Hukuk Bölümü         1993/37 E.  ,  1994/1 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı         : P.E.G. San. A.Ş.

Davalı          : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,

                       Sosyal Sigorta­lar Genel Müdürlüğü

 OLAY: Davacı şirket, işyerini 16.11.1987 tarihinde devraldığını, bu işyeri­nin 3602 sayılı Meslek Kodu ile III. derece tehlike sınıfında gösteril­mesi ve prim nispetinin % 2.5 oranında tespit edilmesi gerektiğini SSK Te­kirdağ Şube Müdürlü­ğüne 24.12.1987 tarihinde duyurduğunu, Şube Mü­dürlüğünün bu teklifi uygun bu­larak uygulamaya başlangıç tarihinin 506 sayılı Yasa’nın 75. maddesinin 4. bendine göre değil, işletmeyi devraldıktan sonra 75. ve 76. maddelerde belirtilen sürede yaptıkları başvuru tarihine göre tayin edilmesi gerektiğini ileri sürerek, idarece 1.1.1989 olarak bildiri­len prim ödeme başlangıç tarihinin 1.12.1987 şeklinde değiş­tirilmesi iste­miyle 7.7.1989 tarihinde idare mahkemesinde dava açmıştır.

Edirne İdare Mahkemesi: 14.12.1989 gün ve 605-684 sayıyla; An­laşmazlı­ğın 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 75. maddesinin uygu­lanmasından doğ­duğu, aynı Yasa’nın 134. maddesinde: Bu yasanın uygu­lanmasından doğan uyuş­mazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu da­vaya bakmakla görevli mahkeme­lerde görüleceği hükmü uyarınca davanın adlî yargı yerinin görevine girdiği gerek­çesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Bu karar üzerine davacı 18.1.1990 tarihinde aynı istekle adlî yargıya baş­vurmuştur.

Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesi; 18.11.1992 gün ve E.90/14, K.92/338 sayıyla: 506 sayılı Yasa’nın 75. maddesinin son paragrafında “... Danıştay kararının kesinleştiği tarihten başlar...” şeklinde hüküm bulun­duğu, bu hükmün aynı Yasa’nın görevi tayin eden 134. maddesine bir istisna teşkil ettiği, bu nedenle dava­nın çözümünün idari yargıya ait olduğu ve gö­rev konusunun kamu düzenini ilgilen­dirmesi bakımından davanın her safha­sında nazara alınabileceği gerekçesiyle gö­revsizlik kararı vermiş, bu kararda temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı şirket 2.7.1993 tarihli dilekçe ile Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvu­rarak görevli mahkemenin belli edilmesini istemiştir. İstenilen dava dosyaları As­liye Hukuk Mahkemesince 27.1.1994 tarihinde Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönde­rilmiştir.

Böylece adlî ve idari yargı kararları arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. mad­desinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Dr. Ekrem Serim, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek’in katılma­ları ile yaptığı 21.2.1994 günlü toplantıda, Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç’in adlî yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları alındıktan sonra ge­reği görüşülüp düşünüldü.

Davanın esası III. derece tehlike sınıfında olan işyerinin % 2,5 ora­nında prim ödemesi süresinin hangi tarihte başlatılacağı hususuna ilişkindir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 75. maddesinde Tehlike Sınıf ve De­recelerinin belli edilme usul ve esasları gösterilmiştir. Bu maddenin konuyla ilgili 4. ve 5. bentlerinde “... Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılın­dan en az bir ay önce işverene ve işveren tarafın­dan değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildiril­mesi şarttır. Böylece karara bağlanacak değişiklikler, yukarıdaki fıkrada yazılı karar veya istekten sonra takvim yılı başında yürürlüğe girer...” de­nilmektedir. Davacı bu maddede belirtilen “değişiklik başlan­gıç tarihinin” işyerini devraldığı tarihe göre tespit edilmesi gerektiğini, kendisine yukarıda açıklanan hükümlerin aynen uygulanamayacağını ileri sürmektedir.

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararında gerekçe olarak gösteri­len hüküm ise 75. maddenin son paragrafında yer almaktadır. Bu pa­ragrafta: “... işveren bu madde gereğince tehlike sınıf ve derecesine karşı Çalışma Bakanlığına yahut bu Bakanlığın vereceği karar üzerine Danıştay’a başvurursa, bu Kanun’un 81. maddesinin uygulanmasından, İcra ve İflas Kanununun ilgili maddesinde yazılı bir yıllık süre, birinci halde bakanlık kararının iptal süresi sonunda, ikinci halde ise Danıştay kararının kesinleş­tiği tarihten başlar.” denilmektedir.

Görüldüğü gibi 75. maddenin açıklanan son paragrafındaki hükmün tehlike sınıf ve derecesine karşı Bakanlık ve Danıştay’a başvurulması ha­linde süre başlan­gıcının tayiniyle ilgilidir. Olayda ise tehlike sınıf ve derece­sine itiraz söz konusu değildir. Başvuru, prim ödemelerinin başlangıç tarihi­nin genel prensiplere göre de­ğil, işyerinin “devralınmış” olduğu hususu, yani olayın özelliği göz önünde bu­lun­durulmak suretiyle tespiti gerektiğine yö­neliktir. Diğer bir anlatımla bu uyuş­mazlık türü, yukarıda sözü edilen 75. maddenin son paragrafında yer alan uyuşmazlıktan farklıdır. Bu itibarla 75. maddenin son paragrafı kapsamında bir uyuşmazlık olarak kabul edilemeye­ceğinden 506 sayılı Yasa’nın 134. maddesinin açık hükmü uyarınca bu tür uyuşmazlıkların görüm ve çözümü adlî yargının görevine girmektedir.

Zira, 506 sayılı Yasa’nın 134. maddesinde: “Bu Kanunu uygulanma­sından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür.” denilmektedir.

Tehlike sınıf ve derecesinin tayini ve buna yapılacak itirazların Da­nıştay’da çözümlenecek olması prim ödeme başlangıç tarihinin tespitinde meydana gelen anlaşmazlığın da idari yargı yerinde görüleceği şeklinde an­laşılmasını gerektirmez.

Açıklanan hükümlere göre 506 sayılı Yasa’nın 75. maddesinin uygu­lanma­sından doğan anlaşmazlığın aynı Yasa’nın 134. maddesi uyarınca adlî yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde görül­mesi gerektiğine, bu nedenle Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesi­nin18.11.1992 gün ve E.90/14, K.92/338 sayılı görevsizlik kararının kaldı­rılmasına, 21.2.1994 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.