T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 913

            KARAR NO : 2015 / 943

            KARAR TR   : 28.12.2015

 

ÖZET: ASAT Genel Müdürlüğü Genel Kurulu tarafından alınan kararla çıkarılan "Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği" ve “Tarifeler Yönetmeliği” uyarınca belirlenen koşullara göre idare ile davacı şirket arasında imzalanan " Vidanjör İşletme Sözleşmesi" uyarınca verilen, idarece “idari para cezası ve idari yaptırım” olarak nitelendirilen sözleşmeye aykırılık cezalarının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : Ş. Vidanjör Taş. Taah. İnş. San. Tic. Ltd. Sti.adına M.C.  

Davalı             : Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü

                         

            O L A Y         : Davacı dava dilekçesinde özetle; Antalya Büyükşehir Belediyesi Asat Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığının 20.11.2014 tarih 319.99 sayılı işlemi ile; davacıya ait 07 BTY 11 plakalı atıksu vidanjörü ile kaçak döküm yapıldığının video ile tespit edilmesi üzerine, bu faaliyetin sözleşmenin uygulama yükümlülükleri kısmının 7. maddesinin 3. bendinin ihlali olduğundan bahisle, Vidanjör Firmalarının Cezai Yükümlülükleri 9. maddesinin 1. bendi uyarınca 4.174 TL sözleşmeye aykırılık cezası uygulanarak 07 BTY plakalı aracın yıllık işletme izni belgesi iptal edilerek aracın irat olarak kaydedilmesine karar verildiği; yine aynı birim tarafından 16.10.2014 tarih ve 477.01.13.02 sayılı işlem ile, davacı şirkete ait 33 KJS 24 plakalı atıksu vidanjörü ile rögar açma işlemi yapıldığının video ile tespit edilmesi üzerine, bu faaliyetin sözleşmenin uygulama yükümlülükleri kısmının 7. maddesinin 5. bendinin ihlali olduğundan bahisle, Vidanjör Firmalarının Cezai Yükümlülükleri 9. maddesinin 7. bendi uyarınca 5824 TL sözleşmeye aykırılık cezası uygulanarak 33 KJS 24 plakalı aracın yıllık işletme izni belgesi iptal edilerek aracın irat olarak kaydedilmesine karar verildiği bildirilmiştir.

            Davacı, bu işlemlerin iptali için adli yargıda dava açmıştır.

            ANTALYA 1. SULH CEZA HAKİMLİĞİ:13.04.2015 gün ve D.İş:2014/2766 sayılı kararında; “…5236 Sayılı Kanunun 2/1 maddesinin “Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.” hükmünü düzenlediği, itiraza konu para cezalarının ise taraflar arasında imzalanan Vidanjör İşletme Sözleşmesine dayandığı, sözleşmeye aykırılık cezalarına ilişkin itirazlarda yetkili ve görevli mahkemelerin Antalya Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına …” şeklindeki gerekçe ile itiraz eden Şehir Vidanjör Taş. Taah. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi Metin Coşkun tarafından Asat Genel Müdürlüğünün 16/10/2014 tarih ve 92721840-477.01.13.03-26/11/2014 tarih ve 92721840-319.99 sayılı idari yaptırım cezaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş ve verilen karara davacı tarafından itiraz edilmiştir.

            ANTALYA 2. SULH CEZA HAKİMLİĞİ:26.05.2015 gün ve D.İş:2015/2797 sayılı kararında; “…itiraz konusunun 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 28/1-b maddesi gereğince Sulh Ceza Mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından görevsizlik nedeniyle itiraz edenin başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 13.04.2015 tarihli 2014/2766 d.iş sayılı kararı ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verildiği anlaşıldığından Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği kaldırılmasına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

1- … Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 13.04.2015 tarihli 2014/2766 d.iş sayılı kararının kaldırılmasına, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 28/1-b maddesi gereğince Sulh Ceza Hakimliklerinin görevsiz olması nedeniyle idari yaptırım kararının Sulh Ceza Mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından GÖREVSİZLİK NEDENİYLE İTİRAZ EDENİN BAŞVURUSUNUN REDDİNE

2-İtiraz edenin karar tebliğinden itibaren yasada öngörülen süre içerisinde ilgili mahkemeye başvurup dava açabilmek hakkının bulunduğunun itiraz edene İHTARATINA,” şeklinde kesin olarak karar vermiştir.

