Ceza Bölümü         2001/73 E.  ,  2001/68 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Sanık             : S.Ö.          

            O L A Y          : Gölcük Tersane Komutanlığı emrinde Kalite Kontrol ve Tecrübe Müdürlüğü Başmühendisi olarak görevli sanık Dz. Yük. Müh. Alb. S.Ö.'in, Gölcük Tersane Komutanlığının ihtiyacı için açılan V. Tip cam elyaflı izolasyon bezi ihalesinin Doğa Madencilik San. ve Tic. A.Ş.'nde kalması ve firmaca teslim edilen malzemelerin teknik şartnameye uygun olmadığından bahisle reddedilmesinden sonra, firma temsilcisi olarak görev yapan Z.Y. ile görüşüp, eski malı yeniden gönderdikleri takdirde yeni malmış gibi kontrolünün yapılıp kabul edilmesini sağlayacağını, ancak bu işin karşılığında Z.Y.'ya hizmet bedeli olarak firmaca verilecek paradan pay istediği, 11.5.1991 günü özel arabası ile trafik kazası geçirdikten sonra yeni aldığı arabanın yirmi bir milyonunun ve eski aracın tamir parasının yine Z.Y.'nun temsilciliğini yaptığı firmalara zorluk çıkartmayıp sağlayacağı kolaylıklar karşılığı ödemesini istediği, yine Z.Y.'nun temsilciliğini yaptığı Kıvanç Makine ve Teknik Malzeme San. ve Tic. A.Ş.'nin, Dz. Satınalma Komisyon Başkanlığı'nca yapılan 3. ve 2. tip izolasyon bezi ihalelerini alması sonucu kalite kontrol ve kabul raporlarının kısa sürede ve zorluk çıkartmadan hazırlanmalarını sağlamak üzere Z.Y.'ya verilecek hizmet bedellerinden pay aldığı ileri sürülerek eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 209, 219/son ve Askeri Ceza Kanunu'nun 30/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 16.8.1993 gün ve E:1993/100, K:1993/204 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin, yüklenen eylemin askeri bir suç olmaması ve sanığın emekli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldığının Dz. K. K. ve T. C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü yazılarından anlaşılmasına göre, askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmiş olduğu gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı üzerine, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce de, sanığın suç gününde asker kişi olması ve yüklenen suçun da sanığın, Gölcük Tersane Komutanlığı emrinde görevli iken işlendiğinin ileri sürülmesine göre askeri suç sayılacağı, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesine göre asker kişilerin askerlik ile ilişkileri kesilse bile askeri suçları ile ilgili davalara askeri mahkemelerin bakacakları gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmesiyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü istemiyle yapılan başvuru sonucunda,  Uyuşmazlık Mahkemesi, 25.12.1998 gün ve E: 1998/57, K:1998/57 sayıyla; askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suç nedeniyle, asker kişi olduğu sırada, askeri mahkemede kamu davası açılmış olduğundan, davanın askeri yargı yerinde görülmesine karar vermiştir. 

            DONANMA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 4.4.2000 gün ve E:2000/92, K:2000/120 sayıyla; Anayasa Mahkemesi’nin 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin “... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması..."”sözcüklerinin iptal edilmiş olması yüklenen suçun askeri bir suç olmaması ve askeri bir suça da bağlı bulunmaması, sanığın emekli olmasıyla askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmesi nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

            KOCAELİ 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 5.6.2000 gün ve E:2000/120, K:2000/84 sayıyla; asker kişi sanık hakkında, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlediği ileri sürülen suçun askeri suç sayılacağı ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının kesin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ' ın  katılımlarıyla yapılan 11.6.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Cemil KAYILIOĞLU'nun, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.           

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

            Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. Artık, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.           

Somut olayda, asker kişi sanığın, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürülen suç nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın emekli olduğu, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. 

Her ne kadar, Uyuşmazlık Mahkemesi kararları kesin ve mahkemeleri bağlayıcı nitelikte ise de, görev konusu, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her evresinde gözönünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görevi belirleyen kararından sonra dahi, usule ilişkin, özellikle görev konusundaki yasa değişikliklerinin dikkate alınması zorunludur. 

            Açıklanan nedenlerle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça  bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.           

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5.6.2000 günlü, E:2000/120, K:2000/84 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 11.6.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.