadığı" gerekçesiyle görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İdare Mahkemesi dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

5. Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 16. maddesi uyarınca Danıştay Başsavcısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazılı düşünceleri istenilmiştir.

 

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCELERİ

 

A. Danıştay Başsavcılığının Yazılı Düşüncesi

 

6. Danıştay Başsavcısı, yazılı düşüncesinde, davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısmı şöyledir:

 

"... 4735 sayılıKamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 4. maddesinin 3. fıkrasında, bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin taraflarının, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğu belirtilmiştir.

Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesinin yerleşik içtihatlarına göre, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereğince yapılan ihalelerde, ihale kararının kesinleşip sözleşmenin imzalanması aşamasına kadar tesis edilen işlemler nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar idari yargı yerlerinde görülmekte; ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonra sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar ise, taraflar arasında imzalanan ve 4735 sayılı Kanun gereğince tarafların eşitliği ilkesine dayalı olanihale sözleşmelerinin özel hukuk sözleşmesi olarak kabul edilmesi nedeniyle adli yargı yerlerinde görülmekte ve çözümlenmekte; yalnızca, sözleşme imzalandıktan sonra tesis edilse bile sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliği taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği kabul edilmektedir. ...

Dava konusu işlemin sebep unsurunu, Sayıştay tarafından tanzim edilen denetim raporunda atıf yapılan Kamu İhale Kurulu'nun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı düzenleyici kararına istinaden, idare aleyhine oluşan fiyat farkının, hakedişten kesilmemesi nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı tespiti oluşturmaktadır. Bu tespit üzerine davalıBandırma Belediye Başkanlığınca, sözleşme hükümlerinden hareketle anılan Kurul kararı doğrultusunda hesaplama yapılarak dava konusu işlem tesis edilmiştir.

Bu durumda; davacı şirketin sözleşmeden doğan bir hak niteliğinde olan hakedişinin eksik ödenmesinden kaynaklanması itibarıyla sözleşmenin uygulanması aşamasına ilişkin olan veçözümü özel hukukun uygulanmasını gerektiren davada adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. "

 

 

 

B. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Yazılı Düşüncesi

 

7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yazılı düşüncesinde, davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Yazılı düşüncenin ilgili kısımları şu şekildedir:

 

"...Uyuşmazlık Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/449E., 2021/651 K. sayılı ve benzer konularda verdiği yerleşmiş kararlarına göre, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kanun’un kamu hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle, sözleşme aşamasına kadar kanuna dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idari yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerekmekte ise de, sözleşme yapıldıktan sonra tesis edilse bile sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliğini taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlemlerin iptali veya bu nitelikteki idari işlemler nedeniyle doğan tazminat istemleri nedeniyle açılan davaların da idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır.

İdari sözleşmeler, idarelerin tek yanlı, kamusal yetkiye dayanarak, kamu hizmetinin gereklerinin yerine getirilmesi için kamu yararı amacıyla taraflar arasında akdedilen ve idareye üstün hak ve yetkiler veren, gerektiğinde tek yanlı değişiklik ve fesih yetkisini de idareye tanıyan nitelikte sözleşmelerdir. Kamu idarelerinin özel hukuk alanında akdettikleri sözleşmelerin ise idari sözleşme niteliği taşımayıp özel hukuk kurallarına göre düzenlendiği kuşkusuzdur.

Buna göre, idarelerce mal veya hizmet alımı için ihaleye çıkılması aşamasında ihalenin sonuçlanıp kesinleşmesine kadar geçen süreçte tesis edilen işlemlerin idari nitelikte olduğu kabul edilmekte ve bu aşamada ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünün idari yargı yerlerine, ihalenin kesinleşmesi ve sözleşmenin akdedilmesinden sonraki aşamada idari ile yüklenici arasındaki sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünün ise özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerine ait olduğu genel kabulü doğrultusunda; sözleşme imzalandıktan sonra, taraflarca sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi sırasında sözleşmenin 14.maddesi kapsamında fiyat farkı hesaplanmasından, dolayısıyla sözleşme hükmünün uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

8. 4734 sayılı Kanun’un''Amaç'' başlıklı 1. maddesi şöyledir:

 

''Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.''

 

9. Aynı Kanun'un “Kapsam” başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür:

a) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (meslekî kuruluş şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler.

b) Kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüsleri.

 

 

c) Sosyal güvenlik kuruluşları, fonlar, özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulmuş ve kendilerine kamu görevi verilmiş tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar (meslekî kuruluşlar ve vakıf yüksek öğretim kurumları hariç) ile bağımsız bütçeli kuruluşlar.

d) (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler.

e) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ile bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketlerin yapım ihaleleri.

Ancak, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve bu Fonun hisselerine kısmen ya da tamamen sahip olduğu bankalar, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar ve bu bankaların doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları şirketler ( (e) bendinde belirtilen yapım ihaleleri hariç) 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankaların 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile enerji, su, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerinde faaliyet gösteren teşebbüs, işletme ve şirketler bu Kanun kapsamı dışındadır."

 

10. 05/01/2002 tarih ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun ''Kapsam'' başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

''Bu Kanun, Kamu İhale Kanununa tabi kurum ve kuruluşlar tarafından söz konusu Kanun hükümlerine göre yapılan ihaleler sonucunda düzenlenen sözleşmeleri kapsar.''

 

11. Aynı Kanun'un''İlkeler'' başlıklı 4. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde, ihale dokümanında yer alan şartlara aykırı hükümlere yer verilemez.

Bu Kanunda belirtilen haller dışında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamaz ve ek sözleşme düzenlenemez.

Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur."

 

12. Aynı Kanun'un"Hüküm bulunmayan haller" başlıklı 36. maddesi şöyledir:

 

" Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır."

 

B. Yargı Kararları

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesi, benzer konulara ilişkin olarak önüne gelen uyuşmazlıklarda; sözleşme aşamasına kadar kanuna dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların İdari yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adlî yargı yerinde görülmesi gerektiği yolunda pek çok karar vermiştir. (16/06/2003 tarih ve E.2003/47, K.2003/51; 05/02/2007 tarih, E.2006/154, K.2007/3; 04/06/2013 tarih ve E.2013/394, K.2013/881; 13/10/2014 tarih ve E.2014/671, K.2014/890; 29/12/2014 tarih ve E.2014/1097, K.2014/1145; 20/02/2017 tarih ve E.2016/91, K.2017/3; 24/12/2018 tarih, E.2018/865, K.2018/865; 24/02/2020 tarih,E.2019/859, K.2020/162 sayılı kararlarında olduğu gibi.)

 

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, ÜyelerNilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Ali ÖZGÜR'ün katılımlarıyla yapılan 19/06/2023 tarihli toplantısında; dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli yargı yerince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece adli yargı dosyasının ekinde idari yargı dosya sureti ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

15. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

16. Dava, davalı Belediye Başkanlığı tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 19. maddesi hükmüne dayalı olarak açık ihale usulüyle gerçekleştirilen,01/09/2017 - 31/08/2019 tarihleri arası dönemi kapsayan 2017/322915 ihale kayıt numaralı "Çöp Toplama ve Şehir Temizliği Hizmet Alımı İşi"'ne ilişkin fiyat farkları, sözleşmenin 14. maddesine istinaden ödenmekteyken Kamu İhale Kurulu'nun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı gerekçe gösterilmek suretiyle ÖTV fiyat farkı kesinti tutarı adı altında kesinti yapılmasına ilişkin kararların uygulanarak anılan ihaleye ilişkin hakedişten kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

 

17. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde, 4734 sayılı Kanun ile 4735 sayılı Kanun'un kamu hukukunu ilgilendiren yasalar olması nedeniyle, sözleşme aşamasına kadar yasaya dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idari yargı yerinde; sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerekmekte ise de, sözleşme yapıldıktan sonra tesis edilse bile sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliğini taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlemlerin iptali istemiyle açılan veya bu nitelikteki idari işlemler nedeniyle doğan tazminat istemleri nedeniyle açılan davaların da idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.

