Ceza Bölümü         2005/13 E.  ,  2005/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H. 

Sanık             : M.G. 

            OLAY             : Adıyaman/Gölbaşı Devlet Hastanesi Başhekimi olarak görevli sivil kişi sanık M.G.’ün, Ocak 1998 celbinde sevke tabi olduğu, belirtilen tarihlerde sevkini yaptırmadığı, 15.1.1998 tarihinde aldığı 10 günlük raporu askerlik şubesine verdiği, verilen rapora ait poliklinik  defterinin incelenmesinden, gerçekte başka bir hasta adına düzenlenmiş kaydın, üzerinde silinti ve kazıntı yapılmak suretiyle sanık adına kayıt edilmiş gibi gösterildiği, böylece, sanığın resmi evrakta sahtekarlık suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 339/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Adıyaman Valiliği İl Memurin Muhakemat Kurulu’nun 25.10.2000 gün ve 2000/14 sayılı kararı ile Lüzum-u Muhakeme kararı verilmiştir. 

            ADIYAMAN AĞIR CEZA MAHKEMESİ : 20.10.2003 gün ve E:2003/229, K:2003/369 sayıyla; yüklenen eylemin, askerlikten kurtulmak amacıyla gerçekleştirildiği, suçun sübutu halinde Askeri Ceza Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenen, askerlik işlerinde sahte belge kullanmak suçundan uygulama yapılabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            2. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 19.1.2005  gün ve E:2005/100, K:2005/5 sayıyla; yüklenen eylemin, celp dönemini kapsayacak şekilde bir sahte raporun askerlik şubesine sunulmasından ibaret olup, raporun, sanığın askerlikten büsbütün veya kısmen kurtulmasını sağlayacak nitelikte olmadığı, eylemin, sevki bir süre geciktirmek amacıyla gerçekleştirilmiş olduğu, bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nun 339 ve devamında yazılı sahtekarlık suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, M. Sadık LİMAN’ın  katılımlarıyla yapılan 4.4.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın  incelenmesine  oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Önder BAŞOĞUL’un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:           

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

Dosyanın incelenmesinden, sanığın 1111 sayılı Askerlik Kanunu’nun geçici 37. maddesi gereğince bedelli askerlik hizmetine tabi olarak, 15 Şubat 2000-17 Mart 2000 tarihleri arasında  bedelli askerlik hizmetini yaparak terhis edildiği anlaşılmıştır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince sanığa yüklenen suçun “askerlik işlerinde sahte belge kullanmak suretiyle askerlikten kurtulmak için hile yapmak” olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; iddianame içeriğinden, dosyada bulunan bilgi  ve belgelerden, sanığın, bakaya suçu nedeniyle yapılan soruşturma sırasında alacağı cezadan kurtulmak amacıyla yüklenen eylemi işlediği ileri sürüldüğünden, yüklenen eylemin sübutu halinde  unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan “resmi evrakta sahtekarlık ” suçunu oluşturabileceği anlaşılmaktadır. 

            Sanığın sivil kişi olması nedeniyle 353 sayılı Yasa'nın, asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ile benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun EK.6. maddesi yönünden değerlendirilme yapılması gerekmektedir. Sanığa yüklenen suçun, 353 sayılı Yasa'nın 11 ve Askeri Ceza Kanunu'nun Ek. 6. maddelerinde yer almaması karşısında davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20.10.2003 günlü ve E:2003/229, K:2003/369 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.4.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.