T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 552

            KARAR NO : 2014 / 585

            KARAR TR  : 5.5.2014

 

ÖZET: Davacının mülkiyetinde bulunan taşınmazlar üzerine, davalı idarece konulan haciz işlemlerinin iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı          : M.B.

            Vekili            : Av. H.D.

Davalı                        : Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı

  Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü / MERSİN

            Vekili            : Av. S.Ö.                    (Adli Yargı)

 

            O  L  A  Y       : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;

            Davacının, Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kumkuyu Merkez Mah. 169 ada 11, 23, 39 parsel sayılı taşınmazları, Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş’den 27.01.2009 tarih ve 00738 nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını,satış vaadi sözleşmesini 28.01.2009 tarihinde tapuya şerh edip, bu arada maliki tapu devrini vermesi için ihtar ettiğini, Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin tapuda ferağı vermemesi üzerine davacının, Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bu hususta dava açtığını,mahkemenin 10.06.2009 tarih, E:2009/85,K:2009/243 sayılı kararı ile cebri tescile karar verdiğini, kararın tescil aşamasında,yargılama süresi ve kararın kesinleşme süreci boyunca, dosya borçlusu eski malikin bilcümle borçlarından tapu kaydına hacizler konulduğunu, davalı haciz alacaklısı Mersin Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 6107 takip sayılı, 25.02.2009 tarih ve 3353 yevmiye nolu ve aynı kurumun 6112 takip sayılı ve 25.02.2009 tarih ve 3362 yevmiye nolu hacizlerinin bulunduğunu öğrendiğini, bunun üzerine        davacının, taşınmazların akit tablosuna ‘’dava hakkı saklı tutulmak kaydıyla’’ şerhi koyarak, taşınmazları hacizli olarak adına tescil ettirmek zorunda kaldığını, taşınmazlara konulan hacizlerin, davacının satış vaadini tapuya şerh ettirmesinden sonra olduğunu belirterek, davalı haciz alacaklısı Mersin Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 6107 takip sayılı, 25.02.2009 tarih ve 3353 yevmiye nolu ve aynı kurumun 6112 takip sayılı ve 25.02.2009 tarih ve 3362 yevmiye nolu hacizlerinin kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            Mersin 1. İdare Mahkemesi: 31.03.2011 gün ve E:2011/304, K:2011/321 sayılı kararı ile özetle; ‘’… davacının mülkiyetinde bulunan Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kumkuyu Merkez Mah. 169 ada 11, 23, 39 parsel sayılı taşınmazlar üzerine davalı idarece konulan 25.02.2009 günlü ve günlü, 6107 ve 6612 takip nolu haciz işlemlerinin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı görülmekte olup, mahkememizin 09.03.2011 günlü ara kararıyla davalı idareden gelen cevabi yazıda uyuşmazlığa konu haciz işlemlerinin 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarından kaynaklandığı ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun uyarınca tesis edildiği belirtilmiş olup, böylelikle bakılan davanın konusunun, vergi borcundan dolayı 6183 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin olduğu ve yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca da, davanın görüm ve çözümünün özel görevli yargı mercii olan Vergi Mahkemelerinin görevinde bulunduğu sonucuna varılmıştır.’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

            Mersin 1. Vergi Mahkemesi: 29.09.2011 gün ve E:2011/773,K:2011/3416 sayılı kararı ile özetle; ‘’ … taşınmaz mülkiyetinin intikal şekli ve zamanı ile önceki malikin borcu nedeniyle tapu kaydına konulmuş olan haciz şerhinin, taşınmazın yeni maliki olan davacıya etkisinin değerlendirilmesi, taşınmaz mülkiyeti ile ilgili uyuşmazlıkları çözümlemekle görevli adli yargı mahkemelerinin görev alanına girmektedir.’’ demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi: 21.02.2012 gün ve E:2011/1050, K:2012/96 karar sayılı kararı ile özetle; “...davacının dava konusu taşınmazları Erdemli 2. Noterliğinin 27.01.2009 tarih ve 738 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı ve satış vaadi sözleşmesinin tapuya 28.01.2009 tarihinde tescil edildiği, taşınmazın Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/85 Esas - 243 karar sayılı karan ile 10.06.2009 tarihinde davacı adına tesciline karar verildiği,davalı idarenin haczinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya tescilinden sonra fakat mahkemenin tescil kararından önce olduğu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin mahkeme kararı ile davacı adına tescili ile satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren mülkiyetin davacıya geçtiği, mahkeme kararından sonra yapılan tescilin inşai değil, ihzari olduğu, davalı idarenin haciz koyduğu tarih itibariyle taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ve taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” demek suretiyle davanın kabulüne karar vermiştir.

