Hukuk Bölümü 1990/10 E., 1990/10 K.

  • BELEDİYE ENCÜMENİNCE KESİLEN PARA CEZASI
  • KAÇAK KAZI
  • PARA CEZASINA KARŞI AÇILAN DAVA
  • YOL KAZI RUHSATI ALINMADAN YOL KAZILARAK KABLO GEÇİRİLMESİ
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 42 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacılar tarafından Şişli Çağlayan Sokak 4 kapı numaralı yerde ve sokağın karşı tarafında bulunan elektrik direğinden elektrik alabilmek için Elektrik İdaresinin izni ile, ancak belediyeden ruhsat almadan yolun 10 cm. eninde kazılarak, kablo geçirildiği ve yolun tekrar eski hale getirildiği anlaşılmaktadır.

    Durumun, İstanbul İli Kağıthane Belediyesince öğrenilmesi üzerine Encümenin 22/9/1989 gün ve 548 sayılı kararıyla; yol kazı ruhsatı alınmadan, 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili maddesi ve 11/7/ 1989 gün, 1989/22 sayılı genelge ve alt yapı yönergesine aykırı olarak kazı yapıldığının tesbit edildiği gerekçesiyle sözkonusu Kanunun 42 nci maddesi uyarınca 6 milyon lira ceza kesilmiş ve davacıya tebliğ edilmiştir. Davacı, adli yargıya başvurarak Encümen Kararına itirazda bulunmuştur.

    Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi; 30/10/1989 gününde, 1783/1843 sayılı kararla; 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci ve diğer maddelerinde kaçak yol kazma fiiline uygulanacak ceza ile ilgili hükümler bulunmadığından bahisle ve davanın idare mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Bu kez davacı, 1/12/1989 tarihinde 22/9/1989 gün ve 548 sayılı Encümen Kararının iptali ve kesilen para cezasının kaldırılması isteği ile idare mahkemesinde dava açmıştır.

    İstanbul 2. İdare Mahkemesi; 6/12/1989 gün ve 1592/1519 sayılı kararıyla ve 3194 sayılı İmar Kanununun ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezalarını düzenleyen 42 nci maddesinin 5 inci fıkrasında, bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

    Dava dosyasının incelenmesinden davanın, davacıların maliki oldukları yapıda ruhsat alınmadan kaçak kazı yapıldığı nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 42 nci maddesi gereğince 6.000.000,- TL. para cezası verilmesine ilişkin 22/9/1989 gün ve 548 sayılı Belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açıldığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince bu davayı çözümlemeye adli yargı görevli bulunmaktadır." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu kararda temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Böylece, adli ve idari yargı kararları arasında 2247 Sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE : Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Muammer Turan'ın Başkanlığında, Hüseyin Örmeci, Kaya Öztekin Erol Çırakman, Rüştü Altay Adnan Altın ve Osman Şimşek' in katılmaları ile yaptığı 21/5/1990 günlü toplantıda, geçici raportör Hakim Ayten Anıl' ın raporcu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp i1e Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç 'in 3194 sayılı Kanunun 42 nci maddesine göre Belediye Encümenince verilen para cezası söz konusu olduğundan aynı maddede belirtildiği üzere davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu şeklindeki yazılı ve sözlü açıklamaları alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 3/5/ 1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesinin 1 inci paragrafında "Ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine... 500.000,- TL den 25.000.000,-TL.ye kadar para cezası..." verileceği öngörülmekte; aynı Kanunun 5 inci maddesinde yapı: "Karada ve suda daimi veya muvakkat, resmi veya hususi, yer altı ve yer üstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler" olarak tarif edilmektedir.

    İmar Kanununun 42 nci rnaddesinin 5 inci paragrafında ise: "Bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir." hükmü yer almaktadır.

    Yapılan iş, asfaltın bozulması yani kamu malına zarar verilmesidir. Anlaşmazlık da izne tabi olup, izin alınmaksızın yolun kazılmasından doğmuştur. Para cezası ise; işlenen fiil, Belediye Encümenince İmar Kanununun 42 nci maddesi kapsamında görülerek kesilmiştir. Belediye Encümeninin para cezası kesilmesine ilişkin kararlarına karşı Sulh ceza mahkemesine itiraz edileceği kanunda açıkca belirtilmesine göre uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olacağı tabiidir.

    Davada Encümen Kararının iptali sözkonusu olsa bile kesilen para cezası ile bu Cezanın alınmasına ilişkin Encümen Kararının birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Bu itibarla Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/10/1989 günlü, 1783/1843 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 21/5/1990 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.