T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS      NO : 2014/2

          KARAR   NO : 2014/3

          KARAR   TR   : 03.02.2014

ÖZET: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE karar verilmesinin gerektiği hk.                                                                                 

 

 

K A R A R

 

 

 

            Davacı           : K.H.

            Mağdurlar     : 1- E.D.

                                     2- M.İ.

                                     3- G.S.

            Sanık             : V.D.

                                    

          OLAY               : Ankara/Etimesgut 3.Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı Des.Grp.Ulş.Tb.Komutanlığı emrinde görevli sanık Hv.Ulş.Ütğm.V.D.’in, 3.12.2012 tarihinde yemekhanede akşam yemek yediği sırada, yanına gelen aynı Komutanlık emrinde görevli H.A.B. isimli askerin, arabasının çizildiğini söylemesi üzerine sinirlenerek dışarı çıktığı ve koğuşlarında olanlarda dahil herkesi çağırarak yemekhane önünde içtimaya aldığı, arabasının çizildiğini ifade eden askere içtima halindeki askerlerden arabasını çizen şahsı tespit etmesini istediği, bu sırada kendisi de askerlere hitaben “bunu yapan vatan hainidir, onu bulursam hapse attıracağım, mermi manyağı yapacağım” dediği, H.A.B.'ün aracı kimin çizdiğini karanlık olduğu için teşhis edemediği, sanığın askerleri doğulular bir tarafa batılılar bir tarafa geçsin diyerek tasnife tabi tuttuğu, daha sonra batılılar kısmına geçerek doğululara hitaben “bunu yapan kesin teröristtir,aranızda barındırmayın o böceği” şeklinde beyanda bulunduğu sırada doğulular kısmında bulunan M.B. isimli askerin fenalaşarak yere düştüğü, H.A.B.'ün de Ü.Y. isimli askeri göstererek arabasını çizen şahsın o olduğunu ifade ettiği ve bunun üzerine sanığın bu şahsı alarak olay yerinden ayrıldığı,sanığın Askeri Savcılığa ifade vermeye geldiği gün bekleme salonunda beklerken orada bulunan aynı Komutanlık emrinde görevli tanıklar Hv.P.Onb.E.D., Hv.P.Çvş.M.İ. ve Hv.P.Er G.S.’a “o gün bir takım sıkıntılar yaşandı, isterseniz ifadelerinizi değiştirin, terhis olacaksınız tekrar Ankara’ya çağırırlar, haksız çıkarsanız ceza alırsınız” dediği, G.S.’ı savcılığa gelmeden önce ziyaret edip “Gökhan sen akıllı çocuksun, askerliğiniz bitecek uğraşmayın bu işlerle arkadaşlarına söyle ifadelerini değiştirsinler, yanlış gördük,yanlış duyduk desinler” dediği, böylece,sanığın askerleri doğulular bir tarafa batılılar bir tarafa geçsin diyerek bölgesel anlamda bir ayrıma tabi tuttuğu, batılılar tarafına geçerek arabasını çizenin doğulu olduğunu vurguladığı, askerlerin önünde alenen doğulu batılı ayrımı yaparak, arabasını çizenin muhtemel bir doğulu olduğunu vurgulayarak doğu insanını bölgesel olarak küçük düşürmek suretiyle, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu, tanıkların ifadelerini değiştirmeye yönelik beyanlarda bulunarak, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 216/2 ve 288. maddeleri uyarınca  cezalandırılması istemiyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 20.5.2013 gün ve E:2013/182, K:2013/121 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.7.2013 gün ve E:2013/427, K:2013/245 sayıyla; sanığa yüklenen eylemlerin askeri bir suç olmadığı gibi, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak da işlenmediğinin  anlaşıldığı açıklanarak, sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek dava dosyası, Sincan 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

SİNCAN 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 6.9.2013 gün ve E:2013/456, K:2013/523 sayıyla; sanığın halen  askerlik görevinin devam ettiği, askerlik sıfatının kalkmadığı, eylemleri askerlik görevi sırasında ve askerlik görevi ile ilgili olarak asker kişilere karşı işlediği, mağdurların terhis olduğu düşünülse dahi sanığın halen askerlik görevinin devam etmesi nedeniyle askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmediği ve Anayasa'nın 145. maddesinde belirtilen "asker kişiler tarafından asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili işlenen suçlardan olma" şartının eylemde mevcut olduğu açıklanarak, sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Sincan Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere  görevsizlik kararı vermiş, karara karşı sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine, Sincan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yukarıda bahsedilen kararlar arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan bahisle, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği açıklanarak, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, dava dosyası, Sincan 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, Mahkeme-mize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN,  Haluk ZEYBEL, Mehmet AVCIOĞLU, Levent BİLGİ’nin katılımlarıyla yapılan 03.02.2014 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet Sıdkı KÖK’ün, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın  incelenmesinde, adli  yargı  yerince  verilen  görevsizlik kararının  itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur.

 

Bu nedenle,  görevsizlik kararına itiraz edildiği ancak kararın temyiz incelemesine tabi olduğu anlaşıldığından, sanığın itiraz dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabulü ile, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi, temyiz incelemesi yapıldıktan sonra verilecek karara göre,  görevsizlik kararı kesinleştiği takdirde, dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Sincan 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 03.02.2014 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan Vekili

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

 

Üye

       Haluk ZEYBEL

Üye

Davut TELLİ

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU      

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

      Levent BİLGİ