            İş bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 27.11.2012 gün ve E:2012/15440, K:2012/35296 sayılı ilamı ile özetle; “...3. kişinin başvurusu Mersin Uray Vergi Dairesi'nce gayrimenkul üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. Bir başka anlatımla 3. kişinin gayrimenkulü üzerine icra dairelerince konulmuş bir haciz mevcut değildir. Bu durumda hacizle ilgili şikayetleri inceleme görevi vergi mahkemelerine ait olup, şikayetin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek, işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” demek suretiyle hükmün bozulmasına karar vermiş, işbu karara karşı yapılan karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 26.04.2013 gün ve E:2013/8327, K:2013/15882 sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

            Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi: Yargıtay bozma ilamına uyarak yapılan yargılama neticesinde, 11.07.2013 gün ve E:2013/303, K:2013/371 sayılı kararı ile özetle; “...Erdemli Kumkuyu Merkez köyü 169 ada, 11, 39 ve 23 nolu gayrimenkul üzerine Mersin Uray Vergi Dairesi'nce konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet, icra dairelerince konulmuş bir hacizden kaynaklı olmadığından, bu hacizle ilgili şikayetleri inceleme görevi vergi mahkemelerine ait olduğundan, şikayetin yargı yolu nedeniyle reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

            İş bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 26.11.2013 gün ve E:2013/29405, K:2013/37584 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

 

 

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 5.5.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinden 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu,adli yargı dosyasının, davacı vekilinin talebi üzerine, idari yargı dosyası da temin edilmek suretiyle, Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, davacının mülkiyetinde bulunan Mersin ili, Erdemli ilçesi, Kumkuyu Merkez mahallesi, 169 ada, 11, 23 ve 39 parsel sayılı taşınmazlar üzerine davalı idarece konulan 25.02.2009 günlü, 6107 ve 6612 takip nolu haciz işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.

            Dosya kapsamında yapılan incelemede; Davacının, Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kumkuyu Merkez Mah. 169 ada 11, 23, 39 parsel sayılı taşınmazları, Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş’den 27.01.2009 tarih ve 00738 nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı ve söz konusu sözleşmeyi 28.01.2009 tarihinde tapuya şerh ettirdiği,davacının taşınmazları satın aldığı Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin tapuda ferağı vermemesi üzerine davacının, Erdemli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bu hususta dava açtığı,mahkemenin 10.06.2009 tarih, E:2009/85,K:2009/243 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilerek taşınmazların davacı adına cebri tescile karar verdiği, bu aşamadan sonra davacının, taşınmazları edindiği Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin vergi borçlarından dolayı, taşınmazlar üzerinde davalı haciz alacaklısı Mersin Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 6107 takip sayılı, 25.02.2009 tarih ve 3353 yevmiye nolu ve 6112 takip sayılı ve 25.02.2009 tarih ve 3362 yevmiye nolu hacizlerinin bulunduğunu öğrendiği ve taşınmazları haciz şerhli bir şekilde adına tescil ettirdiği, davacı tarafından bu haciz şerhlerinin kaldırılması istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

            Davaya konu olayda, dava dışı Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin davalı kuruma olan vergi borcu nedeniyle taşınmazlara haciz konulmuş olmakla, konuyla ilgili yasal düzenlemeye bakıldığında;  

            6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 1.maddesinde; ‘’Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.’’ hükmü yer almakta olup,

‘’ Haciz ‘’ başlıklı 62.maddesinde; ‘’ Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haczolunur.’’ hükmü,

‘’ Gayrimenkul Malların, Gemilerin Haczi ‘’ başlıklı 88.maddesinde; ‘’ Her türlü gayrimenkul malların, gemilerin haczi sicillerine işlenmek üzere haciz keyfiyetinin tapuya veya gemi sicillerinin tutulduğu daireye tebliğ edilmesi suretiyle yapılır. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Gayrimenkul haczi, bunların hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Ancak borçlunun başkaca bir geliri yoksa kendisinin ve ailesinin geçimleri için kafi miktarda mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktarı borçluya bırakılır.

Alacaklı tahsil dairesi, haczedilen gayrimenkul ve gemilerin idaresi ve işletilmesi, menfaat ve hasılatın toplanması için gereken tedbirleri alır.’’ hükmü yer almaktadır.

Uyuşmazlığa konu olay, davacının taşınmazları edinmesinden sonra ve tescil aşamasında taşımazlara davalı kurum tarafından haciz konulduğunu öğrenmesi üzerine bu hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ‘’Şerhler‘’ başlığı altında yer alan 1010.maddesinde tapu kütüğüne şerh verilebilen tasarruf yetkisini kısıtlayan haller sayılmış olmakla, ilgili maddede; ‘’ Aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, tapu kütüğüne şerh verilebilir:

1. Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları,

2. Haciz, iflas kararı veya konkordato ile verilen süre,

3. Aile yurdu kurulması, artmirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler.

Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. ‘’ hükümleri yer almakta, böylelikle davacının taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisinin bu maddede belirtildiği üzere taşınmazların tapu kaydına konulan haciz şerhi ile kısıtlandığı anlaşılmış bulunmaktadır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri’nin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 6.maddesinde;

‘’ Vergi Mahkemeleri; a) Genel Bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

c) Diğer kanunla verilen işleri çözümler ‘’ hükmü yer almaktadır.

Olayda ise, dava konusu edilen husus 6183 sayılı Kanuna göre tesis edilen haciz işleminin unsurlarındaki bir hukuka aykırılık iddiası olmayıp, davacının, edindiği taşınmaz malının tapu kaydında yer alan sınırlamanın kaldırılması isteği, dolayısıyla mülkiyet hakkının muhafazasına yönelik olup, hacze konu borcun borçlusu dava dışı Al-Gök Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş., alacaklısı ise Vergi Dairesi olduğundan, burada davacı üçüncü kişi konumunda olmakta ve davayı da malik sıfatına dayanarak açmış bulunmaktadır.

            Belirtilen yasal düzenlemeler ve kabuller ışığında; olayda taşınmaz mülkiyetinin intikalinden sonraki aşamada tespit edilen, önceki malikin borcu nedeniyle tapu kaydına konulmuş olan haciz şerhinin, taşınmazın yeni maliki olan davacıya karşı etkisinin ve bu haczin kaldırılması hususunun değerlendirilmesi, taşınmaz mülkiyeti ile ilgili uyuşmazlıkları çözmekle görevli adli yargı mahkemelerinin görev alanına girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olmakla, Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 11.07.2013 gün ve E:2013/303, K:2013/371 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.5.2014 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞIOYU ve OYÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

 

KARŞI OY

            Somut uyuşmazlıkta;

            Davacının 27.01.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı, 28.01.2009 tarihinde satış vaadi sözleşmesini tapu siciline şerh verdirerek şahsi hakkını kuvvetlendirdiği taşınmazın, tapuda kayıt maliki tarafından ferağının verilmemesi üzerine açılan Ferağa İcbar davasının yargılaması sırasında, tapu kayıt malikinin borcu nedeniyle Mersin Uray Vergi Dairesi Müdürlüğünün 25.02.2009 günlü yazısı ile konulan haczin kaldırılması istenmektedir.

            Uyuşmazlık, davada İdari Yargı ( Vergi Mahkemesi) nın mı, yoksa Adli Yargı (İcra Mahkemesi) nın mı görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.

            İcra Mahkemeleri, İ.İ.K. 4 maddesi gereğince İcra Müdürlüğü işlemlerine karşı yapılan itiraz ve şikayetleri inceleme ile görevlidir.

            Davacının talebi Vergi Dairesi Müdürlüğünce vergi alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre konulan haczin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir.

            Davacının taşınmazına İcra Dairelerince konulmuş bir haciz mevcut değildir.

            Vergi Dairesi Müdürlüğünce konulan haciz, İdari İşlem niteliğinde olup bu hacze ilişkin şikayetin incelenmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa göre Vergi Mahkemelerine aittir.

            Davacı başvurusunun incelenmesi İdari Yargıya ait bulunduğundan, uyuşmazlıkta İdari Yargının görevli kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde Adli Yargının görevli kabul edilmesine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

                                              

                                                                                                                      Karşı Oy

                                                                                                          Eyüp Sabri BAYDAR