T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO    : 2023/459

KARAR NO  : 2023/732  

KARAR TR  :18/12/2023

ÖZET: Adli ve idari yargı yerlerinde açılan davaların taraflarının farklı olduğu anlaşıldığından, 2247sayılı Kanun’un 14 ve 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

Davacı         : R.C

Vekili           : Av. M. Ö

                       Adli Yargıda

Davalılar     : 1- M.T. ve S. Y. A.Ş.

                       (Ö. M.H)

              Vekilleri      :  Av. G.C, Av. B.U

                                      2- H.A

              Vekili          : Av. N. Ö

                                     İdari Yargıda

Davalılar    : 1- İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğü            

                      2- Sağlık Bakanlığı

         

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1.Davacı vekili, müvekkilinin 12/10/2020 tarihinde önce Sağlık Bakanlığı Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ameliyat olduğunu, daha sonra 02/04/2021 tarihinde aynı rahatsızlıktan ötürü tekrar ameliyat olmak üzere Medicine Hospital Hastanesine başvurduğunu ve gerçekleşen ameliyat nedeniyle tıbbi uygulama hatası kapsamında vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü ileri sürerek, uğranılan zararlara karşılık 3.001.000 TL maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle ameliyatı gerçekleştiren doktorH.A ile M. Tek. ve Sağlık Yatırımları A.Ş.'ne karşıadli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi 14/02/2023 tarih ve E.2022/473, K.2023/73 sayılı kararı ile, davalı H.A yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalı M.T. ve S. Y. A.Ş. yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, bu karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, 02/04/2021 tarihinde davalı hastanede bel fıtığı ameliyat olduğunu, ameliyatın davalı hekim tarafından yapıldığını, ameliyat esnasında arter ve diğer damarlarının kesildiğini, bu sebeple yürüyemediğini, sinirlerinin zarar gördüğünü, yapılan tıbbi uygulamalar sonucunda kısmi felç oluştuğunu ve bakıma muhtaç hale geldiğini, yapılan ameliyatın ve tedavilerin hatalı olduğunu beyan ederek maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı hastanenin Atlas Üniversitesinin uygulama hastanesi olduğu ve Atlas Üniversitesine bağlı bulunduğu, davacının iddia ve talepleri bakımından davalı hastanenin sorumluluğuna dayanak yapılan olguların kamu hizmetiyle ilgili ve hizmet kusuruna ilişkin olduğu, davalı hastanenin 2547 sayılı Yükseköğretim yasası gereğince kurulmuş bir vakıf üniversitesi hastanesi (Atlas Üniversitesinin hastanesi) olup, vakıf üniversitelerinin Anayasanın 130 ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının Ek 2. maddesi gereği kamu tüzel kişisi oldukları, davalı hastanesinin kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermesiyle eylem ve işlemlerinin kamusal nitelikte ve kamu hizmeti kavramı çerçevesinde kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların giderilmesinde İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 114. maddesinde yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup, dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetileceğinden davalı M.T. ve S. Y. A.Ş. (Eren Sağlık Hiz. San. Ve Tic. A.Ş.) yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı H.A yönünden yapılan incelemede, dosyaya sunulan kayıtlar doğrultusunda davalı hekimin Atlas Üniversitesinde 04/01/2021 tarihinden (ameliyat tarihinden önce) itibaren Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalındaöğretim görevlisi olarak görev yaptığı, bu bakımdan davalının vakıf üniversitesi olarak faaliyet gösteren kamu tüzel kişiliğinde çalışan sıfatının bulunduğu görülmüştür. Anayasa'nın 129/5 maddesi ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin yerleşmiş içtihatlarına göre kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının rücu edilmek kaydıyla kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine açılabileceği, idarenin gerekli görmesi halinde, kamu görevlisine rücu edilebileceği anlaşılmış olup, davacı tarafından vakıf üniversitesi hastanesinde görevli hekime karşı açılan davada, davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...."

 

3. Davacı vekili, bu kez Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Sağlık Bakanlığı'na, özel hastanenin ise İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olduğunu, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararlarda davalıların hem kusur hem de kusursuz olarak sorumlu olduklarını iddia ederek 10.001.000 TL tazminat ödenmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 14/06/2023 tarih ve E.2023/1272 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Kanun'un 15. ve 19. maddeleri uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Bakılmakta olan davada, davacının hasım olarak İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğü yanında Sağlık Bakanlığını da hasım olarak göstermiş olsa da, davacının yakınmalarının temelinde 02/04/2021 tarihinde Atlas Üniversitesine bağlı uygulama hastanesi olan M. Tek. ve Sağlık Yatırımları A.Ş.'nin bünyesinde bulunan Medicine Hospital'a ilişkin olduğundan, özel hastane ya da hekimleri ile hastalar arasındaki ilişki bir özel hukuk sözleşmesi olup, tarafların hak ve borçları ve dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumluluk bu sözleşme kapsamında değerlendirileceğinden, davaya konu uyuşmazlığın çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın görüm ve çözümü adli yargı merciilerinin görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 15. ve 19. maddeleri uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için ilk görevsizlik kararını veren Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin 14/02/2023 tarih ve E:2022/473, K:20223/73 sayılı dosyası da temin edilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

5. Uyuşmazlık Mahkemesinin görev ve yetkileri, Anayasa’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

6. 2247 sayılı Kanun’un "Mahkemenin görevi" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idariyargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

            Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır."

 

7. 2247 sayılı Kanun’un "Olumsuz görev uyuşmazlığı" başlıklı 14. maddesi şöyledir:

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.”

 

8. 2247 sayılı Kanun’un "Yargı merciilerinin uyuşmazlık mahkemesine başvurmaları" başlıklı 19. maddesi şöyledir:

“Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

            (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.”

 

9. 2247 sayılı Kanun'un "İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

"Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 18/12/2023 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Süleyman ARIDURU'nun İstanbul Atlas Üniversitesi (Ö. M.H) yönünden davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonragereği görüşülüp düşünüldü:

11. Anılan düzenlemelere göre, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi kapsamında kendisine gelen bir davayı inceleyen yargı yerinin Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilmesi için, Kanun'un 14. maddesinde sayılan koşulların da gerçekleşip gerçekleşmediğini gözetmesi gerekmektedir. Buna göre, önceki görevsizlik kararının taraflarının, konusunun aynı olması, kararın kesin veya kesinleşmişolması gerekmektedir.

 

12. Dava dosyalarının incelenmesinden, Tüketici Mahkemesinde davacı vekili tarafından M.T. ve S. Y. A.Ş. ve H.A'e karşı dava açılmasına karşılık; idari yargı yerinde İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğü ve Sağlık Bakanlığı 'na karşı dava açıldığı görülmektedir.

 

13. Bu durumda, adli yargı yerinde farklı, idari yargı yerinde farklı davalılara karşı dava açıldığı görüldüğünden, 2247 sayılı Kanun'un 14. ve dolayısıyla 19. maddelerinde öngörülen koşul gerçekleşmemiştir.

 

14. Açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 14/06/2023 tarih ve E.2023/1272 sayılı başvurusunun, aynı Kanun'un 27. maddesi gereğince reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun’un 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 14/06/2023 tarih ve E.2023/1272 sayılı BAŞVURUSUNUN aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİNE,

18/12/2023 tarihinde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

          Başkan                        Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN