Ceza Bölümü         2008/1 E.  ,  2008/1 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

 

Davacı           : K.H. 

Sanık             : M.K                         

OLAY             : Nevşehir İl J. K. Cezaevi Bl. Komutanlığı emrinde Sevk Mng. Yrd. olarak görevli sanık Uzm.J.Çvş. M.K’in, 4.1.2006 günü, cezaevinde bulunan bir hükümlünün hastalanması ve hastaneye sevkinin gerekmesi nedeniyle, sevk takım komutanı J.Bçvş. Ş.K tarafından hükümlünün hastaneye sevki için görevlendirildiğini telefonla öğrenip “emredersiniz tamam geliyorum” dedikten bir süre sonra Ş.K’ı telefonla arayarak “ben evde değilim, bir başkasını görevlendirin” dediği ve daha sonra yine geleceğini söylediği halde, Ş.K’ı tekrar arayarak “bana haksızlık yapıyorsunuz, sizin bana gıcıklığınız var, sizinle göreve gelmiyorum” dediği, kendisini hemen bölüğe gelmesi için tekrar arayan Ş.K’a “size bunu yedirmem yav” şeklinde sözler söylediği ve bölüğe geldiği, ancak J.Bçvş. Ş.K’ın tek başına söz konusu sevk görevine gitmiş olduğu, böylece, sanığın emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 87/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 27.3.2006 gün ve E:2006/364, K:2006/163 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 2.11.2006 gün ve E:2006/1299, K:2006/1074 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin jandarmanın adli görevleri sırasında ve bu görev sebebiyle işlendiği ileri sürüldüğünden, sanığın eyleminin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturabileceği ve yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

NEVŞEHİR SULH CEZA MAHKEMESİ: 23.05.2007  gün ve E:2007/331, K:2007/381 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, iki asker kişi arasında, verilen sözlü emre uymama şeklinde gerçekleştiği anlaşıldığından sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 1.10.2007 gün ve E:2007/39, K:2007/39 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklikler giderilip karar kesinleştirilerek dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Rıdvan ALTUN, Sezai AKBULUT, Ramazan ÖZKEPİR, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, İrfan YILMAZLAR’ın, katılımlarıyla yapılan 04.02.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

 II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin adli yargı,  Askeri Yargıtay  Başsavcı Yardımcısı Tezer Türkay GÜVEN’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise öğretide ve uygulamada:

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 

Ancak, sanık Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevin, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi, görevli yargı yerinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir. 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:

a)     Mülki görevleri;

Emniyet  ve  asayiş  ile  kamu düzenini  sağlamak,  korumak  ve   kollamak, kaçakçılığı

men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)     Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla  ilgili olarak  kanunlarda belirtilen işlemleri  yapmak ve  bunlara  ilişkin

adli hizmetleri yerine getirmek,

c)      Askeri görevleri;

Askeri  kanun  ve  nizamların  gereği  görevlerle  Genelkurmay  Başkanlığı'nca  verilen

görevleri yapmak,

d)     Diğer görevleri;

  Yukarıda belirtilen görevler  dışında  kalan  ve  diğer  kanun  ve  nizam   hükümlerinin

icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.

Jandarma Teşkilatı Görev Ve Yetkileri Yönetmeliğinin, “Mülki Görevlerin Esasları” başlığı altında düzenlenen 45. maddesinde, “Jandarma:

a.Halkın can, ırz ve malını korur.

b.Suç işlenmesini önlemek ve kamu düzenini sağlamak için gerekli önlemleri alır

c.Asayişi ve gerek kamunun, gerekse kişilerin güvenliğini ve konut dokunulmazlığını korur.

d.Anayasada ve kanunlarda düzenlenen hak ve hürriyetlerin güvenli şekilde kullanılması için gerekli önlemleri alır.

e.Kamunun huzur ve sükununu bozan; kanunlara, nizamlara ve kamu düzenine aykırı bütün eylemlerin işlenmesine; yasa ve nizamlar gereğince engel olur.

f.Yardım isteyenlere, korunmaya muhtaç çocuklarla yardım gereken küçüklere; sakat, hasta yaşlı kimselerle, düşkün ya da kimsesizlere ve yabancılara yardım eder.

g.Kendi sorumluluğuna verilmiş Devlet sınırlarının güvenliğini koruyucu önlemler alır ve her türlü kaçakçılığa engel olur.

h.Ceza infaz kurumlarının ve tutukevlerinin dış korumalarını sağlayıcı önlemleri alır. Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakilleriyle muhafazalarını sağlar.” denilmektedir. 

            Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde mevcut Nevşehir İl Jandarma Komutanlığı Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığı’nın 29.9.2006 günlü yazısından, sanığın olay günü cezaevi J.Bl. K.lığı emrinde görevli olduğu, bu görevin de Jandarmanın askerlik görevi ile ilgili olmayıp mülki görevi ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. 

            2803 sayılı Kanun’un 15 ve Yönetmeliğin 186. maddelerine göre jandarma personelinin ancak askeri hizmete ilişkin eylemlerinden dolayı askeri yargıya tabi bulundukları kuşkusuzdur. 

Açıklanan nedenlerle, asker kişi sanığın mülki görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın  çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Nevşehir Sulh Ceza  Mahkemesi’nin 23.05.2007  gün ve E:2007/331, K:2007/381 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 04.02.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.