            Davacı vekili bu kez,  Antalya Büyükşehir Belediyesi Asat Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Daire Başkanlığının 477.01.13.02 sayılı idari para cezası ve 33 KJS 24 plakalı aracın yıllık işletme izin belgesinin iptali ve araç teminatının irat kaydedilmesine ilişkin 16.10.2014 tarihli kararın iptali için idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANTALYA 3. İDARE MAHKEMESİ:17.09.2015 gün ve E:2015/1129 K:2015/1230 sayılı kararında; “…2577          sayılı    İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. maddesinin, değişik 1. numaralı bendinde; a) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" idari dava türleri olarak sayılmış olup, aynı Yasa’nın 14. maddesinde, dava dilekçesinin görev yönünden de ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinde ise, adli veya askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kuralına yer verilmiştir.

İdari yargının görev alanı; idare hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümüyle sınırlıdır. Bir sözleşmenin idari sözleşme sayılabilmesi için sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşıması, taraflardan birinin idare olması ve kamu hukukuna özgü, kamu hukukundan doğan şart ve hükümlerin sözleşmede yer alması zorunludur.

Dosyanın incelenmesinden, davalı ASAT Genel Müdürlüğü ile davacı şirket arasında Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde atıksu işlemi yapan özel vidanjör firmalarının uymaları gereken şartları taahhüt etmelerine ilişkin vidanjör işletme sözleşmesinin imzalandığı, davacının söz konusu sözleşme hükümlerinde belirtilen hususlara aykırı olarak atıksu işlemi yaptığından bahisle, sözleşme hükümleri uyarınca belirlenen para cezasının verilmesi, aracın yıllık işletme izin belgesinin iptal edilmesi ve araç teminatının irat kaydedilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, dava konusu işlemin dayanağı sözleşmenin sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşımaması sebebiyle idari bir sözleşme olmadığı, işlemin de vidanjör işletme sözleşmesinin imzalanması aşamasından önceki aşama ile ilgisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu işlem, kamu idaresince, atıksu işlemlerinin söz konusu sözleşme hükümlerinde belirtilen hususlara aykırı olmasından, yani sözleşmeye aykırılık sebebiyle tesis edilmiş bir işlem olup, sözleşmenin imzalanmasından sonra sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlığı ilişkin davanın görüm ve çözümü adli yargının görevine girmektedir.

Öte yandan, uyuşmazlıkla ilgili Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 2014/2766 Değişik iş no'lu kararıyla görevli mahkemenin Antalya Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle verdiği karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara yapılan itiraz üzerine Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 2015/2797 Değişik İş no'lu kararıyla görevsizlik kararı verilmişse de, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görev ret kararı olmadığından uyuşmazlık hakkında Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına gerek duyulmamıştır…” şeklindeki gerekçe ile davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar kesinleşmiştir.

Davacı şirket yetkilisi Metin Coşkun 04.11.2015 tarihli dilekçe ile Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak kararın tavzihi veya dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.

ANTALYA 2. SULH CEZA HAKİMLİĞİ:13.11.2015 gün ve D.İş:2015/5172 sayılı kararında; “…Hakimliğimizin 26.05.2015 tarihli 2015/2797 d.iş sayılı kararımız ile Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/2766 d.iş sayılı dosyasına yönelik verilen 5326 sayılı Kanunun 28/1-b maddesi gereğince Görevsizlik kararımızda görevli Mahkemenin İdare Mahkemesi olarak gösterilmemiş olması nedeniyle Hakimliğimizin 26.05.2015 tarihli 2015/2797 D.İş sayılı kararımızın görevli Mahkemenin İdare Mahkemesi olarak tavzihine, kararımızın diğer kısımlarında herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığından ve Antalya 3. İdare Mahkemesinin 17.09.2015 tarihli 2015/1129 esas, 2015/1230 karar sayılı kararıyla da görevsizlik kararı verildiğinden dolayı görev uyuşmazlığı meydana gelmesi nedeniyle Görevli Mahkemenin tespiti açısından dosyanın Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:

1-Görevli Mahkemenin tespitine yönelik talebin kabulü ile; 26/05.2015 tarihli 2015/2797 D. İş sayılı kararımızda 1. Maddesinin “ 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 28/1-b maddesi gereğince Hakimliğimizin görevsiz olması nedeniyle idari yaptırım kararının Sulh Ceza Mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından GÖREVSİZLİK NEDENİYLE İTİRAZ EDENİN BAŞVURUSUNUN REDDİNE, itiraz edenin karar tebliği tarihinden itibaren 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanununun 9. Maddesi, 5326 sayılı Kanunun 27/8 maddesi gereğince bu idari eylemle cezaya karşı yasada öngörülen süre içerisinde Antalya İdare Mahkemesine başvurup dava açabilmek hakkının bulunduğunu itiraz edene İHTARINA” şeklinde TAVZİHİNE

2-Antalya 3. İdare mahkemesinin 17/09/2015 esas 2015/1230 karar sayılı kararıyla da görevsizlik kararı verildiği ve bu nedenle görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden dolayı görevli mahkemenin tesbiti açısından Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE…” şeklinde karar verilmesi üzerine dosya Antalya 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.12.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde Antalya  Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Daire Başkanlığının 16.04.2014 tarih ve 477. 01.13.02 sayılı işlem yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olmayarak idari ve adli yargı dosyalarının davacının istemi üzerine ilk görevsizlik kararını veren mahkemece tavzih kararı ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği anlaşılmış ise de; sonuç olarak adli ve idari yargı yerlerince verilmiş kesinleşmiş kararların olması ve davacı tarafından görevli yargı yerinin belirlenmesi hususunda istemde bulunması karşısında usule ilişkin işlemlerde noksanlık bulunmadığı kabul edildiğinden  görev uyuşmazlığının esasın incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, ASAT Genel Müdürlüğü Genel Kurulu tarafından alınan kararla çıkarılan "Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği" ve “Tarifeler Yönetmeliği” uyarınca belirlenen koşullara göre idare ile davacı şirket arasında imzalanan " Vidanjör İşletme Sözleşmesi" uyarınca verilen, idarece “idari para cezası ve idari yaptırım” olarak nitelendirilen sözleşmeye aykırılık cezalarının iptali istemiyle açılmıştır.

03/07/2005 gün ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ‘’Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları’’ başlıklı 15. maddesinin (d) bendinde, özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmış iken , 20.11.1981 gün ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğu belirtilmiş, 23. maddesinde, su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılacağı, bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10'dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranının esas alınacağı, tarifelerin tespiti ile tahsilatla ilgili usul ve esasların bir yönetmelik ile belirleneceği, ek 5. maddesinde, bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı, geçici 10. maddesinde ise, diğer büyükşehir belediyelerinde kurulacak su ve kanalizasyon idarelerinin adına, kadrolarına, mevcut personelinin ve mal varlığının devrine ilişkin esasların İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit edileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

2560 sayılı İSKİ Kuruluş Yasası’na 3305 sayılı Yasa ile eklenen EK-5 üncü madde uyarınca 18 Şubat 1995 tarih ve 22206 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun 94/6516 sayılı kararıyla Antalya Su ve Atıksu İdaresi(ASAT) Genel Müdürlüğü kurulmuş; ilgili Kanunun 20.maddesi gereği, atıksuların kanalizasyon şebekesine bağlanmalarına, vidanjör ve benzeri bir araç ile taşınarak kanalizasyon şebekelerine boşaltılmalarına, kanalizasyon şebekesi bulunmayan yerlerde çevre kirlenmesine yol açmayacak bir düzeyde arıtılarak uzaklaştırılma ve uygun alıcı ortama verilmeleri ile kanalizasyon şebekesinin kullanım ve korunmasına ilişkin esas, yöntem ve kısıtlamaları belirlemek amacıyla 16.11.2007 tarihinde yapılan ASAT Genel Kurulunda alınan 38 numaralı kararla "Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği" çıkarılmış;  aynı Kanunun  23. maddesi hükmü gereği, su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan veya bulunmayan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması ile bu işlemlere ilişkin hizmetlerle ilgili tarifelerin hangi esaslara göre tespit edileceğini ve uygulanacağını belirlemek amacıyla 5.6.1995 tarih ve 5 no’lu ASAT Genel Kurul Kararı ile Tarifeler Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir.

Daha sonra, Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinin 18. maddesinin c bendi ve Tarifeler Yönetmeliği'nin "Vidanjör Tarifesi" başlıklı 17. maddesi gereğince belirlenen koşullara göre davalı idareyle, davacı Şehir Vidanjör Turz. Tic. Taş. İnş. Taah. Ltd. Şti. arasında 8 sayfa ve 11 maddeden oluşan " Vidanjör İşletme Sözleşmesi" imzalanmıştır.

