Ceza Bölümü         2012/11 E.  ,  2012/11 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : K.H.

Sanık              : A. U.

O L A Y          : Hatay/Altınözü Kıyıgören P. Hd. Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık P.Uzm. Çvş. A. U.’ın, aynı Komutanlık emrinde görevli sanıklar P. Er C. A. ve A. K. ile birlikte, 23.10.2008 günü, kullandığı traktörde kaçak mazot olduğundan bahisle M. U. isimli kişiyi karakola götürdükleri sırada, nizamiyeye gelen sivil kişi sanık H. A.’ın, “size gününüzü göstereceğim” diyerek tehditte bulunduğu, çevrede bulunan taşlardan birini atmak suretiyle A. U.’ı yaraladığı, eline geçirdiği hortumla A. K.’a vurduğu ve ana avrat küfür ettiği, sanık A. U.’ın da “……..tir git buradan” diyerek H. A.’a hakaret ettiği ve diğer sanıklarla birlikte basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde H’i yaraladığı, böylece müşteki sanıkların hakaret, tehdit ve yaralama suçlarını işledikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2,106/1-2. cümle, 125/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Altınözü Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.1.2009 gün ve E:2009/37, K:2009/12 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

ALTINÖZÜ SULH CEZA MAHKEMESİ: 24.9.2009 gün ve E: 2009/92, K:2009/83 sayı ile, sanıklardan A. U.’ın suç tarihinde ve halen asker kişi olduğu, olayın askeri mahalde gerçekleştiği, bu nedenle bu sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle sanık A. U. hakkında açılan kamu davasının tefriki ile itirazı kabil olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

6. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.12.2010 gün ve E:2010/1324, K:2010/1399 sayı ile, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle askeri suç olmayan askeri bir suça bağlı bulunmayan suçlar nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 2.5.2011 gün ve E:2011/10, K:2011/10 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Dilaver KAHVECİ, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 09.04.2012 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle daha önce Mahkememize gönderilen dava dosyasının adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle usul yönünden incelenerek gereği için Mahkemesine gönderilmesi üzerine, adli yargı yerince dosyanın esasa kaydedildiği ve ikinci kez görevsizlik kararı verildiği anlaşılmış ise de, adli yargı yerince görevsizlik kararı verilip dosyadan el çekildikten sonra bu karar kaldırılmadan dosyanın tekrar ele alınarak esasa kaydedilip yargılama yapılması usule aykırı ve verilen kararda hukuki değerden yoksun olduğundan 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’nın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan ÇOBAN’ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

 "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Öte yandan, 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı’nın 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile değişik T.C. Anayasa’sının 145. maddesinin  birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından  yürütülür.  Bu  mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, asker kişi sanığı askeri mahalde işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, özel kanun niteliğindeki Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan “askeri mahal” kavramının Anayasa’da yapılan yeni düzenleme ile kaldırıldığı, Anayasa Mahkemesi’nde iptale konu olduğu, Mahkemece 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı karar ile “…..askeri mahallerde…..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde asker kişilerin askeri mahalde işledikleri suçlara ait davaların askeri yargı yerinde görülemeyeceği kuşkusuzdur.

Sanığa yüklenen “hakaret, kasten yaralama ve tehdit” suçlarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlar kapsamında kaldığı, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suçlara ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle eylemin “askeri suç” kapsamında olmadığı, asker kişiye karşı ya da askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği de açıktır.

Açıklanan nedenlerle, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olmayan, asker kişiye karşı işlenmediği de saptanan ve askeri bir suça da bağlı bulunmayan “hakaret, kasten yaralama ve tehdit” suçları nedeniyle açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Altınözü Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Altınözü Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24.9.2009 gün ve E:2009/92, K:2009/83 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 09.04.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.