T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

            ESAS NO    : 2020 / 423

            KARAR NO: 2020 / 567

            KARAR TR : 28.9.2020                    

 

 

 

 

 

ÖZET : Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğu'nun 2013/204 sayılı satış dosyasında yapılan ihale sonucu uhdesinde kalan taşınmaz için %18 üzerinden ödenen katma değer vergisinin %1 olması gerektiği, fazladan katma değer vergisi, pişmanlık zammı, gecikme zammı ve usulsüzlük cezası ödediğinden bahisle iptal ve belirtilen ödemelerin, yapıldığı tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

                                                                      KARAR

 

          Davacı      : A. P.

          Vekili      : Av. N.D.

          Davalı   : Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü

          Vekili      : Av. C. B.

 

          O L A Y:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğu'nun 2013/204 sayılı satış dosyasında 3.3.2017 tarihinde yapılan ihale sonucu müvekkili uhdesinde kalan taşınmaz için %18 üzerinden ödenen katma değer vergisinin %1 olması gerektiği, fazladan katma değer vergisi, pişmanlık zammı, gecikme zammı ve usulsüzlük cezası ödediğinden bahisle iptal ve belirtilen ödemelerin, yapıldığı tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemleriyle idari yargı yerinde dava açtığı anlaşılmıştır.

          Davalı idare vekili süresi içinde verdiği savunma dilekçesinde; davanın adli yargıda görülmesi gerektiği görüşüyle davanın görev yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.

          İSTANBUL 15. VERGİ MAHKEMESİ: 3.3.2020 tarih ve E:2020/276 sayılı kararında, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevine girdiği sonucuna varıldığından bahisle davalı idarenin görev itirazının reddine karar vermiştir.

          Davalı idare vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

          YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; "… 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 322/2. maddesinde; 'Paylaştırma ve ortaklığın giderilmesi için satış yapılması gereken hâllerde, hâkim satış için bir memur görevlendirir. Taşınır ve taşınmaz malların satışı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır.' hükmüne yer verilmiştir.

          Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 'Tetkik mercii başlıklı 4. maddesinde; 'İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır.... / İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir.', 'Şikayet ve Şartlar' başlıklı 16. maddesinde; 'Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır./ Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.', 'Şikayet üzerine yapılacak muameleler' başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında ise; 'Şikayet tetkik merciince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. / Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur. ' denilmiştir.

          Olayda, Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davacının da hissedarı olduğu taşınmazın ortaklığın giderilmesi yoluyla satışına karar verildiği, satış için görevlendirilen Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2013/204 numaralı dosya üzerinden taşınmazın satışıyla ilgili ilan yaptığı, ilanda KDV oranının % 18 olarak belirlendiği, ihaleyi kazanan davacının KDV oranının % 1 olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, söz konusu ihaleye ilişkin olarak yatırdığı paradan, 85.935,84 TL KDV, 1.455,84 TL) pişmanlık zammı, 1.520,08 TL gecikme zammı ve 67,00 TL usulsüzlük cezasının yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 'Vergi Mahkemelerinin Görevleri' başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri dikkate alındığında, satış memurunun işlemlerine karşı şikayetleri inceleme görevi onu tayin eden sulh hukuk mahkemesine ait olduğundan, Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğu tarafından yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin olarak, Satış Memurluğunca verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın kanuna aykırılığı iddiası şikayet yolu ile 2004 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenecektir. Mahkeme incelemeyi söz konusu dosya üzerinde yaparak, işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar verecektir. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, Satış Memurluğunun tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği kanaatine varılmıştır.

          Uyuşmazlık Mahkemesinin 25/11/2019 tarihli ve E.-K.-2019/633-774 sayılı kararında da benzer hususların vurgulandığı görülmektedir.

          Açıklanan nedenlerle, açılan davanın adli yargı yerinde görüm ve çözümü gerekmektedir. ..." şeklindeki gerekçe ile 2247 sayılı Kanunun 10 ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vererek 19.6.2020 tarih ve 2020/51118 sayılı görüş yazısı ile Mahkememize başvurmuş, başvuru 9.7.2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE:

          Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Burhan ÜSTÜN’ün Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Birol SONER, Suna TÜRE, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan28.9.2020 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME:

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı vekilinin anılan Kanunun 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğu'nun 2013/204 sayılı satış dosyasında 3.3.2017 tarihinde yapılan ihale sonucu uhdesinde kalan taşınmaz için %18 üzerinden ödenen katma değer vergisinin %1 olması gerektiği, fazladan katma değer vergisi, pişmanlık zammı, gecikme zammı ve usulsüzlük cezası ödediğinden bahisle iptal ve belirtilen ödemelerin, yapıldığı tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemleriyle açılmıştır.

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun:

          "Şikayet ve Şartlar" başlıklı 16. maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir"

          "Şikayet üzerine yapılacak muameleler" başlıklı 17. maddesinde; "Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur"

          "İcra mahkemesi" başlıklı 4. maddesinde;"İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hakimidir."

          Hükümleri yer almaktadır.

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          Hal böyle iken, İcra Müdürlüğünce yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin, icra müdürlüğünce verilen % 18 oranında KDV ödenmesine dair kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği,mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

          Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İstanbul 15. Vergi Mahkemesi'nce verilen 3.3.2020 gün ve E:2020/276 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İstanbul 15. Vergi Mahkemesi'nce verilen 3.3.2020 gün ve E:2020/276 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.9.2020 gününde Üyelerden Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                                 Üye                               Üye                             Üye

      Burhan                              Şükrü                            Birol                            Suna

    ÜSTÜN                               BOZER                     SONER                        TÜRE

 

 

 

 

                                                   Üye                               Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                        Ahmet

                                                TUNÇ                          TOPUZ                      ARSLAN

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

          2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un; "Vergi mahkemelerinin görevleri" başlıklı 6. maddesinde, vergi mahkemelerinin; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

          Davacı; Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluğunun 2013/204 numaralı dosyası üzerinden yapılan ihale sonucu alınan taşınmaza ilişkin olarak, % 1 alınması gerektiği ileri sürülen KDV' nin % 18 oranında hesap edildiği, fazladan katma değer vergisi, pişmanlık zammı, gecikme zammı ve usulsüzlük cezası ödediğinden bahisle iptal ve belirtilen ödemelerin, yapıldığı tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemleriyle, vergi dairesine karşı dava açmıştır. Bu davada; 3065 sayılı Kanun gereğince, davacının katma değer vergisi mükellefi olup olmadığı, mükellef ise yapılan satış işlemi itibari ile kanunda düzenlenen istisnalardan yararlanıp yararlanamayacağı ya da vergiden muaf kabul edilip edilmeyeceği... gibi hususlar incelenecektir. Vergi davalarını çözümleme görevi ise 2576 sayılı Kanun uyarınca idari yargı içerisinde yer alan, vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır.

          2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 16. maddesinde öngörülmüş bulunan şikayet yolu, anılan Kanun’un hallini mahkemeye bıraktığı hususlar hariç olmak üzere ve 2004 sayılı İcra İflas Kanun’u hükümlerinin uygulanmasıyla sınırlıdır.

          Bu durumda, davacıdan tahsil edilen katma değer vergisinin kısmen iadesi istemiyle açılan davanın, görüm ve çözümünde idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varıldığından, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolunda verilen karara katılamıyoruz. 28.9.2020

 

 

 

                    Üye                                      Üye                                    Üye

                  Aydemir                              Nurdane                              Ahmet

                  TUNÇ                                 TOPUZ                            ARSLAN