 

18. İdari sözleşmeler, idarelerin tek yanlı, kamusal yetkiye dayanarak, kamu hizmetinin gereklerinin yerine getirilmesi için kamu yararı amacı ile taraflar arasında akdedilen ve idareye üstün hak ve yetkiler veren, gerektiğinde tek yanlı değişiklik ve fesih yetkisini de idareye tanıyan nitelikte sözleşmelerdir. Kamu idarelerinin özel hukuk alanında akdettikleri sözleşmeler ise, idari sözleşme niteliği taşımayıp, özel hukuk kurallarına göre düzenlenmektedir.

 

19. Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket ile davalı idare arasında 01/09/2017-31/08/2019 tarihleri arası dönemi kapsayan "Çöp Toplama ve Şehir Temizliği" ihalesine ilişkin olarak 21/08/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı; Sözleşme'nin 14.2. maddesinde, 31/08/2013 tarih ve 28751 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'na Göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına İlişkin Esaslar"ın 5. ve 6. maddesine istinaden fiyat farkı hesaplanacağının belirtildiği; anılan Esaslar'ın 7. maddesinin 14. fıkrasında da, akaryakıt girdisinin nev'ine uygulanan Özel Tüketim Vergisinde değişiklik gerçekleşmesi hâlinde, bu değişikliğin bayi satış fiyatlarında yol açtığı artış veya azalış dikkate alınarak, b1 katsayısının hesaplanmasına esas alınan miktarın uygulama ayına karşılık gelen kısmı için bu vergide birim başına gelen değişiklik miktarının Esasların 5. maddesine göre yapılan fiyat farkı hesabından bağımsız olarak ayrıca ödeneceği veya kesileceği kurallarına yer verildiği; Kamu İhale Kurulunca alınan ve dava konusu işleme dayanak gösterilen 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararda ise; anılan Esasların7/14 maddesinin, ÖTV değişikliğinin, bayi satış fiyatlarında yol açtığı artış veya azalış miktarı dikkate alınarak hesaplama yapılmasına imkan verdiği, oysa ki yürütme organınca bayi akaryakıt fiyatlarını sabit tutabilmek amacıyla ÖTV oranlarında indirime gidildiği, bunun ise kamudan ihale alan şirketler lehine haksız kazanca ve kamu zararına yol açtığı belirtilerek, bu durumda nasıl hesaplama yapılacağına ilişkin formül geliştirildiği ve bu hesaplama neticesinde sonucun artı çıkması halinde dikkate alınmayacağı yolundaki kurala yer verildiği görülmekte olup, Sayıştay tarafından yapılan denetim sonrası tespit edilen hususlar dikkate alınarak, Bandırma Belediye Başkanlığınca, Kamu İhale Kurulunun anılan kararı uyarınca, davacıya fazla ödeme yapıldığından bahisle hakedişten 40.825,18 TL kesinti yapılması üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

20. Buna göre, idarelerce mal veya hizmet alımı için ihaleye çıkılması aşamasında ihalenin sonuçlanıp kesinleşmesine kadar geçen süreçte tesis edilen işlemlerin idari nitelikte olduğu kabul edilmekte ve bu aşamada ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünün idari yargı yerlerine, ihalenin kesinleşmesi ve sözleşmenin akdedilmesinden sonraki aşamada idare ile yüklenici arasındaki sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün ise özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerine ait olduğu genel kabulü doğrultusunda; sözleşme imzalandıktan sonra, taraflarca sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi sırasında sözleşme hükmü kapsamında fiyat farkıhesaplanmasından, bir başka ifadeyle, sözleşme hükmünün uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

21. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak; Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2022 tarih ve E.2020/137 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2022 tarih ve E.2020/137 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

19/06/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİYLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                                   Üye

          Muammer                   Nilgün                            Doğan                               Eyüp

            TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                    SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                  Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                            Ali

                                             ARSLAN                         BALLI                          ÖZGÜR