T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/334

KARAR NO  : 2022/489      

KARAR TR  : 31/10/2022

ÖZET: Davalı mevkiinde bulunan özel hukuk tüzel kişisine karşı açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı : Yıldırım Belediye Başkanlığı

Vekili: Av. E. T

Davalı : G. T. R. C. Servis Posta Taş Kargo Nak Oto Tarım

Gıda Gaz İ. Ö. S. Hiz. San ve Tic.Ltd.Şti.İşl.

Vekili   : Av.M. D

                                        

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkili tarafından hizmet aracı kiralanması işi ihalesinin davalıya verildiğini, ihalenin 14/07/2014 tarihinde kesinleştiğini, davalı şirketin SGK'dan prim borcu yoktur belgesini getirmesi gerektiğini, ancak diğer belgelerle sunduğu SGK evrakının 31/07/2014 tarihi itibariyle hüküm ifade ettiğini, müvekkilince yapılan SGK sorgusunda davalı şirketin ihale tarihi itibariyle 67.137,31 TL borcu bulunduğunu, ihalenin kesinleşme tarihi itibariyle SGK'dan borcun sorulması gerektiğini, davalı şirketin şartları taşımadığının tespit edilmesi üzerine sözleşme yapılmadığını ve ihalenin ikinci firmaya bırakıldığını, davalının ihale için gereken geçici teminat bedelini yatırmaması üzerine, teminatın tahsili amacıyla Bursa 11. İcra Müdürlüğünün E.2016/10110 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 inkar tazminatına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 13/09/2018 tarihli ve E.2017/23, K.2018/415 sayılı kararı ile, Kamu İhale Kanunu ve ihale şartnamesinde ihale dışı bırakılan isteklinin geçici teminatının ikinci en avantajlı teklif verenin sözleşmeyi imzalamasına ve kesin teminatı yatırmasını müteakip iade edileceğinin belirtilmesi nedeniyle davalının söz konusu ihaleye ilişkin davacı kuruma icra takibine konu teminatı yatırmasına mahal bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile davalı tarafın Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2016/10110 esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, davanın mahiyeti itibarı ile yargılamayı gerektirir olduğundan, davalı tarafın haksız takip tazminatı talebinin reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı belediye başkanlığı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

 

3. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 28/09/2021 tarihli ve E.2019/1774, K.2021/1362 sayılı kararı ile, yargı yolunun caiz olmasının 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece re'sen nazara alınabileceği; bu nedenle idari işleme ilişkin yargı yolu, idari yargı yolu olup, davanın idare mahkemelerinde açılmasının gerektiği; mahkemelerince davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden yargı yolu bakımından reddine karar vermesi gerekirken, farklı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmediğinden davacı vekilinin diğer istinaf nedenleri yerinde değilse de, gerekçe yönünden karar hatalı olduğundan bu yönden istinaf talebinin yerinde görüldüğü; HMK'nın 355. maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece gerekçe yönünden verilen karar usul ve kanuna aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple esas bakımından kabulü ile bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle HMK’nın 353/l-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın HMK'nın 114/1/b ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine kesin olarak karar vermiştir.

 

4. Davacı bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

5. Bursa 4. İdare Mahkemesi 31/03/2022 tarihli ve E.2022/254 sayılı kararı ile, incelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı idare tarafından, 2004 sayılı Kanun'un değişik 67. maddesine göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açıldığı, davalı konumunda ise özel hukuk tüzel kişisi olan şirketin gösterildiği, diğer yandan, kendisine karşı dava açılan tarafın mutlaka idare olması gerektiği; uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğunun açık olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı fıkrasında, "1.(Değişik: 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri:

 

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.” olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

7. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 31/10/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

8. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

9. Dava, ihalenin hazırlık aşamasında davalı tarafça ödenen, sonrasında davacı tarafça iade edilen teminatın ödenmesi için yapılan icra takibine itirazın iptaliistemiyle açılmıştır.

 

10. Olayda, davanın, davacı tarafından hizmet aracı kiralanması işi ihalesinin davalıya verildiğini, ihalenin 14/07/2014 tarihinde kesinleştiğini, davalı şirketin SGK’dan prim borcu yoktur belgesini getirmesi gerektiğini, ancak diğer belgelerle sunduğu SGK evrakının 31/07/2014 tarihi itibariyle hüküm ifade ettiğini, yapılan SGK sorgusunda davalı şirketin ihale tarihi itibariyle 67.137,31 TL borcu bulunduğunu, ihalenin kesinleşme tarihi itibariyle SGK'dan borcun sorulması gerektiğini, davalı şirketin şartları taşımadığının tespit edilmesi üzerine sözleşme yapılmadığını ve ihalenin ikinci firmaya bırakıldığını, davalının ihale için gereken geçici teminat bedelini yatırmaması üzerine, teminatın tahsili amacıyla Bursa 11. İcra Müdürlüğünün E.2016/10110 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz edildiğini ileri sürülerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 inkar tazminatı istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

 

11. Buna göre, davalı mevkiinde özel hukuk tüzel kişisinin bulunması karşısında, ortada idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

 

12. Belirtilen tüm bu hususlara göre, davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Gerçek Turizm Rent A Car Servis Posta Taş Kargo Nak Oto Tarım Gıda Gaz İşleri Özel Sağlık Hizmetleri San ve Tic.Ltd.Şti. bulunması karşısında başlatılan icra takibi ve takibe haksız itiraz edildiği nedeniyle itirazın, takibin devamı kapsamında özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

 

13. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Bursa 4. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28/09/2021 tarihli ve E.2019/1774, K.2021/1362 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasıgerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Bursa 4. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28/09/2021 tarihli ve E.2019/1774, K.2021/1362 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA

 

31/10/2022 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                         Muharrem

            TOPAL                  AĞIRMAN                SARICALAR                   ÜRGÜP

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                               Ahmet                            Mahmut                          Bilal

                                              ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN