T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2018/612

            KARAR NO : 2018/606

            KARAR TR: 22.10.2018

ÖZET: Davacının Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde fiilen çalıştığı günler karşılığı olan yıllık izin ücret alacağının, ulusal bayram genel tatil alacağının, ihbar tazminatının, fazla mesai alacağının, hafta tatili izin ücretinin ve kıdem tazminatının ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K ARAR

                            

 

 

Davacı     : O.K.

Vekili     : Av. E.D.

Davalı: Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili: Av. U.U.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Mengen Kaymakamlığı Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde okul müdürü onayı ile 24.2.2013 tarihinden 31.8.2016 tarihine kadar sigortalı işçi olarak fiilen çalıştığını, 31.8.2016 tarihinde sözleşmesinin yenilenmediğini; iş akdinin sona erdirildiğini; 31.5.2015 tarihinde emekli olmasına rağmen, iş akdinin devam ettiğini; kıdem tazminatını hak etmesine rağmen ödenmediğini, iş akdinin kurum tarafından tek taraflı feshedildiğini, yaptığı fazla mesailerin ödenmediğini, çalışma saatlerinin sabah 08,00-01,00'e kadar olduğunu 2003-2008 yılları arasında tek başına bu şekilde çalıştığını, daha sonra 2008 yılının 6.inci ayında bir usta öğreticinin daha işe alındığını, bu tarihten sonra vardiyalı çalışmaya başladığını, vardiyalarının 08,00-17,00 ile 16,00-01,00 olduğunu, hafta tatillerinde izin kullandırılmayıp ücretinin ödenmediğini, ulusal bayram günlerinde izinlerin kullandırılmadığını, çalışma günlerine ilişkin ücretlerin ödenmediğini, yıllık ücretli izin hak etmesine rağmen bunların kullandırılmayıp ücretlerin ödenmediğini ileri sürülerek, 1.00-TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile, 1.00-TL ödenmeyen ihtar tazminatın muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle, 1.00-TL ödenmeyen fazla mesai alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle, 1.00-TL ödenmeyen hafta tatili izin ücreti alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle, 1.00-TL yıllık ücretli izin alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle, 1.00-TL ödenmeyen toplam 6.00-TL ulusal bayram genel tatil alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

MENGEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA): 23.11.2017 gün ve E:2016/179, K:2017/105 sayı ile, davacının 657 sayılı Yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde ve Valilik veya Kaymakamlık onayı ile görevlendirildiği, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, statü hukukuna tabi olduğu, işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, bu nedenle davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden, davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı somut olay nedeniyle, 24.2.2003-31.8.2016 tarihleri arasında hak ettiği 15.000,00-TL ikramiyenin ve 15.000,00-TL ücret alacağının davalı idareden tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

BOLU İDARE MAHKEMESİ: 6.6.2018 gün ve E:2018/316 sayı ile, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda tanımlanan şekliyle memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçi kapsamında bulunmadığı, davacının talep ettiği parasal hak ve tazminatların İş Kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu hususları dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğusonucuna varıldığı gerekçesiyle; Mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyiş Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.  

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da temin edilmek sureti ile 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü bünyesinde usta öğretici olarak 2013-2016 tarihleri arasında fiilen çalıştığı günler karşılığı olan yıllık izin ücret alacağının, ulusal bayram genel tatil alacağının, ihbar tazminatının, fazla mesai alacağının, hafta tatili izin ücretinin ve kıdem tazminatının ödenmesiistemiyle açılmıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılıKanunun3.maddesinde;kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayanDördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

 

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1.maddesinde,Kanunun amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan“İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı,ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 12.10.2017 gün ve 30221 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun;

"İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesinde,

“(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

(2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

 

(3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır." denilmiş,

"Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3/1. maddesinde;

" (1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır..." denilmiş,

"Görev" başlıklı 5. maddesinde;

" (1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar" denilmiştir.

Aynı Kanun'un "Geçici Hükümleri" başlıklı Geçici 1. maddesinde;

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

(4) İlkderecemahkemeleritarafındanbuKanununyürürlüğegirdiğitarihten önce

 

verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir. " hükmüne yer verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının 2013-2016 yılları arasında Mengen Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü bünyesinde usta öğretici olarak çalıştığı; davanın, fiilen çalışmış olduğu günler için tazminatlarının ödenmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatlarının İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Bolu İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Mengen Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 23.11.2017 gün ve E:2016/179, K:2017/105 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Bolu İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Mengen Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 23.11.2017 gün ve E:2016/179, K:2017/105 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