Olayda, davalı idare görevlileri tarafından 16.09.2014 tarihinde yapılan denetimlerde, Varsak Karşıyaka Mahallesi Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde bulunan (ABM) isimli çamaşırhaneye ait evsel kontrol bacasına  davacı şirkete ait 33 KJS 24  plaka numaralı aracın rögar açma işlemi yaptığının tespit edildiği; "Yıllık Vidanjör İşletme Sözleşmesi"nin "Vidanjör Firmalarının Uygulama Aşamasındaki Yükümlülükleri" başlıklı 7. maddesinin 5. bendinin ihlal edildiği; aynı Sözleşmenin ''Vidanjör Firmalarının Cezai Yükümlülükleri" başlıklı 9. maddesinin 7. bendinde,  anılan yükümlülüğün ihlali durumunda –gösterilen miktarlarda- sözleşmeye aykırılık cezası uygulanacağı hususuna yer verildiği görülmüş; bu bağlamda, bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle,  idarece, 16.10.2014 gün ve 477.01.13.02 sayılı işlemle davacı şirkete 5824 TL para cezası ile olayda kullanılan aracın yıllık izin belgesinin iptali ile irad kaydına karar verildiği anlaşılmıştır.

"Vidanjör İşletme Sözleşmesi"nin dayanağına oluşturan ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 20.maddesine dayanılarak hazırlanan "Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği"  ile 23. maddesine dayanılarak hazırlanan söz konusu Tarifeler Yönetmeliği uyarınca verilecek para cezalarına itirazda görevli yargı yerini belirleyen bir hükme, gerek Yönetmelikte gerekse anılan Kanunda yer verilmemiştir.

1.6.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girmesi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nce, sözü edilen Kanunun diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımlar ile bunlara karşı yapılacak itirazlara ilişkin görev hükümleri üzerindeki etkisinin incelenmesi sonucunda: diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımın, dayanağı olan yasanın amacı dikkate alınarak; Kabahatler Kanunu’nun 1., 2., 16. ve 19. maddelerinde belirtilen koşulları taşıması,  27. maddenin (1) numaralı bendinde belirtilen idari yaptırımlardan olması halinde, idari para cezaları ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin olanlarına karşı 1.6.2005 tarihinden sonra yapılacak itirazlarda sulh ceza mahkemelerinin genel görevli kılındığına ve bu nedenle doğan görev uyuşmazlıklarında adli yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.

Daha sonra,  5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve gerekçeli kararı 22.7.2006 gün ve 26236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve iptal hükmünün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş; yasama organı tarafından iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılmaması sürecinde, anılan madde hükmünün yürürlükte bulunduğu düşüncesiyle, aynı doğrultuda karar verilmeye devam edilmiş; yasama organı tarafından, Anayasa Mahkemesi’nce verilen altı aylık süre içinde iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılması halinde ise, işaret edilen yargı yerinin yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevli olacağı belirtilmiştir.

Son olarak, 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesinde " (1) Bu Kanunun;

          a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

          b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

          uygulanır" denilmiştir. 

19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre,  Kabahatler Kanunu’nun, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

            Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

İncelenen uyuşmazlıkta, idari para cezasına ilişkin görevli mahkemeyi belirleyen yasa kuralı değiştirilmiş ve yeni düzenleme 19.12.2006 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olduğuna göre, görev kuralının geçmişe etkili olacağı yolundaki genel hukuk ilkesi karşısında, verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünde 2560 sayılı Kanun’da hüküm bulunmaması nedeniyle 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinin değişik 1. bendi uyarınca 27. maddeye göre adli yargının görevli olduğu kuşkusuzdur.

Diğer taraftan, dava konusu para cezası ve idari yaptırımların, davacı Şirket ile idare arasında imzalanan“ Vidanjör işletme Sözleşmesi"  kapsamında verildiği, firmaların uygulama ve cezai yükümlülüklerinin de aynı sözleşmede belirlendiği gözetildiğinde; bu açıdan da, uyuşmazlığın özel hukuk kuralları gereğince adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Antalya 2.Sulh Ceza Hakimliğinin Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Daire Başkanlığının 16.10.2014 tarih ve 477.01.13.02 sayılı işlemi yönünden verilen 26.05.2015 gün D.iş. No:2015/2797 ve 13.11.2015 gün D.iş. No:2015/5172 sayılı görevsizlik kararlarının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu Antalya 2.Sulh Ceza Hakimliğinin Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Daire Başkanlığının 16.10.2014 tarih ve 477.01.13.02 sayılı işlemi yönünden verilen 26.05.2015 gün D.iş. No:2015/2797 ve 13.11.2015 gün D.iş. No:2015/5172 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.12.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN