T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS      NO   : 2015/7

          KARAR  NO   : 2015/7

          KARAR  TR    : 06.04.2015

ÖZET: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk.                                                                                  

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

 

            Davacı             : K.H.

            Sanık               : M.K.

                         

OLAY            :  Adana/Karataş İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J. Er M.K.’ın, 13.05.2011 günü,  üzerine zimmetli bulunan 42442 seri numaralı MP-5 makineli tabancasının şarjörünün tam oturmadığını fark etmesi üzerine, saat 16.00 sıralarında ring aracından inerek devriye komutanına haber vermeden kendi başına üzerine zimmetli bulunan 42442 seri numaralı MP-5 makineli tabancasının şarjörünü çıkartmadan doldur boşalt yaptığı ve tetik düşürmesi sonucu silahının ateş aldığı, böylece  “emre itaatsizlikte ısrar” suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 87/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 15.9.2011 gün ve E:2011/902, K:2011/312 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 22.12.2011 gün ve E:2011/1104, K:2011/516 sayılı kararı ile, sanığın yüklenen eylem nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 1. Dairesi’nin 3.4.2013 gün ve E:2013/593, K:2013/572 sayılı kararı ile, “Askeri Mahkemece; sanığın “...Adana Karataş İlçe J. K.lığı emrinde görev yaptığı, sanığa, emir verilmeden doldur-boşalt yapılmayacağın(a), silahın dolu veya boşken oynamayacağın(a), silah kullanma yetkileri dışında silahını kullanmayacağın(a), atış ve bakım öncesi ve sonrasında atım yatağında mermi bulunmaması için silahın atım yatağını gözle kontrol edeceğine dair emirlerin imza karşılığında... tebliğ edildiği, sanığın 13.05.2011 tarihinde Adana’ya tutuklu götürecek devriye ekibinde görevlendirildiği... devriye görevinde silah olarak kendisine zimmetli bulunan 42442 seri numaralı MP-5 makineli tabancanın bulunduğu... Adana Adliyesi'nde işlemlerin bitmesin(i) müteakip devriye komutanı J.Astsb.Çvş. Olkan ÇEPİN tarafından sanığın da bulunduğu devriye timine doldur-boşalt yaptırılarak askerlerin cezaevi aracına bindirildiği, sanığın... araca bindikten sonra... aracın kapısını açarak şarjörünün tam oturmadığını fark ettiğini beyan ederek ring aracından inerek devriye komutanına haber vermeden kendi başına üzerine zimmetli bulunan 42442 seri numaralı MP-5 makineli tabancanın şarjörünü çıkartmadan doldur-boşalt yaptığı ve tetik düşürmesi sonucu silahının ateş aldığı ” bu suretle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmiştir.

Askerî Mahkemenin maddi vakayı yazılı şekilde kabul etmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; yargı fonksiyonu, kamu davasının açılmasından, hükmün kesinleşmesine kadar uzayan ve Yargıtay incelemesini de içine alan bütün yargısal faaliyetleri kapsadığından, kamu düzenini ilgilendiren görev konusunun, temyiz nedeni yapılmasa dahi, temyizde öncelikle incelenmesi zorunlu bulunmaktadır.

Adliyeye tutuklu sevki, jandarmanın mülki görevlerinden olup; somut olayda, sanığın bu görevin ifası sırasında işlediği eylemle ilgili olarak, yargılama yapma görevi adliye mahkemelerine ait olduğundan (Bknz. Askerî Yargıtay Daireler Kurulu’nun 02.02.2012 tarihli, 2012/17-14 E.K. sayılı kararı) mahkûmiyet hükmünün görev yönünden hukuka aykırılık nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.” denilmek suretiyle hükmün görev yönünden hukuka aykırılık nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

6. MEKANİZE PİYADE TÜMEN KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14.4.2014 gün ve E:2013/1431, K:2014/231 sayıyla; bozma kararında belirtilen hususları tekrar ederek, asker kişi aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlenmeyen ve askerî suç kapsamına girmeyen, jandarmanın mülki hizmetinden doğan ve mülki hizmete başlanıldığı sırada işlenen, jandarmanın mülki görevlerinden olan adliyeye tutuklu sevkiyle ilgili görevin yerine getirilmesi sırasında meydana gelen eylem ile ilgili yargılama görevinin  adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

ADANA 12. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ:  4.2.2015 gün ve E:2015/82, K:2015/73 sayıyla;

sanığa yüklenen eylemin, yapılan mülki görev ile doğrudan ilgisi bulunmadığı, silahın askeri mevzuata göre gerektiği şekilde taşınıp gerektiği şekilde kullanılması gerektiği, o sırada fiilen adli yada mülki görevin yapılıyor olmasının yapılan işin askeri görev niteliğini ortadan kaldırmayacağı, silahın kazara ateşlenmesinin mülki görevle ilgisinin bulunmadığı belirtilerek, sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik  kararı vermiş,  dava dosyası,  aynı Mahkemece, Mahkememize gönderil-miştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Şuayip ŞEN, Kenan YUMUŞAK, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN ve Zafer YAĞLIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 06.04.2015 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Veli ÇALIŞKAN’ın, başvurunun reddine ilişkin sözlü ve yazılı açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği ve sanık  M.K.’a tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

 

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

 

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen ve sanık M.K.’a tebliğ edilmediği anlaşılan kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 06.04.2015 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

Üye

Haluk ZEYBEL

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

 

 

 

 

              Üye

Zafer YAĞLIOĞLU